İBRAHİM ALEYHİSELAM…

İBRAHİM ALEYHİSELAM… Kur’anı Kerimde Allahu Teâlâ’nın *HALİL* yani dost diye beyân ettiği İbrahim Aleyhiselam, ULUL AZM yani sabırlı, gayretli, kararlı, yüksek AZİM ve sebat sahibi beş Peygamberden birisidir. Ulul azm diye bilinen diğer Peygamberler; Nuh Aleyhiselam, Musa Aleyhiselam, İsa aleyhiselam ve Peygamber Efendimizdir. (sav) İbrahim Aleyhiselamın ismi Kur’anı Kerimde yirmi beş sûrede altmış dokuz defa geçmiştir. Ayetlerde İbrahim Aleyhiselam değişik isim ve sıfatlarla anılmış ve kendisinden övgüyle bahsedilen peygamberdir. Kur’an’da da geçen sıfatlarının bazıları: Halim yumuşak huylu, Munib yani Allaha sığınan, Kanit yani Allaha kulluk eden, Şakir yani şükredici, Hanîf yani batıldan uzak, Hakk’a yönelen ve TEVHİD inancı üzere bir olan Allahı tasdik eden kişi demektir. *HANİF* kelimesi daha çok, İbrahim Halilullah için Allahu Tealaya SAF VE TEMİZ bir şekilde ibadet eden bir kul anlamında kullanılmıştır…Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 130. da mealen şöyle buyurmaktadır:*** İbrahim’in dininden kendini bilmezlerden başka kim yüz çevirir ? Andolsun ki, biz onu dünyada ELÇİ seçtik, şüphesiz o ahirette de iyilerdendir…***

 

2.  İBRAHİM ALEYHİSELAM… Teslimiyet ruhunu İbrahim aleyhiselamda adeta yaşıyoruz. Allahu Teala ey İbrahim TESLİM OL buyurduğunda, Müslüman ol ilahi emrinde; İbrahim Aleyhiselam büyük bir teslimiyet örneği göstererek; Ben müslüman oldum, ben âlemlerin Rabbine TESLİM oldum. Ben kendimi, içimi dışı mı, irade mi, KUL olma şuurumla beraber âlemlerin Rabbine teslim ettim. Benim ondan başka bağlana­cağım, ondan başka kendimi TESLİMeslim edeceğim kimsem yoktur? Diyordu. Allahu Tealaya TESLİM olmayan birey mutlaka BİR BAŞKASINA teslim olmuş demektir. Rabbine teslim olmaktan kaçanlar; Rabbin kullarına, Rabbin yaratıklarına, şeytana, nefsine, topluma, atalar dinine, tağuta, adetlere, örf’lere, töre’lere, ananelere, geleneklere…bir şekilde teslim olmak zorundadır. Bizlere de örneklik teşkil eden, İbrahim aleyhiselam Allahu Tealaya TESLİM olmuştur…Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet. 67. de mealen şöyle buyurmaktadır:*** İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allahı bir tanıyan DOSDOĞRU bir müslüman idi; müşriklerden de değildi…***

 

3.  İBRAHİM ALEYHİSELAM… Tabii ki bütün Peygamberler gibi; İbrahim Aleyhiselam da, Allahu Tealaya inanan, İman edenler için, onunla birlikte olanlar için güzel bir örnek ve ÖNDER idi. İbrahim Aleyhiselam ve beraberindeki mü’minlerde küfür ve şirkten arınmış, kâfir ve müşriklerden uzaklaşma konusunda kendilerinden sonrası için uyulacak, takip edilecek güzel örnekler teşkil etmişlerdir. *ÜSVETUN HASENE* yani en güzel örnek ve önder idi. İbrahim Aleyhiselam; putçuluğu, kafirliği, küfrü ve şirki tercih etmiş müşriklere şöyle haykırmıştı: Biz sizden de, sizin anlayışlarınızdan da, sizin hayat programlarınızdan da uzağız. Sizin tapındıklarınızdan uzağız. Sizin dininizi, yolunuzu, yaşam biçiminizi, hayat programınızı İNKÂR ediyoruz.Biz sizden ayrıyız, sizden uzağız. Sizler Allahu Tealaya emredildiği gibi inanmadığınız sürece bilesiniz ki, bizler ebediyen sizden uzaklaşıyoruz… Rabbimiz En’am Suresi ayet. 74. te mealen şöyle buyurmaktadır:*** İbrahim, babası Âzer’e: Birtakım putları tanrılar mı ediniyorsun ? Doğrusu ben seni de kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum, demişti…*** Müslüman en yakını da olsa, İMANİ tavrını açıkça belli etmelidir…

 

4.  İBRAHİM ALEYHİSELAM… Kardeşlerim, İbrahim Aleyhiselam örneğinde olduğu gibi; zamanımız insanı da itikadına TERS düşen konularda örneğin;küfürden, kâfirlerden, kâfirlerin tüm yaşantı şekillerinden, usül, tarz, stil, metod, sistem her ne ise uzak durmalı; İnandığı doğruları hayatına tatbik etmeli, İmanınin gereğini uygulamalıdır. Müşriki düzenler, nizamlar, ŞİRK kokan hayat şartları, ikilem içerisindeki LAİK sistemleri eğer, Rabbimizin emir ve yasaklarına uymuyorsa, Allahu Tealaya değilde başka başka ilahları seçmişlerse; bizim KULLUK anlayışımıza TERS düşüyorsa, bu tür uyumsuzluk hâllerini açıkça beyân edip uzaklaşmak; İbrahim Aleyhiselam gibi; Putları, tağutu, atalar dinini, çevre kültürü anlayışını reddetmek şiarımız olmalıdır. Unutmayalım Allahu Tealaya inanmakla beraber; ikilem içerisindekileri yok sayamıyorsak *LA İLAHE İLLALLAH* ibaresindeki TEVHİD inancını tam anlıyamamışız demektir…Rabbimiz Nahl Suresi ayet. 120. de mealen şöyle buyurmaktadır:*** İbrahim, gerçekten Hakk’a yönelen, Allah’a itaat eden bir önder idi; Allah’a ortak koşanlardan değildi…*** Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.