KÂBEYİ MUAZZAMA…

KÂBEYİ MUAZZAMA… Çapulcu, ahlâk yapısı dejenere olmuş, KUTSAL değerler bütünlüğünden habersiz, mukaddesat düşmanı, erkekmi kadınmı belirsizlik güruhu, BOĞAZİÇİ rektör değişiminde ÜLKE’Yİ yeteri kadar KAOS ortamına sürükleyemeyince kendisine yeni uğraşlar edinmeye başlamış. KÂBE resimleri üzerinde hayasızca TEPİNMEYE başlamışlar… İslam toplumunun SİNİR UÇLARI ile oynamayı kendine meşgale edinen eski Marksist, Leninist, LBGT sapıkları, hayvani duygularını TATMİN etme çabasıyla kendi meşrebine benzeyen DOMUZ yanlısı siyasileri de yanına alarak Müslümanları ğaleyana getirme vandallığını sürdürmüşlerdir… İnancımız O’dur ki; HAK VE BATIL mücadelesi KIYAMETE kadar sürecektir. Toplum içinde geçmişte de Müslümanlar gayrımüslimlerle davalarını sonuna kadar sahiplendikleri, mücadele ettikleri gibi… Müslümanlar kendileri gibi inanan, düşünen, hayat tarzını benimseyenlere KARDEŞ gözüyle bakar bunda bir sorun yok. Müslümanlar, kesinlikle KAFİR toplumlardan çekinmezler, bilirler ki; ONLARIN DİNİ ayrı, düşmanlığı ğayet açıktır. Müslümanlar için ASIL mesele ne idiği MEÇHUL olan Münafık şahsiyetsizlere karşı FERASETLE hareket etmektir…

 

2.  KÂBEYİ MUAZZAMA… Şurası bir gerçektir ki; *KABE* sadece İSLAM tarihinde değil, Cahiliye döneminde yaşayan Mekke müşrikleri için de kutsal bir MEKÂN kabul edilirdi. Ayrıca dokunulmazlığa da sahipti. Allah Teala Kâbenin Hidayet oluşu çagrısıyla, sadece  Mekkeli müşriklerin degil, aynı zamanda Mekke dışında bütün Arabın ve diğerlerinin DİNİ MERKEZİ olduğuna da işaret ediyordu. Böylece Mescidi Haramın çepeçevre kuşattıgı *KÂBEYİ MUAZZAMA, Evrensel İslam Ümmetinin KÂLBİ olma fonksiyonunu yerine getirmektedir… En önemlisi KÂBE, Bütün Müslümanların Namaz kılarken yöneldikleri MERKEZİ noktadır… Rabbimiz Bakara Suresi ayet 125.de mealen şöyle buyurmaktadır: ***Biz, Beyt’i KÂBE’Yİ insanlara TOPLANMA MAHALLİ ve GÜVENLİ bir yer kıldık. Siz de İbrahim’in makamından bir namaz yeri edinin ORADA NAMAZ KILIN. İbrahim ve İsmail’e: Tavaf edenler, ibadete kapananlar, rükû ve secde edenler için EVİMİ TEMİZ TUTUN, diye emretmiştik…***

 

3.  KÂBEYİ MUAZZAMA…Bilindiği gibi; İSLAM DİNİ Akideye dayalı inanç sistemini insanların gönül dünyalarına bir TEMEL, ALT YAPI olarak yerleştirmekle, Asaleti, Soyluluğu ve üstünlüğü, ete ve kemiğe, altın ve gümüşe dayalı, ESKİ Cahiliye düşüncesini kökünden reddetmiştir. Bütün renkler ve diller arasında gerçek anlamda bir kardeşliğin var olduğunu, *TAKVA’YI MERKEZ* yaparak insanlığa bir iftihar tablosu olarak sunmuştur… *KÂBEYİ MUAZZAMA*, Hürriyetin, tam bağımsızlık, kurtuluşun tek  ve gerçek simgesidir. Bu boyutuyla KÂBE, aynı zamanda insanlar için hakiki hürriyet ve insan olma ifadesinin EBEDİ sembolüdür. KÂBEYİ MUAZZAMANIN alemler için bir HİDAYET kaynağı olmasında ANA UNSUR, Kâbenin, Emin bir SIĞINAK teşkil etmesiyle alâkalıdır…Çünkü Hidayet, İnsanın kendisini emniyette hissetmesi olunca, manevi bir SIĞINAK kılınan Kabe’de Mü’minin Tavafla bütünleşmesi, İnanç ve düşünce hayatında gönlünü temize çıkarmada önemli bir basamak oluşturur. Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet. 96. da mealen şöyle buyurmaktadır: ***Şüphesiz, âlemlere BEREKET VE HİDAYET kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev MÂBET, Mekke’deki KÂBE’DİR…***

 

4.  KÂBEYİ MUAZZAMA…Kardeşlerim, İSLAM DİNİNDE, Hacc İbadetinin en önemli faydalarından biri, KÂBEYİ MUAZZAMADA gerçekleşmektedir. Bu husus tabiidir ki Evrensel boyutkarda, toplumsal İslam kardeşliğinin sergilenmiş olmasıdır…Eğer Kâbeyi muazzamayı sadece bir devletin sınırlarına hapsedersek yanlışlık yapmış oluruz, KÂBEYİ MUAZZAMA Müslümanım diyen herkesin ortak İBADET merkezi konumundadır. Öyle inanıyoruz ki; İslam kardeşliği, temeli DİN bağına dayalı olan bir kardeşliktir. Müslümanın nazarında EN ÜSTÜN BAĞ DİN bağıdır. Bu yüzden DİN KARDEŞLİGİ, kan kardeşliginden üstündür. Nitekim bu gerçeği Sahabenin hayatında açık bir şekilde görmemiz mümkündür. Onlar aynı Ana – Babadan olma kardeşlerini, Müslüman olmadıkları için terk etmişler hatta onlarla savaşmışlardır.Bu hususta Peygamber Efendimiz (sav)  bir Hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Merhaba sana ey BEYTULLAH. Ne büyüksün ve hürmetin NE BÜYÜKTÜR. Lakin hiç şüphe yok ki, MÜ’MİN, Allah katında senden DAHA muhteremdir…** Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.