İLTİMAS…

İLTİMAS… Liyakat, Ehliyet, Emanet ne kadar güzel içimizi ısıtan kavramlarsa; *İLTİMAS* terimi’de o kadar itici, yaralayıcı, bozuk anlayışın ortaya koymuş olduğu çirkinliktir. *ADAM KAYIRMA* diye ifade edebileceğimiz *İLTİMAS* haklı olanın hakkını alıp, şuursuzca bir başkasına sunma eylemidir.  İltimas olayında; Bilgi, birikim, beceri, yetenek, üstün vasıf, uzmanlık gibi kavramlar gözetilmediği gibi, her ne olursa olsun sevilen bir şahsı rastgele bir işe yerleştirme, sözünden çıkılamayan bir yakınının Tavsiyesi ya da RİCASI doğrultusunda hareket ederek önemli bir makamı LÂYIK olmayan kişiye PEŞKEŞ çekme hadisesidir. İslam dininin yasaklamış olduğu bu tür davranışlar sadece bireyi değil TOPLUMUN hepsini ilgilendirdiğinden dolayı yapılan yanlışlık affedilemez vehamette gaflet hâlidir… Rabbimiz Nisa suresi ayet. 85. te mealen şöyle buyurmaktadır: ***Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir…***  Rabbim, bizleri başkalarının hakkını gasp edenlerden eylemesin…

 

2.  İLTİMAS… Akla gelen bütün sistem, metod, usül ve yönetim şekillerinde belirlenmiş YASA vardır. Şayet bu tür belirlenmiş düzen ve nizamları uygulama zemininden uzaklaştırırsak neticede ancak KAOS diyebileceğimiz karmaşa hakim olur. Sözünü kıramayacağımız bir şahsın RİCA’SINI ötelemeyi beceremediğimizde bu yıkıma bizler de ORTAK oluruz. Bir yakınımızı kayıracağız derken, binlerce masumun hakkını yediğimizi düşünürsek olayın ne hadar CİDDİ boyutlara varacağını düşünebilmeliyiz. Bir yakınımızın eline makam ve mevkiimizi belirten kartı verip *HAMİLİ KART SAHİBİ YAKİNİMDİR* yazılı imzamız bizi çok büyük sorumluluğun, mesuliyetin tarafı yapmaktadır. İnsanlar günlerce, haftalarca, aylarca belki de yıllarca aynı mesleğin elemanı olabilmek için EMEK sarfederken İLTİMAS sahibi kolay yodan tercih sebebi olmaktadır…Sahihi Buhari’de bizlere ulaştırılan bir hadis mealen şöyle: ** Emanet zayi edildiği vakit kıyameti bekle… Bunun üzerine bedevî, “Emanetin zayi edilmesi nasıl olur yâ Resûlallah?” diye sorunca, Hz. Peygamber, “Yönetim, EHLİ OLMAYAN KİMSEYE verildiğinde kıyameti bekle.” buyurdu…**  

 

3.  İLTİMAS… Adam kayırmak, başkası için aracılık yaparak ona hakkı olmayan bir şeyin verilmesi için çalışmak, İslâm Şeriatında kötülenen ve terkedilmesi istenen davranış şekillerindendir. Peygamber Efendimiz (sav) haksız yere aracılık yapmayı yasaklamıştır. Âîşe validemizin rivayetine göre, Kureyş’ten sayğın bir kadın hırsızlık yapmıştı. Peygamber efendimize bir aracı göndererek, cezalandırılmasını engellemek istediler. Bu iş için de Peygamberimizin çok sevdiği Zeyd oğlu Usame’yi aracı yaptılar. Üsame, gelerek kadının affedilmesini istedi. Peygamber Efendimiz;(sav)**Ya Üsame, Allah’ın hadlerinden bir cezanın uygulanmaması için şefaatte mi bulunuyorsun dedi ve topluluğa şöyle buyurdu: Ey insanlar… Sizden öncekiler, şerefli bir kimse hırsızlık yapınca, onu serbest bırakmaları, zayıf bir kimse hırsızlık yapınca ise ona haddi uygulamaları yüzünden sapıttılar. Allah’a yemin ederim ki, eğer Muhammed’in kızı FATIMA hırsızlık yapsaydı, Muhammed O’nun da elini keserdi…** Bu hadise İslam dininin İLTİMAS olayı hakkındaki KESİN, KAT’İ tavrını ortaya koyan en güzel misâllerden birisidir…

 

4.  İLTİMAS… Kardeşlerim, Ehil olmadığını bile bile adam kayırmak, İstenilen vasıfları taşımadığını yakından bildiği hâlde ısrarla O şahsın safını tercih etmek, Haksız olduğuna şahit olduğu hâlde, haksız olana yardımcı olmak, beceri, yetenek ve işe  elverişli olmadığı bir kimseyi her şeye rağmen O konuma getirmek…İLTİMAS olayının örneklerindendir. İLTİMAS görüldüğü gibi, HAK gaspı taşıyan, çirkin bir faaliyete ortaklık etmektir. *İLTİMAS* İslâm toplumu ve İslâm devleti bünyesinde sosyal dayanışmayı, insanlar arasındaki güven duygusunu yok eden bir illettir. Bu İLLET, Aynı zamanda, Zulüm ve adâletsizliğin artmasına sebep olur. Bu yüzden Müslümanlar her hangi bir sebeple İltimas bekleyen ZİLLETE düşmemelidirler. Ayrıca, adam kayırma müracaatı sergileyen kişilere karşı da kesin ve NET tavrını koymalı başkasına kötü bir şefaatte bulunmamalıdır… Emaneti EHLİYET sahiplerine, LİYAKAT ehline, Lâyık olana vermek, ADALET sahibi insanların değişmez tavrıdır. Velhasılı kelâm; Makamın gerektirdiği ehliyetten yoksun insanların zararı sadece kendisine değil, bütün topluma olacağı açıktır…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.