İTİKADA TERS ÂMEL…

Ömrünü abesle iştiğal etmeye adayan o kadar insan var ki, hayretler içinde kalıyor, mantıklı bir izah geliştiremiyor en sonunda boş gezenin boş tayfası nolacak mağlubiyetiyle konuyu kapatma seçeneğine sarılıyoruz.Hayatını boş işlere adayan yani *abesle iştiğal* eden insanlar, Hayatı kitap ve sünneti seniyye ile değerlendirecekleri yerde Kur’anı kerimi ve sünneti  seniyyeyi Allah korusun bir kenara fırlatıp kendi akıl süzgecinden geçirip çoğunlukla saçma sapan öngörülerinin esiri olmuş kişilerle muhatap oluyoruz. Böyleleri kendilerine uyan bazan geniş toplumları, kitle’leri, cemaat, dernek, cemiyet, teşkilat ya da sivil toplum kuruluşlarını Allah yolundan saptırmak için yeni yeni kutsallık icat ederler, mesela heykel dikmek, ya da dağı taşı yontup devasa bir fiğur ortaya koymak gibi korkunç fikirlerle hayata tutunurlar. Bilgisizce, cahilce insanların Allahu teâlaya kulluğunu sorgulayıp, sorgulatıp tapınma amaçlı,*taş, beton, demir, çamur’dan taze ilah üretirler, uydururlar *İlkokul çağındaki çocukları o ilaha secde ettirirler. Aslında kendileri secde edecekler ama basamak basamak ilerlemeyi yeğlerler. Daha çok körpe beyinlerin zihnine vesvese aşılayıp, Allahu teâlaya teslimiyetini bitirme çabası güderler…

Bayağı, adi, kıymeti harbiyesi olmayan, mal’a ve davar’a faydası dokunmayan, boş işlerle uğraşan öyle insanlar vardır ki, bilgisi, eğitimi, öğrenimi, tahsili, işe yarar her hangi bir yeteneği olmamasına rağmen fütursuzca, ukala tavırlarla her konuda âhkam kesmeye adeta bayılır. Kendisi gibi dar kapasiteli insanları şaşırtmak, aldatmak, saptırmak ve hayasızca eğlendirmek adına edebi konuşmaya, kibar tavır sergilemeye, nezaket kalıplarına girmeye okumuş aydın pozlarına bürünmeye çalışır. Mutlaka kendisi gibi şahısları zehirlemeyi de bir şekilde başarırlar. Yalan, yanlış, hatalı, kusurlu, muhatabını aşağılayıcı, rencide edici tavırlardan, sözlerden kesinlikle kaçınmaz…lafını ortaya söyler, dedikodu, gıybet, iftira onun nazarında olağan bir davranış şeklini almıştır, arlanma, utanma, sıkılma gibi meziyetleri aslında çoktan unutmuştur. İffet sözcüğünü, arapça asıllı diye alaya alıp matrak geçenlere bile şahit olabilirsiniz. Tek hedefi girmiş olduğu toplum bünyesinde; dakika, saat ve günü kurtarma çabasıdır. Abesle iştiğal meşguliyeti onun vaz geçilmezi hâline gelmiştir…

Boş, bayağı, malayani ve fayda getirmeyen uğraşlarımız için kullandığımız*Abesle iştiğal* kavramı genelde, yapana veya başkasına, dünya ve ahirette maddî ya da manevî bir fayda, yarar sağlamayan söz, iş, ve davranış bütünlüğü manâsında kullanılır. Ebedi hayat mektebimiz, Kur’anı kerim’de *abes* terimi iki ayette ifadesini bulur. Abesle iştiğal, tabir caiz ise lüzumsuz ve bayağı kişilerin mesnetsiz, dayanaksız söz ve davranışlarının alelâde sergilenişidir. Hayati geleceğini sadece midesine yöneltmiş olan kişiler İnsanların beyinlerini ve diğer duyu orğanlarını boş, faydasız, lüzumsuz şeylerle doldurarak, asıl unutulmaması gerekeni unutturan ikinci, üçüncü, dördüncü planlara fırlatıp atan, aslı astarı olmayan lâkin süslü, saçma sapan kelimeleri cilalayıp muhatabının en verimli zamanının hırsızı işte bu abesle iştiğal  eden duyarsız insanlardır. Mukaddes bilinen değerlere savaş açan, İslami kurallara açıktan ya da örtülü, iğneleyici, irdeleyici emel mahsulü ne olduğu meçhül o kadar abesle iştiğal eden kendini beğenmiş, ukala tipler vardır ki, saymakla bitmeyecek kadar sürüleri kalabalıktır…

Bu tür âdap, erkan yoksunlarının en belirğin özelliği; eğlenmek, zaman öldürmek, boş yere ve amacı olmadan oyalanmak, fikirleri tedavülden kalkmış devirici, yıkıcı, devrimci ağa babalarının heykellerini yapıp, Kuzey Kore’liler gibi taş, beton, demir, tunç ve bakırdan suretlerin huzurunda eğilmek, tâzim durmak, hülasa Allahu teâlanın emrettiği ve Rasulullahın (sav) yapmalarını istemediği din ve mukaddesat ölçüleriyle bağdaşmayan, İslam dininin kınadığı, yapmayın dediği, Kur’anı kerim diliyle *Levhel hadis* olan boş işler bataklığına dalmışlardır. Halbuki müslüman olarak bizim her saniyemiz çok değerlidir. Boşa geçirecek zamanımız yoktur. Söz, fiil ve her türlü hareketlerimizin hesabını vereceğimiz bir an mutlaka gelecektir. Boş işlerle, bizlere yabancı kavramlarla vakit öldüren insanlar; Abesle iştiğal eden beyinsizlerdir.Mü’minun Suresi ayet. 115. mealen şöyledir:***Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız..?***Bu yüzden emsâli kişilerin, inancıma, itikadıma, vicdanıma, mantığıma, yaşantıma ters olduğunu yazmakla yetiniyorum…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert