Misafirlik biter elbet razı olmak tek çaresi.
Sadece yaşlılarmı öldü, gençler ciğer paresi ?
O an yenirse onulmaz müthiş ecel sillesi.
Varmıdır kantarı çekmeye muhaldir o sıkleti..?
Gençlik yıllarımızda ne kadar umursamazdık.
Ana, baba, kardeşlerle hayattan zevk alırdık.
Dost, arkadaş sevgi bağı bitmiyecek sanırdık.
Aramızdan ayrıldıkça hayatımız zindan oldu…
Zihnimizde bitmezdi hiç; ne kadarda kısaymış.
Kırk, elli, altmış derken geçti yıllar bir hâyalmiş.
Vakit, saat geldiginde bir an dahi uzamazmış.
Nice yenilmez pehlivanlar en sonunda pesetti…
Uzayıp giden yıllar bak habercisi ECEL’İN.
Netice yaklaşıyor susacak AĞZINDA dil’in.
Bir bir terk EDİYOR özleyenin sevenin.
Ahirete inanmamak hasta beyin İLLETİ…
Yarınlara HESAP yapmak tutarmı acep ?
Emel’imiz öyle çok ki bitmiyor TÂLEP.
O son günün habercisi KAPIYA gelip,
Dayanınca; inkardaki yaşayacak ZİLLETİ…
Kadere inanmayan, hatta kaza ile alay eden.
İmanımı irdeleyen yaşantımı TENKİD eden.
Giyim, Kuşam, şeklime bil cümle hâlime gülen,
Nasıl taşır aklım almaz o son’uncu akıbeti..?