1.) Allah Resûlü (sav)ashabına sordu:“Gıybet nedir bilir misiniz?““Allah ve Resûlü bilir“ dediler. „Birinizin, kardeşini hoşlanmadığı şey ile anmasıdır.“Bunun üzerine bir adam dedi ki:
„Ey Allahın Resûlü! Anlattıklarım ya o kardeşimde bulunursa?““Anlattıkların o kardeşinde bulunursa, onun gıybetini yapmış olursun. Anlattıkların onda yoksa, o zaman ona iftira etmiş olursun!“ buyurdu.Ebû Hureyre (ra). Tirmizî. Kardeşlerim, Mana itibariyle gıybet; Bir kimsenin arkasından, duyduğu takdirde hoşlanmayacağı sözler söylemek, kusurlarından söz etmek anlamına gelen ahlâkla ilgili birterîm. Türkçede koğuculuk, gıyabında konuşma, çekiştirme gibi kelime veya deyimlerle de ifade edilen gıybet, İslâm ahlakında „sözlü kötülükler“ denilen fenalıkların başında yer alır. Hasan Basri Rahmetullahi aleyh diyorki: *Gıybette üç vecih vardır. Hepsi de Cenab-ı Hak‘ kın Kitabı’ndadır: Gıybet, iftira, bühtan…* Cenabı hak dilimizi hayırlı ve güzel olan sözlerle güzelleştirsin…S…
2.) Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır:**Kul, önemsemeden ve farkına varmadan, Allahın hoşnut olduğu bir söz söyler, bu sebeple Allah onun derecesini yükseltir. Yine kul, dikkat etmeden, Allahın öfkesini gerektiren bir söz söyler de, Allah onu, o kelime nedeniyle cehenneme yuvarlar…**Ebû Hureyre (ra). Buhârî. Kardeşlerim, İslam kaynaklarında insan haklarının en önemlilerinden olan ve genellikle ırz ve namus kavramıyla ifade edilen kişiliğin dokunulmazlığı ilkesine büyük önem verilmiştir. Buna göre bir kimsenin gıyabında gerek onun şahsı ile ilgili maddî, bedenî, dünyevî veya manevî, ruhî, ahlakî ve dînî kusurlardan söz edilmesi gıybettir. Bunların yazı, ima ve işaretle anlatılması da aynı cümledendir. Çünkü gıybet, fertler ve aileler arasındaki bağları koparıp onları birbirine düşman hale getirir. Cenabı hak bizleri öncelikle adalete riayet eden, kişilik hak ve hukukunu koruyan ve gözetenlerden eylesin…S…
3.) Allah Resûlü (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyuruyor: **İnsanların kalbini çelmek için konuşma sanatını öğrenen kimsenin, Allah ne farzını ve ne de nafilesini kabul eder…**
Ebû Hureyre (ra). Ebû Dâvud. Kardeşlerim, Dünyada ne çekiyorsak dilimizin olumsuz ifadelerinden çekiyoruz dersek yanlış olmaz sanırım. İşte dilimizin en büyük afetlerinden birisi gıybet hastalıgıdır. Bilindigi gibi Gıybetin yapılması gibi, dinlenmesi de haramdır. İslam âlimleri gıybet edene mani olunması, bu mümkün olmazsa o meclisin terk edilmesi, bu da mümkün değilse gıybet edene karşı hoşnutsuzluğun belirtilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Gıybetin sebepleri kin ve öfke, başkasını kötüleyerek kendi itibarını yükseltme, kıskançlık ve benzeri olarak sıralanmış ve gıybetten uzak durmak için, öncelikle bu davranışların kontrol altına alınması gerektiği tavsiye edilmiştir. Rabbimiz bizleri ne söylediginin şuurunda olmayan ve gıybet hastalıgının pençesine düşenlerden muhafaza eylesin…S…
4.) Peygamber efendimiz bi hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: **Mümin, kusur bulucu, lânet edici, azgın ve hayasız olamaz…**İbn Mesûd (ra). Tirmizî. Kardeşlerim, Gıybet insanlar arasında sıklıkla nükseden hastalık ve rahatsızlıktır. Bu itibarla kişi gıybet edip de, “ben olanı söylüyorum” gibi savunmalarla yaptığını meşru görmemelidir. Çünkü bu, kesin haram olan bir şeyi inkâr etmek olup Allah korusun sahibini küfre götürür. Ancak Fısk, fucur ve çeşitli ahlaksızlıklar yayan yahut dini düşüncelerde sapık fikirler ve bid’atler dağıtan veya Allah’ın kullarını dinsizlik, eziyet ve zulüm fitnelerine boğan kimselerin kötülüklerini herkese karşı ilan ederek tenkit etmek, bunları anlatmak gıybet değildir. Zalim ve fâsıkların yaptıklarını dillendirmekde gıybet sayılmaz. Onların yaptığı kötülükler başkalarının, sakınması ve fenalıklarının bilinmesi bakımından anlatılabilir. Cenabı hak kalbimizi, gönlümüzü, dilimizi sadece dogruya, güzele, iyiliklere ve razı oldugu amellere yönlendirsin…S…