HÜMANİSTLERİN İNSANLIK SINAVI…

HÜMANİSTLERİN İNSANLIK SINAVI… Batılı bir kavram olan, Hümanizm kısaca insan sevgisi olarak açıklanabilir. Hümanizmin, „insan sevgisi“, „barış“, „kardeşlik“ gibi değerleri kapsadığı sanılır halbuki hümanizm, „insanlık“ kavramını, insanların yegane amaç ve odak noktası haline getiren bir yanılğı olduğu defalarca test edilmiştir. Bir başka deyişle, insanın yaratıcı ile irtibatını kesip sadece kendi varlığı ve benliği ile ilgilenmeye çağıran bu kavramın üretici kadrosu kalabalık toplum düşmanıdır. Hümanizmi savunan otoriter güçler sadece kendi tolumuna hayat hakkını mâkbul görür. Hümanizmin İngilizce’deki sözlük anlamı şu şekildedir: En iyi değerler, karakterler ve davranışların doğaüstü bir otoritede değil de, insanlarda olduğuna inanan düşünce sistemi izahını yapsalarda, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Libya, Filistin… gibi halkı müslüman ülkeler söz konusu olduğunda tepelerine bomba yağdırmayı görev olarak kabul etmişlerdi, şimdilik güçlü Rusya’ya yaptırım uygulama çabasıyla uğraşıyorlar… Rabbimiz Fussilet Suresi ayet. 46. da mealen şöyle buyurmaktadır:*** Kim iyi bir iş yaparsa, bu kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa aleyhinedir. Rabbin kullara zulmedici değildir…***

Hümanizm yolunun yolcuları, tüm gerçekliğin bizzat Tabiatın kendisinden ibaret olduğuna inanır, kainatın temel materyali, zihin değil madde ve enerjidir. Hümanizme göre, Doğaüstü varlıklar gerçek değildir; yani insan düzeyinde, insanlar doğaüstü ve ölümsüz ruhlara sahip değildirler ve tüm evren düzeyinde, evrenimizin doğaüstü ve sonsuz bir Yaratıcısı yoktur. İnancını ortaya korlar… Örneğin, Ernest Renan derki: Ancak halk olumlu bilim ve akıl ile eğitilirse, aydınlatılırsa, dinlerin boş inançları kendi kendine yıkılır… Bir diğer Hümanist,  Lessing ise diyor ki:İnsanların olumlu bilim ve akıl ile aydınlatılmasıyla bir gün dine gereksinim kalmayacaktır…Görüldüğü gibi, hümanizmin temeli doğrudan ateizme dayanmaktadır. Humanistler;Tanrı inancı yerine insan kendi nefsini, egosunu, tatmin, arzu, zevk, hazzını merkeze oturtur görüşünü savunmuşlardır…Rabbimiz Enfal Suresi ayet. 59. da mealen şöyle buyurmaktadır:***İnkâr edenler yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar bizi aciz bırakamazlar…***

Rahmetli, Cemil Meriç Hümanizmi,İmanını kaybeden bir çağın dini olarak izah ederken diyor ki; Sözünü dinletmek isteyen her felsefe bu kaftana bürünmek zorunda. Avrupa’nın tüm düşünce akımları hümanist bu durum kavramdan çok kılıf; kelime değil bukalemun: demokrasi gibi, sosyalizm gibi. Hümanizmi benimseyen gençlerimiz de işin tamamıyla gösteriş boyutunda. Onlara göre Yunus’lar, Mevlana’lar, Hacı Bektaş Veli’ler su katılmamış birer hümanist. Hümanizm nedir, kimsenin tarife yanaştığı yok. Kilisenin yasaklarından kurtulmak isteyen Orta Çağ insanı Eski Çağ edebiyatlarına kaçtı. Hümanizm, Hristiyan toplumunda insanın tanrılaştırılması olarak nitelenir. hangi insanın, filozofun mu, kozmonotun mu, insan yığınlarının mı? Hümanizm, saltanatının sarsıldığını anlayan kilisenin de bayrağı. Adının Türkçe karşılıgı insancılıkta olsa Hümanizm terimsel tanım açısından „sevgi“ içermez. Şurası bir gerçek ki, bizim kaçacağımız, reddedeceğimiz bir geçmişimiz yok Hristiyanlar gibi…Kısaca Hümanizm İlahi dinden kaçma, firar etme eylemidir… abbimiz Nisa Suresi ayet. 142. de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Münâfıklar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah’ı da çok az anarlar…***

Kardeşlerim, Farklı bir felsefi yorum getirdiklerini deklare etselerde;Ateist görüşten, din yerine bilim veya  hümanizm kelimelerini koyup ateizmi başka isimlerle yeniden gündeme getirmenin insanlığa kan, göz yaşı, ahlaksızlık içinde sapıklıklarla dolu bir kaybolmuş dünya hayatı kazandırmak dışında insanlığa ne katkısı olmayan Hümanistlerin günümüzde ateizmin diğer bir ismi konumunu sürdürmektedirler.Bu gerçek, hümanistler tarafından da açıkça kabul edilir. 1933. yılındaki Hümanizmin birinci manifestodan kısa süre sonra;İkinci Dünya Savaşı, tamamen dindışı bir ideoloji olan faşizmin ve Komunizm taraftarlarının insanlığa getirdiği felaketlerin belgesi olmuştur. Savaşa katılan Batı, Avrupa ülkeleri ve Sovyetler Birliği, ardından Çin, Japonya, Kamboçya, Vietnam, Kuzey Kore, Küba, Venezüela, çeşitli Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde insanlığa eşi benzeri görülmemiş bir vahşet yaşatmışlar, Humanist manifesto, yani sözde insan sevgisi taraftarlarının bu insan sevgisi, toplam 120 milyon insanın hayatına mal olmuştur. Günümüzdeki Batı, Rusya ve Ukrayna tehlike senaryoları da ondan az değildir…Bu azgın kavimlere karşı Rabbim yar ve yardımcımız olsun… Sallu alâ Rasulina Muhammed…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.