Cenabı Hak Ali imran suresi qayet.134.te mealen şöyle buyqurmaktadır: *** O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever…*** Kardeşlerim, Bilindigi gibi İslâm bir ahlâk, fazilet ve hikmet dinidir. Baştan sona güzel ahlâktan ibarettir. Zaten ahlâk ile din birbirinden ayrılması mümkün olmayan iki unsurdur. Her ikisinin de hedefi huzurlu, edep sahibi, kendisine ve topluma yararı dokunan kâmil insanlar yetiştirmektir. Her insanın kendine mahsus özellikler taşıyan bir dış görüntüsü olduğu gibi, iç aleminin de kendine mahsus bir sureti vardır. İşte insanın fizik yapısı ve dış görüntüsünü güzelleştiren en belirgin özellik ahlaki yapısıdır. İslâm ahlâkı, Allah tarafından vahiy yoluyla belirlenmiş bir davranışlar düzenidir. İslâm ahlâkının kaynağı dindir. Kur’an-ı Kerim, hadis-i şerif ile başta Ashab-ı Kiram olmak üzere İslâm büyüklerinin güzel davranış ve örnek karakterleri bize güzel ahlâk konusunda yol göstericidir. Cenabı hak bizleri edebini, ahlakını, huyunu ve temel özelliklerini kuran ve sünneti seniyyeden alanlardan eylesin…Amin…
2. Rabbimiz Kalem suresi ayet.1-4.dqe mealen şöyle buyurmaktadır: *** Nûn. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki, Sen -Rabbinin nimeti sayesinde- mecnun değilsin. Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükâfat vardır.Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin… ***
Kardeşlerim, İnsan çeşitli terbiye ve tedavi yolları ile fıtratındaki bozuk ahlâkı güzele çevirebilir inancını taşıyoruz. İslam dini, güzel ahlâk sahibi olmak için gerekli olan her şeyi emir ve tavsiye etmiş, kötü ve çirkin olan her hareketi de yasaklamıştır. Tabiidirki; Her insan başkalarına haksızlık yapmaktan, zarar vermekten sakınmalıdır. İslâm dini, fert veya cemiyet olarak öncelikle; Verdiğimiz sözleri, bağlandığımız ahitleri, taahhütleri yerine getirmeyi, Bütün işlerimizde dürüst olmayı, Adalet, insaf ve doğruluktan ayrılmamayı, Yalan söylemekten çekinmeyi, İyi geçimli olmayı, Gösterişten sakınmayı, Her işte iyi niyetli olmayı, İçimizi, dışımızı temizlemeyi, Başkalarının iyiliğini istemeyi emreder. Cenabı hak bizleri içi dışına, dış görüntüsü iç alemine uyan fazilet ehli inananlardan eylesin. Amin…
3. Peygamber Efendimiz (sav) Muvattada rivayet edien bir hadiste mealen şöyle buyurmuşlardır: ** Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim…** Kardeşlerim bu hadisten de anlıyoruzki; Peygamberligin, nübüvvetin esasının “güzel ahlâk” temeline dayalı bir sistem inşa etmek olduğu ifade edilmiştir. İnsanlar topluluk halinde yaşadıkları için birbirlerinin haklarına saygı göstermek ve birbirlerine müsamahalı – toleranslı davranmak zorundadırlar. Bu konuda da aşırılığa ve ihmalkârlığa düşülmeden, denge ve ölçü içinde davranmak gerekir. Zira müsamaha demek karşılaştığımız her türlü kötülüğe, haksızlığa, kabalığa göz yummak, susup ses çıkarmamak değildir. Kasıtlı ve kötü niyetle yapılan davranışla, yaratılış ve bilgisizlik neticesinde yapılan hareketleri birbirinden ayırmak gerekir. İnancımız odurki; İslâm dininin gayesi insanları güzel ahlâk sahibi yaparak dünya ve ahirette mutlu kılmaktır. İslâm dini, insanlar arasında bir sevgi ve saygı ortamı oluşturmayı hedefler. İffetli, sabırlı, sebatlı, cesaretli, mütevazi olmayı, kötü ve çirkin davranışlardan sürekli kaçınmayı tavsiye eder. Cenabı hak bizleri bu mutlak dogrulara riayet ederek yaşaşyanlardan eylesin. Amin…
4. Rabbimiz asr suresinde mealen şöyle buyurmaktadır: ***Asra yemin ederim ki, İnsan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır…*** Kardeşlerim, Dinimiz bizlere; Dünyada işlediğimiz büyük küçük, hayır şer, bütün amellerimizin ahirette hesabını vereceğimizi, hayrın ebedî saadete erdireceğini, şerrin ise hüsrana götüreceğini, işlenilen en küçük hayrın da şerrin de, karşılığının görüleceğini hatırlatır. İslâm’da, dinamik ve harekete geçirici bir iman anlayışı vardır. İnsanların sadece iman etmeleri değil, aynı zamanda güzel davranışlarda bulunmaları da istenir. Ahlâk iman ile doğrudan alakalıdır ve ahlâkı imandan ayırmak mümkün değildir. Zira Kur’an’ın emirlerine teslim olmak imanın gereğidir. Bu emirlere uymakla da en üstün ahlâkî değerler elde edilir. Güzel ahlâk, tam ve olgun imanın belirtisidir. Peygamber efendimiz Tirmizinin rivayet ettigi bir hadiste mealen şöyle buyurmaktadır: ** İman açısından en olgun mümin, güzel ahlâk sahibi olan ve ailesine iyi davranandır…** Cenabı hak imanımızı, güzel ahlakımızla bütünleştirir inşaallah…Amin…
Sermedkadir