Güzellikler Yurdu Cennet

Rabbimiz Nisa suresi ayet.124.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Erkek olsun, kadın olsun, her kim de mümin olarak iyi işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar…*** Kardeşlerim İslâm’a göre ‘cennet’, peygamberlerin davetine uyarak Allah’tan gelen hak dine inanan, salih amel işleyen, Allah’tan hakkıyla korkup sakınan kulları için hazırlanmış olan mutluluk ve mükafat yurdunun adıdır. İnancımıza göre, Kıyamet’ten sonra Mahşer günü Hesap ve Mizan gerçekleşecektir. Dünyada iken iman edip, Allahın koyduğu ilkelere uygun yaşayanlar, Allah’a hakkıyla şükredenler ve her konuda O’na itaat edenler, bu yaptıklarının karşılığını görmek üzere Cennet’e gideceklerdir inşaallah. Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şerifler Cennet’i çeşitli özellikleriyle insanlara tanıtıyorlar. Cennet hakkında verilen bilgiler, insanların dünyada tanıdıkları eşyalara benzemektedir. Çünkü onların tanıdığı nesneler dünyada gözlerinin önünde, bildikleri ya da taddıkları şeylerdir. Hoşlarına giden ve güzel gördükleri bu gibi nesnelere ve nimetlere kavuşmak isterler. Ağızlara tad veren lezzetleri, insana huzur ve saadet veren güzellikleri elde etmeyi arzularlar. Cenabı hak bizleri rızası dogrultusunda yaşayanlardan eylesin…Amin…

2. Rabbimiz İbrahim suresi ayet.23.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** İman edip de iyi işler yapanlar, Rablerinin izniyle içinde ebedî kalacakları ve zemininden ırmaklar akan cennetlere sokulacaklardır. Orada (birbirleriyle) karşılaştıkça söyledikleri „selam“ dır…*** Kardeşlerim, Cennet, dünyada iken İslâma iman edip, salih amel işleyenler için hazırlanmış bir ni’met yurdudur. İnsan, Allah’a ibadet etmek için yaratılmıştır. Onun dünyaya geliş amacı budur. Yaratılışın yasası bunu gerektirir. Yaratılış amacı bu olduğu gibi, insanın yaşaması için verilen her şey onun şükretmesini ve hamd etmesini gerektirir. Kainattaki her şey Allah’a aittir ve O’nun tarafından bir çoğu insanın hizmetine verilmiştir. İnsan bu bakımdan, kendine bunca nimetleri veren Rabbine şükür borcu içerisinde olmalıdır. İnsan, Rabbine teslim olur, inkıyad eder, itaat eder,emir ve yasaklarına sımsıkı baglı kalır, ibadeti yalnızca O’na yaparsa hem kulluğunun gereğini yerine getirmiş olur, hem de şükür borcunu yerine getirir. İnsan zaten bunu yapmak zorundadır. Cennet ise, bütün bu kulluk görevlerini yapan müttaki, Allah’tan hakkıyla korkup çekinen kimselere Allah’ın bir mükafqatıdır, ödülüdür, yaptıklarının karşılığıdır diye inanıyoruz. Cenabı hak bizlere rızası dogrultusunda imanımızla amel etmeyi nasib eylesin…

3. Rabbimiz secde suresi ayet. 17.de mealen şöyle buyurmaktadır: ***Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez…*** Kardeşlerim, İnsan öncelikli olarak yaratılış gereği olarak Rabbine itaat emeli ve O’nun rızasını kazanmaya çalışmalı, verilen nimetlere şükretmeye gayret göstermeli. Bütün bunları yaparken de hedefi bu ‘mükafat yurdunu ve oradaki nimetleri’ kazanmak olmalıdır. Allah Celle şanuhu sık sık Kur’anı Kerim’de Cennet’in mü’minler için hazırlandığını ve orayı hak edenlerin orada sonsuza kadar yani ebediyyen kalacaklarını hatırlatıyor. Öyleyse bir müslümanın ‘Cennet’i kazanmak için gayret göstermesi, bu amaçla ibadet yapması, bu sonuca kavuşmak için Allaha itaat etmesi yanlış bir şey değildir. Çünkü Allah Celle şanuhu itaat eden, teslimiyet gösteren kullarına Cennet gibi bir mükâfatı söz veriyor. Cennetteki nimetler ve güzellikler sayılamayacak ve insan aklının kavrayamayacağı kadar çoktur. Sahihi Muslimde bizlere ulaştırılan hadisi şerifi, Ebu Hureyre Radıyallahuanh rivayet ediyor mealen şöyle: ** Allah (cc) şöyle dedi: ‘Ben, salih kullarım için Cennet’te hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın işitmediği ve hiç bir insanın hatırına gelmeyen nimetler hazırladım…** Rabbim bizleri itaat ve teslimiyet gösterenlerden eylesin.

4. Cenabı Hak tevbe suresi ayet.72.de mealqen şöyle buyurmaktadır: *** Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur…*** Kardeşlerim Bizler Cenneti ne kadar dar kalıplı akıllarımızla tasavvur etsek yinede ifade yönünden yetersiz kalırqız ancak ayeti kerimelerde ifadesini bulan cennet tasvirlerine göz atabiliriz. “Adn cennetleri onlarındır; oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipektir. Derler ki: ‘Bizden hüznü gideren Rabbimize hamdolsun: şüphesiz Rabbimiz, gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir.’” (35 Fatır/33-34) Cennet yalnızca bağ, bahçe, ırmak gibi şeyler değil, her türlü ni’metin, güzelliğin, huzurun, köşklerin, meskenlerin, hizmetçilerin bulunduğu bir yerdir. Genişliği gökler ve yerler kadardır. “Artık Allah da, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve sevinç vermiştir. Ve onları sabretmeleri dolaysiyle cennetle ve ipekle ödüllendirmiştir. Orada, tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Onlar, orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne dondurucu bir soğuk görürler. Cenabı hak bizleri hakkıyla kendisine kulluk eden ve cennette cemalini gösterdigi kulları zümresine dahil eder inşaallah…Amin

Sermedkadir

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.