İSLAMİ HİZMET, ĞAYRET VE TEBLİĞ…

إِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللَّهِ الْإِسْلَامُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ إِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمْ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ

 

Muhterem müslümanlar… Son zamanlar dikkate
alındığında, dünyanın en çok konuşulan ve yazılan maddelerden birisi İslâm ve Müslümanlardır… Bugün dünyada İslâm konuşuluyor, tartışılıyor, isteniyor, istenmiyor. İsteyen neden istediğini, istemeyen niçin istemediğini gayet iyi biliyor. Kim ne derse desin, bütün dünya İslâm’a dönüş sancısını çekiyor. İnanıyoruzki; Er-geç insanlığın yüzü İslâm ile gülecek. İslam karşıtları ise hiçbir zaman bu gidişe mâni olamayacaklardır inşaallah. Şimdi biz müslümanlara düşen İslâm’a hizmettir. İslâm’a hizmetten anladığımız nedir kısaca o hususa deginelim. Bir insan, evvelâ kendisi iyi bir müslüman olmalı. İyi bir müslüman olmak, hem bilmek, hem yapmakla, yani hem ögretmek, öğrenmek, öğretim dönemi geçirmek, bilgi edinmek, hem de bildiklerini hayatında uygulamak için bir eğitim görmekle elde edilir. Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Allah, insanların ihtiyaçlarını gidermek için bir kısım insanlar yaratmıştır ki, insanlar ihtiyaç duyunca onlara koşarlar. işte onlar, Allahın azabından güvende olanlardır…İbn Ömer (ra)**

İmuhterem Mü’minler…İslâm’a hizmet deyince aklımıza başkalarına verilecek hizmet gelir. Ama öyle değil. Kendisi himmete muhtaç olan insan başkasına hizmet edemez. Etse de zayıf olur. Onun için İslâmi hizmet deyince, kim olursak olalım, müslümanız diyorsak, dinimizi bilmemiz ve bildiğimizi ferdi ve ailevi hayatımızda ve ilişkilerimizde uygulamamız gerekir. İslâm’ı öğrenen, yaşayan insan, İslam’a hizmet eden insandır. İslam’a hizmet işte böyle başlar. *MÜSLÜMANIM* diyen insan İslâm’ı bilmiyorsa bu kimsenin kendisine bile faydası olmaz. Bir başkası İslâm’ı biliyor ama bildiği ile amel etmiyorsa, bunu hayatında göstermiyorsa; hem müslüman olarak biliniyor, hem İslâm’ı bildiği kabul ediliyor ama hem de yapmıyorsa bu, İslâm’a hizmet değil de, Yine İslâmı gerektigi gibi bilmediginin delilidir. İslâm’a hizmeti fert bazında önce kendimizden başlatmamız ve böyle anlamamız gerekir inancındayız. Eğer biz bilir bildiklerimizle amel edersek başkaları bizi örnek alır, öğrenir ve yaparlar. Tabiiki bildiklerimizi başkalarına öğreteceğiz. Hatta İhlas ile öğreteceğiz. Yoksa öğrettiklerimizin bereketi olmaz. Unutulmamalıdır ki; Müslümanların tamamı kardeş kabul edilmiş ve müslümanların her biri diğerinden bir mânâda sorumlu tutulmuştur. Bunun için Müslümanların oluşturduğu bir toplumda, *BANA NE* veya *SANA NE* gibi lüzumsuz ifadeler kullanılmaması gereken sözlerdir. İslami cemaat yapısını içerisinde barındıran Müslüman toplumda, herkes herkesten sorumludur.

Muhterem kardeşlerim…Bir İslâm toplumunda herkes herkesin bir mânâda eğiticisidir. Bilgi sahibi, ehil ve işin şuuruna eren her müslüman başkalarını da İslâm’i mânâda bilgilendirmek ve eğitmekle görevlidir. Müslüman olarak bizler dinimize, mukaddes degerlerimize sahip çıkmasını öğrenmemiz gerekmektedir. Fırsat buldugumuz her anda islami hizmet aşkımızı bilfiil ifa etmek görev ve sorumluluklarımızdandır… Camiilerimizi, Mescitlerimizi, dershanelerimizi özellikle hafta sonlarında Cuma, Cumartesi Pazar günlerinde boş bırakmıyalım, birbirimizden faydalanma, yararlanmaya bakalım. İmkanlarımızı yerli yerinde kullanalım.Burası sessiz ve kimsesiz degil gelecegin islam savunucuları olacak evlatlarımız başta olmak üzere bizler tarafından cıvıl cıvıl doldurulsun. İslami hava her zamanki gibi bir ve beraberlik ruhu içerisinde yaşansın ve yaşatılsın. Allahın RAZI oldugu kul olmaya gayret edelim ki; Rabbimizin karşısında hesap gününde kararmış bir yüzle çıkmayalım inşaallah.

Kardeşlerim…Ebû Hüreyre’den gelen bir hadis bizlere mealen şöyle ulaştırılıyor: **Rasûlullah’a (sav), ‚Hangi amel daha faziletli ve daha hayırlı?‘ diye soruldu. O da buyurdu ki:“Allah’a ve Rasûlüne iman etmektir.“ ‚Sonra hangisi, ey Allah’ın Rasûlü?‘ „Amellerin zirvesi olan Allah yolunda cihaddır.“ ‚Bundan sonra hangisi, ey Allah’ın Rasûlü?‘ „Kabul olunan hacdır.** Yukarıda okumuş oldugum ayet meali şöyle:*** Doğrusu Allah katında din, İslam’dır. O kitap verilenlerin ayrılığa düşmesiise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki ihtirastandır. Her kim de Allah’ın ayetlerini inkar ederse, şüphe yok ki Allah, hesabı çabuk görendir.***Rabbim İslam dinini gerektiği gibi öğrenip yaşayan, bildiklerini Müslüman kardeşleriyle paylaşan hizmet ve tebliğ ehli ğayretli Müslümanlardan olmamızı nasib eyler inşaallah…

Sermedkadir…LU…DAR’UL ERKÂM…26.10.2018…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.