HER  ASIRDA BİR  RASİHUN…

HER  ASIRDA BİR  RASİHUN… İlimde derinleşmiş insanlara her asırda mutlaka büyük ihtiyaç vardır. Bilgi, birikim sağlamlığı insanlığı mutlaka SIRATI MÜSTÂKİM çizgisinde tutmaya VESİLE olacaktır. İlmi değerlerin AYAĞA düştüğü bir zamanda Haram, Mekruh, Müfsit, Mübah nedir sorusuna cevap arayan, hükmi delilleri Peygamber Efendimize (sav) kadar ulaştırma yeteneğine sahip olan OTORİTER alimlerimiz, önümüzü aydınlatacak ilmi verilerle donanımlı bilge’lerimiz bizim kıymetlimizdir. Hadis bilgisi SENET ve METİN kavramlarını özümsemiş, 1000. küsur sene sonra tenkit ve eleştiri oklarını yöneltici akademisyene değil, Mütevatir, Sahih, Hasen kavramlarına gönülden inanan İslam âlimlerine ihtiyacımız hiç bir zaman eksilmeyecektir. Müslümanları irdeleyen, iğneleyen, inciten değil; İlmi TAHKİK ehli, sadece Allah rızasıyla FARZ ilimlerle meşgul olan ve O ilmini yaşayan, bilgisinde şüphe aranmayan RASİHUN yolunun takipçisi alimlerimiz islami ilimlerde gönül önderlerimizdir… Rabbimiz Nisa Suresi ayet. 162. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Fakat içlerinden İLİMDE DERİNLEŞMİŞ  olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler; Allah’a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz…***

    

2.  HER  ASIRDA BİR  RASİHUN… Allah ondan RAZI olsun; İbni Abbas TEFSİR ilmine çocukluğundan itibaren büyük bir ilgi duymuş Peygamber Efendimizin de (sav) ilminden ve duasından da faydalanarak kendinden sonra gelen Müfessirlere örnek olmuştur. İlmi usülden kopmamak kaydıyla; Allahın MUHKEM kitabına yorum getirenler Fahri RAZİ gibi, Taberi gibi, Kurtubi gibi yüzyıllardır İslam ümmetini aydınlatmışlardır. Son yüzyılımızda da; Muhammed Hamdi Yazır, Ömer Nasuhi Bilmen, Muhammed Ali Es Sabuni, Ali Küçük hocaefendi gibi aynı metodun temsilcileri ayetleri anlamamızda, kavramamızda çok büyük faydalar sağlamışlardır… Ayet ve Hadisi şeriflerden yola çıkarak ON binlerce hüküm çıkaran; Ehli sünnet alimlerimizden Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Şafii, Ahmed Bin Hambel, İmam Yusuf, İmam muhammed, İmam Züfer, İmam Maturidi, İmam Eşari, İmam Nesefi…RASİHUN yolunun yolcularıdır…Molla Husrev, İmam Merginani, İbni abidin ve günümüz alimlerinden Yusuf Kerimoğlu hocaefendi bu anlamda *FIKIH* ilminin güzide temsilcilerindendir… İlmi otoritede, sağlam, güvenilir, TAHKİK yeteneği kuvvetli, İlimde derinleşmiş âlimlerimizden Allahu Teala razı olsun diyoruz…

 

3.  HER  ASIRDA BİR  RASİHUN… Ulema, kavramından dini ZAAF içerisinde olan ne idiğü belirsiz zümre hoşlanmasa da; bizler RASİHUN güzelliğini ve özelliğini anlıyoruz. Ulema ifadesinde öncelikle sağlam ve sarsılmaz bir bilgi kaynağı mevcuttur. RASİHUN terimi gündeme geldiğinde hiç bir ilmi veride ŞÜPHE aranmayan EMİNLİK vasfı vardır. Ulema ifadesi bizler için sözleri, işleri doğru, kâlpleri de HAK üzere olan, hiç bir EĞRİLİĞİ kabul etmeyen güzellik ve özellikler bütünlüğü vardır. Bildiği her ne varsa paylaşmayı arzulayan, ilmi saklamayan, Mütevazı karakterin sahibi, gurur ve kibire bulaşmamayı İLKE edinmiş; bildiğini bilmediğini birbirinden ayırdedebilen, bildiklerini esas alarak, bilmediklerini mümkün mertebe çözebilen ince anlayış ve derin kavrayış sahibi insanlar ne kadar çoğalırsa toplumda haramla iştiğal, fitne, fesat, terör, kaos, talan, yalan, riya ve sahtekârlık azalacaktır inancındayız… Ayrıca RASİHUN sayesinde ayetler daha iyi anlaşılacaktır… Rabbimiz Âli imran Suresi ayet. 7. de mealen şöyle buyurmaktadır:***… İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. BU İNCELİĞİ ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar…***

 

4.  HER ASIRDA  BİR RASİHUN… Kardeşlerim, Tabiidir ki Ayetlerin yorumunu ancak Allahu Teala ve Allahın Şanlı Rasulü (sav) bilir. Rabbimiz, bu kita­bın haber ver­diği geçmişle ilgili, gelecekle ilgili, yarınlarla ilgili, gaypla ilgili her şeyi bildiği gibi, her şeyin arka planını, perde arkasını bilendir aynı zamanda. Hakeza her şeyin künhünü bilen, Evvelî, evvelin evve­lini, ezeli, ezelin ezelini, cenneti, cennet hayatını, cennetteki hûrileri, ğılmanları, ırmakları, köşk­leri, cehennemi, cehennemdeki azabı, ce­hennemin zebanilerini, cehennemin ğassakını, hamimini, arşı, arşı ta­şıyan, arşı yükle­nen melekleri, kürsiyi, yedi kat semayı biz nereden bilebileceğiz? Bunları bilen sadece Allahu Tealadır. İlimde derinleşmiş olanlar, Allah bilgisine, vahiy bilgisine, ki­tap ve sünnet bilgisine sahip olanlar, *Biz O’na inandık. Biz Allah’a ve Ondan ge­len kulluk programımız kitaba inandık. Bu kita­bın, bu âyetlerin hepsi Rabbimizin katındandır derler.* Bu inceliği ancak AKIL sahibi, ilimde derinleşmiş RASİHUN ilim sahipleri anlar, kavrar ve anlatır…Taberani’nin zamanımıza ulaştırdığı hadis mealen şöyle: **Sabır, îmanın yarısı, kesinkes bilerek inanmak ise, tümü’dür…**Rabbim, bizlere öğrendiğimiz ilmi hayata tatbik eden mü’minlerden olmayı nasip etsin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.