İnananların Düşmanları

Rabbimiz İnfitar suresi ayet.6-8.de mealen şöyle buyurmaktadır:
***Ey insan! İhsanı bol Rabb’ine karşı seni aldatan nedir? O Allah ki seni yarattı, seni düzgün yapılı kılıp ölçülü bir biçim verdi.Seni dilediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu…***

Muhterem Müslümanlar Kuranı Kerimin ifadesine göre mü’minlerin düşmanları öncelikle şunlardır: Birincisi Şeytan,ikincisi Nefis,Üçüncüsü Kötü duygular ve dördüncüsü de Din düşmanlarıdır.Bizler inanıyoruzki;Kim bu düşmanlara karşı imanı dairesi içinde direnirse,ayakta saglam kalabilirse,ya da saglam bir duruş sergiliyebilirse, Allah (c.c.) onları rızasını kazanmaya ve cennetine ulaşmaya yöneltir.

Mutlaka İyi bir kul olmak için sarfedilen her gayret, asla sonuçsuz kalmayacaktır. Rabbimiz ankebut suresi ayet.69.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah iyilik edenlerle beraberdir…Allah (c.c.) ile beraber olmanın yolu gösteriliyor bu ayette. Şu ayetler önümüzü ne güzel aydınlatıyor:Hicr suresi ayet.99.da“Ölüm sana erişinceye kadar Rabbine kulluk et“ Müzzemil suresi ayet.8.de: „Rabbinin adını an, bütün varlığınla yalnız O’na yönel…“ Zilzal suresi ayet.7.de ise: „Zerre kadar hayır işleyen, onun karşılığını (mutlaka) görür.“ Muhterem Kardeşlerim.İşlenen hayrın sadece karşılığı mı görülecektir?Mükâfat olarak bir fazlalık, bir lütuf olmayacak mı?Bu soruların cevabı Müzemmil Sûresi’nin 20’nci ayetinde şöyle veriliyor:“Hayır olarak kendiniz için önceden ne gönderirseniz, onu Allah katında daha hayırlı bir mükâfatı dahabüyük olarak bulursunuz.

Muhterem Müslümanlar. Bir kimse ölünce:İnsanlar onun ne bıraktığını,Melekler ise önceden hangi hayırları gönderdiğini merak ederler. İnsanın hayatında yaptığı hayırların en küaçüğünün bile karşılığının görüleceği garanti edilmiştir. Bunlar şüphe edilemez gerçeklerdir. Bakara Suresi ayet.273.te mealen şöyle buyuruluyor:***Hayır olarak ne yaparsanız Allah onu bilir…*** Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) „Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur“ dedi:“Her kim (İhlas ile bana kulluk eden bir dostuma düşmanlık ederse, ben de ona karşı harb ilan ederim. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nafile ibadetlerle durmadan yaklaşır, nihayet ben onu severim. Kulumu sevince de (âdetâ) ben onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum. Benden her ne isterse, onu mutlaka veririm. Bana sığınırsa onu korurum.“ (Buhari)

Allahı dost edinmiş kişilere „Veli“ denir. Veli, sâlih kişi demektir. Böyle bir kişiye düşmanlık etmek Allaha düşmanlık etmek demektir. Allah (c.c.) kendi dostlarına düşmanlık edenlere harb ilan edeceğini bildirmektedir.Allahu Teâlâ, Kur’anı Kerim’de sadece faiz yiyenlere harb ilan edeceğini bildirmiştir. (Bakara Sûresi: 279) Bu hadis-i kudside de dostlarından herhangi birine düşmanlık edenlere karşı harb açacağını duyurmaktadır: Bu, her iki fiilin büyük bir günah olduğunu göstermektedir. Faiz yemekte, Allah dostlarına düşman olmak dışında, işleyene Allah’ın harb ilan ettiği başka bir günah yoktur. O halde, her iki konuda da çok dikkatli olmak gerekir. Allah (c.c.) ile harbe kalkışanın iflahı ve ıslahı mümkün değildir.Allah (c.c.)’a yakın olmanın en kestirme yolu, Allah’ın emirlerini yerine getirmektir.

Kul, işlediği farzlara ilaveten yapacağı nafilelerle Allah’a yakınlıkta başarı sağlayabilir. Farzları yerine getirir ve nafilelerle Allaha yaklaşmayı murad ederse mutlu bir sonuca ulaşılacaktır inşaallah. Bu ısrar ve devamlılık Allah’ın rıza ve sevgisini kazandırır. Bu sevgiyi kazananın her işi düzgün olur. Allah’ın hidayeti her işinde görülür. İstekleri yerine getirilir. Allah (c.c.) her razı olduğu kuluna her işinde yardım eder. Allah (c.c.) dostlarının duasını da kabul eder.Cenabı hak yar ve yardımcımız olsun.Hak dini hakkıyla bizlere yaşamayı nasib eylesin.Bizleri iman nuruyla aydınlatsın inşaallah…ala inne ahs.

Sermedkadir

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.