HAMASET… Unuttuğumuz O kadar bizden olan kelimelerimiz vardır ki; şu anda farklı versiyonlarını duyunca üzerimizde aynı etkiyi göstermediğini esefle düşünüyoruz. Bu tabirlerimizden birisi de: HAMASET sözcüğüdür. Cesaret her kişinin harcı olmayabilir, Yiğitlik ha keza öyledir, kahramanlık tabiri eğer yaratılmış bütün canlılarda kendini göstermiş olsaydı; bu tabirin belli bir özelliğinden söz etmezdik. HAMASET çok özel bir deyimdir. Durduk yerde söz ve yazı ile ifade edilmesi tam anlamını karşılamayabilir. Yeri ve zamanı geldiğinde HAK, Hukuk, Adalet kavramlarını sonuna kadar koruyacağımız ya da korkup, ürkerek bir kenara çekileceğimiz şekilde önümüzde iki şık vardır. Yeri ve zamanı geldiğinde, Cesaret, Kahramanlık ve yiğitlik müslümanın vasfı olmalıdır, korkaklık değil… Ebu Davud’da kayıtlı bir hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** İnsanlarda bulunan huyların en kötüsü, tutkulu bir cimrilik ve şiddetli bir korkaklıktır…**Rabbim bizleri inandığı doğruları cesaretle hayatına aktaran YİĞİT Müslümanlarla bir ve beraber eylesin…
2. HAMASET… Bilindiği gibi; Peygamberlerin belli vasıfları vardır. Bunlar sırasıyla SIDK, İSMET, FETANET, EMANET ve TEBLİĞ sıfatlarıdır. Peygamberler Allahu Tealadan almış oldukları EMİR VE YASAKLARI olduğu gibi insanlara bildirmek durumundadırlar. Bu konuda istisnasız hepsi de TEBLİĞ görevlerini cesaretle yerine getirmişlerdir. Örneğin, Peygamber Efendimiz (sav) yanında çok az inanan insan olmasına rağmen İLAHİ görevini Cesaretle yerine getirmiştir… Nuh Aleyhiselam kavminin AZGINLIĞINI bile bile Allahu tealanın emirlerini ulaştırmış, İbrahim Aleyhiselam İLAHİ emirler mucibince PUTLARI cesaretle kırıp yerle bir etmiştir. Zekeriya Aleyhiselam ÖLÇÜ VE TARTI hilelerine başvuran HİLEKÂR kavmine karşı gelmiş, Musa aleyhiselam, yüzbinlerce ordu sahibi Firavuna TEK başına gitmiş sözlerini eksiksiz olarak yerine getirmiştir. Rabbimiz Kasas Suresi ayet. 14. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Musa yiğitlik çağına erip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böylece mükâfatlandırırız…*** İnandığı davayı Cesaretle müdafaa eden, Dini mevzuularda TAVİZ vermeyen cesur yüreklere selam olsun…
3. HAMASET…Bütün Peygamberlerde olduğu gibi, Peygamber Efendimizin (sav) özelliklerinden biri de EŞSİZ bir cesarete sahip oluşudur. Bilindiği gibi, insanları İslam’a davet ettiği zaman tek başına idi. İlk yıllarda Müslümanlığı kabul edenlerin sayısı da azdı. Karşısında İslam Şeriatını yok etmek isteyenlerin sayısı çok, maddi güçleri fazla idi. Peygamber Efendimiz (sav) üzerine yüklenen RİSALET görevini yaparken büyük tehlikelerle karşılaştı. Düşmanların çoğu yakın akrabası olduğu hâlde ATALAR dinini korumak adına Peygamber Efendimizi (sav) yok etmek, İslam güneşini söndürmek için korkunç planlar yaptılar. Güçlü ordularla Müslümanlara saldırdılar. Fakat Peygamberimiz (sav) bunların hiçbirinden yılmadı, ümitsizliğe kapılmadı, görevini bi hakkın CESARETLE yerine getirdi. Tabii ki; ÜMMET şerefine haiz olanlarda aynı kahramanlık, Cesaret ve Yiğitliği bayraklaştırdılar, Tarihte unutulmaz İZ’LER bıraktılar. Örneğin Yavuz Sultan Selim diyor ki: Cesaretiyle yaşayamayanlar, Esaretiyle ölürler… Rabbim, bizleri geçmişin şanlı tarihinden İBRET alan kullarından eylesin…
4. HAMASET… Kardeşlerim, biz Müslüman Türk olarak ŞEREFLİ, ŞANLI bir tarihi geçmişin temsilcileriyiz. İnanıyoruz ki; bu ENDER tarihin her döneminde en büyük etken inandığımız, itikadla bağlı olduğumuz dinimizdir. İnanç olarak en değerli gördüğümüz canımız olsa da; Allahu Tealanın dinini hayata HAKİM kılma çabasıyla savaş, mücadele ve davamızla alakâlı her türlü ğayretlerimiz sonucunda bu uğurda eğer ölürsek ŞEHİD, kalırsak GAZİ olacağımız gerçeği her iki durumda da kazançlı çıkacağımızın senedidir. Dünyayı CENNET olarak görüp vasfeden, her türlü niğmeti sadece dünya ile sınırlandıran, mal, mülk, zenginlik, makam, mevki olarak DÜNYA niğmetlerinden başka düşüncesi olmayanların HAMASET kavramını anlamakta zorluk çekecekleri aşikardır. Lakin her türlü kazanımlarını Allahu Tealanın bizlere bahşetmiş olduğu bir EMANET olarak görenler hem Dünyada hem de Ukbada kaybetmeyeceklerdir… Tirmizi’de kayıtlı bir hadiste, Peygamber Efendimiz mealen şöyle buyurmaktadır: **Müslim, elinden ve dilinden müslümanların esenlikte olduğu kişidir. Mümin ise, insanlara, kanları ve malları hususunda GÜVEN veren kişidir…** Sallu alâ Rasulina Muhamm…