İMAM ZÜFER (Rh.a)… Oruç ibadeti ile dirilişimize vesile olan Ramazan ayı yaklaştı. Müslümanlar yüzlerce, binlerce, sorularını yine soracaklar, Kitaplardan öğrenen hocaefendiler de aynı soruları kendi bilgileriyle harmanlayıp cevap verecekler. İşte bu cevapları hazırlayan fıkıh alimlerimizden biriside, İmam Züfer’dir. Fıkıh kelimesi lügatta birşeyi bilmek, anlamak, keskin ve derin anlayış manalarına gelir. *Fıkıh* Istılâhta yani dini terim olara; „Şer’i hükümleri, delilleriyle birlikte tafsili yani detaylı olarak bilmek“ şeklinde tarif edilir. Kur’anı Kerimde fıkıh kelimesi ince anlayış, keskin idrak ve konuşanın gayesini anlamak manâlarında kullanılmıştır. Fıkıh ilminin dayandığı deliller: Kur’anı Kerim, Sünneti seniyye, İcmaa ve Kıyas’tır. Bu ince anlayışı, keskin idrâk ve bilgi birikimini günümüze ulaştıran İmam Züfer kıyas ilmini en mükemmel izah eden alimlerimizdendir…İbni Mace’nin zamanımıza ulaştırdığı hadis mealen şöyledir:**Kim birine bir ilim öğretirse, onunla amel edenin sevabını, yapanın sevabından hiçbir şey eksilmeksizin alır…** Elhamdulillah…Ne büyük bir mükafat ya Rabbim…
İMAM ZÜFER (Rh.a)… Hanefi alimlerimizin en başta gelenlerinden, İmam Züfer: 729 yılında İsfahan da doğmuştur. Babası, Temîm kabilesinin Anberoğulları kolundan Basra’ya yerleşmiş tanınmış bir aileye mensuptur, annesi İranlı idi. İmam Züfer, Önceleri hadîs ilmini aldı, hadis alanında oldukça ileri bir seviye’ye ulaştı. İmam Züfer’den sünen sahibi pek çok hadis alimi rivayette bulunmuşlardır. Çok güvenilir ilmi yönü için muhaddisler İmam Züferi; sika, mütkın, sadûk gibi sıfatlarla nitelemişlerdir. Bu sebeple Züfer, hadis rivayetinde muhaddisler nezdinde güvenilir, emin kişiliğin sahib olarak bilinir. Daha sonraları 748. yıllarında İmam Ebu Hanifenin ders halkasına dahil olmuş ve hiç bir zaman Fıkıh ilminden kopmamıştır. Ömrünün sonuna kadar da İmamı azam Ebu Hanifenin ekolünü devam ettirmiş en büyük dört imamdan birisidir İmam Züfer. Hanefî kaynaklarında İmam Züfer için;*Fıkıhla ibadeti birleştirdi* övgüsü bilinen bir gerçektir…Rabbimiz Âli İmran Suresa ayet. 7. de mealen şöyle buyurmaktadır:***…Halbuki Onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek pâyeye erişenler ise: Ona inandık; hepsi Rabbimiz tarafındandır, derler. Bu inceliği ancak aklıselim sahipleri düşünüp anlar…***
İMAM ZÜFER (Rh.a)… Hanefi alimlerimizin en önde gelenlerinden olan İmam Züfer, Ömrünü fıkhi konulara vermiş, Kitap, sünnet, icmaa ve kıyastan çıkarılan delillerde, hükümlerde önemli bir pay sahibidir. Kıyas ilmi söz konusu olduğunda İmam Züfer mutlaka anılmıştır. Kıyas manâ olarak; *iki şeyi birbiri ile ölçmek, mukayese etmek ve iki şey arasınaki benzerlikleri tesbit etmek diye* izah edilir. Fıkıh usûlü kitaplarında; „kitap, sünnet ve icma ile sabit olan bir hükmün; illet ve sebeplerini dikkate alarak, hakkında nass bulunmayan fakat aynı illetlere sahip olan meselenin hükmünü ortaya koymaya kıyas denilir“ tarifi yapılmıştır. Nass’a dayanan bir meselenin hükmünü, ictihad yoluyla, aynı ortak illeti taşıyan ve nass ile belirtilmemiş bulunan mesele için de sâbit kılmaktan ibarettir. İslam Fıkhı’nda Kitap, Sünnet ve İcmâ’dan sonra dördüncü aslî delil kıyas’tır. Ancak kıyas, ilk üç aslî delil gibi kesin bilgi ifade etmez. Bu hususlar Fıkıh kitaplarımızda geniş izahi yapılan meselelerdendir…Tirmizi’nin zamanımıza ulaştırdığı hadis mealen şöyle:**Tek bir dini anlayıcı fakih, şeytana bin tane ibadet edici abidden daha çetindir…**
İMAM ZÜFER (Rh.a)… Kardeşlerim, bilhassa dini konularda; Lehimizde ve aleyhimizde olan konuları bilmemiz gerekmektedir. İmam Züfer, aynı İmam Yusuf ve İmam Muhammed gibi mutlak müctehit derecesinde büyük bir alim olmasına rağmen, Ebu Hanife’nin Fıkıh usulüne bağlı kalmış ve mezhepte müctehit olarak tanınmıştır. Ebû Hanîfe’nin ders halkasına katıldıktan sonra bu ilim meclisinin Ebû Yûsuf’la birlikte en önemli iki üyesinden biri olan Züfer hocasının miladi. 767. yılında vefatından sonra meclise başkanlık etmeye başlamıştır. Hanefi mezhebinde *kıyası en iyi bilen* alim olarak ünlenen İmam Züfer, Ebu Hanife’nin en eski öğrencidir. İmamın ölümünden sonra da İmam Şeybanî ve Ebu Yusuf‚tan da önce onun derslerini devam ettirmiştir. İmamı Azam Ebu Hanife, İmam Züfer için, Talebelerimin en mükemmeli ifadesini kullandığı rivayet edilmektedir…İmam Züfer, Miladi, 774. yılında vefat etmiştir, Allah kendisinden razı olsun…Tirmizi’nin zamanımıza ulaştırdığı hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyuruyor:** Allah, kimin hayrını dilerse, onu dini anlayıcı bir fakîh yapar…** Sallu alâ Rasulina Muhammed…
Sermedkadir…