Kadir Gecesine Ulaştık

Peygamber efendimiz (sav) sahabesine, İsrailoğulları’ndan dört kişiyi anlattı. Onlar tam 80 yıl hiç ara vermeden Allah yolunda cihat ve ibadet etmişlerdi.O dört kişinin derecesinin büyüklüğünden söz etti. Sahabe, bu derece sevap kazanan insanlara imrendi. Fakat, Muhammed Ümmeti’nin ömrünün kısa olduğunu hesaba katarak, bu kadar yüksek bir sevaba ulaşamayacakları endişesiyle üzüldüler. İşte bu olay üzerine yüce Rabbimiz Kadir Suresi’ni indirdi ve sahabenin bu üzüntüsünü giderdi O ayet mealen şöyle:*** Kadir gecesi, içinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır…*** Kardeşlerim, Kadir gecesi, Muhammed Ümmeti’nin faziletini ortaya koymakta, Allahü Teala’nın biz kullarına büyük dereceler vermek ve Cennet’e koymak istediğini göstermektedir. Bu durum, Rabbimizin kullarına karşı rahmet, şefkat ve iyiliğinin bir göstergesidir inancını taşıyoruz. Kadir; değer, kıymet, ölçü ve kudret manalarına geliyor. Rabbimiz nasıl ahirette kullarına hikmetinden daha çok kudretiyle muamele edecekse Kadir Gecesi’nde de aynısını yaşayacağız inşaallah. Bu gecede, Kadir gecesinin kıymetini bilmek, yağan manevi yağmurla kalbimizi yıkayabilmek için bir altın fırsat olarak bilmek gerekiyor. Kadir gecesini sevip, hürmet gösterip, ihya edenlere ne mutlu. Müminlerin annesi Hz. Aişe (ra) şöyle anlatmıştır:** Ya Resulullah! Kadir Gecesi’ne eriştiğimde nasıl dua edeyim‘ dedim. Resûlullah (sav) şu duayı okumamı söyledi: ‚Allahümme inneke afüvvün, tuhibbu’l-afve, fa’fü anni.“ (Allah’ım sen affedicisin, affı seversin, beni de affet) [Tirmizi]** Allahım bizleri affet, günah, kusur ve hatalarımızı bagışla sen her şeye kadirsin…Amin…

2. Kardeşlerim; İnsanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkaran, hidayet rehberimiz Kur’an-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır. Kadir gecesinde Allah Rasülü’ne (s.a.v) ilk vahiy gelmiştir. Bir şeyin başlangıç ve ilki çok önemlidir. İşte, „kıymet ve kudret“ anlamına gelen Kadir gecesinin azamet ve şerefi yüksek bir gece oluşunun sebebi, Kur’an-ı Kerim’in bu gecede yeryüzünü aydınlatmaya başlamasıdır. Kadir gecesi, büyüklük ve değerini Kur’an-ı Kerim’den almaktadır. Kadir gecesinde inmeye başlayan ilk vahiy, Alak Suresi’nin ilk 5 ayetidir. İlk inen ayette „Seni yaratan Rabbi’nin adıyla oku!“ buyrulur. Bu ne muazzam bir hitaptır. „Oku“ ve bunun sonucu olarak da ilim sahibi ol. Bugün, iki milyarlık İslam aleminin önündeki en büyük engel cehalettir. Yani bilgisizlik. Muhammet Ümmeti, dinini yeteri kadar bil se inanıyoruzki müslümanların durumu çok daha farklı olacaktır. Müslümanlar, Kadir gecesi münasebetiyle, „Oku!“ emri üzerinde yeniden tefekkür etmeli ve bunun gereğini yapmaya karar vermelidirler. Mademki Kur’an bu gecede indirilmiştir, öyleyse bizler bu geceyi Kur’an’ı okuma, anlama, yaşama ve yaşatma ziyafeti yapmalıyız. Kur’an’ın manasına ve tefsirine ağırlık vererek onu idrak etmeli ve yaşamalıyız. Anladıkça ve yaşadıkça onu yaşatmanın aşkını ve şevkini yaşamalıyız. Buharide rivayet edilen bir hadis mealen şöyledir: ** Kim faziletine inanarak ve mükafatını da yalnız Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş bütün günahları affolunur…**Cenabı hak bizleri günahları affedilen kulları zümresine dahil eder inşaallah…Amin…

3. Kardeşlerim; İnsanlığın kurtuluşu, Kur’an ilimlerini öğrenmek ve bütün problemlerinin çözümünü yalnız İslam’da aramaktan geçmektedir. Çünkü İslam, Allah’ın kulları için uygun gördüğü son hak dindir. Bu sebeple, İslam’dan başka sığınılacak emniyetli bir liman bulunamaz. „İslam üstündür, ondan üstün hiç bir şey yoktur. İlmin kaynağı Allah’tır. O’nun ilmi geçmiş ve geleceği, aklımıza gelen her şeyi kuşatmıştır. O’nun bilgisi dışında hiç bir şey yoktur. O’nu tanımadan ilim öğrenilemez. Öğrenildiği sanılan „malumat“ kabilinden şeylerdir ki,onlar da insanlığı huzur ve mutluluğa ulaştıramaz. İnsanlık, huzur ve mutluluğa ulaşmak için Allah’tan gelen bilgiyi elde etmek zorundadır. Eğer, Kadir gecesinde, kurtuluşumuz ve problemlerimizin çözümünün, Kur’an ilimlerini öğrenmekten geçtiğini idrak edebilirsek, bu mübarek geceden yeteri kadar istifade etme noktasına gelmişiz, demektir. Unutmayalım ki; özellikle bu gecede Tevvab olan Allah tevbelerimizi kabul edecektir. Bizlere bir ikram olarak sunulan bu kutsal Kadir gecesinde dualarımızdan insanlığın huzuru, sevgi ve kardeşliğin sağlanması ve devamı için bizlere daha fazla güç, iman vermesi için yalvaralım, yakaralım. Yalnız kendi sevdiğimiz insanların değil, bütün müminlerin sevgiye layık olduğunu düşünerek sevgide sağlam ve cömert bir ruha sahip olmak için de yardım dileyelim. Kadir Suresi’nde de ifade edildiği üzere; „Kur’an’ın indirildiği, bin aydan daha hayırlı olan, Rab’lerinin izniyle Ruh ve meleklerin her türlü iş için indiği, tan yeri ağarıncaya kadar esenlik, huzur ve güven kaynağı olan…Bu gecede Rabbimize bolca dua edelim. Allahım sen dua ve niyazlarımızı kabul eyle amin…

4. Kardeşlerim…Allah Rasülü’nün (s.a.v) Hadis-i Şerifleri; Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesi; Ramazan ayının son on gününün geceleri ve bütün Ramazan ayı gecelerinde aramayı tavsiye etmektedir. En kuvvetli görüş, Kadir gecesinin Ramazan ayının 27. gecesi olduğu doğrultusundadır. Bu konuda net bilgi verilmemesinin sebebi, Ramazan ayının bütün gecelerini ihya içindir inancındayız. Bu hususun temelindede kullara karşı Allah’ın rahmet ve şefkati yatmaktadır mutlaka. Ayrıca, insanı ancak devamlılık arz eden ibadetler olgunlaştırır ve yükseltir. Süfyan-i Sevri (Rh.a) diyorki: *Kadir gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur’an okuyup sonra dua etmek daha güzeldir…* Bu gecenin öyle bir anı vardır ki o anda yapılan ibadet ve dualar mutlaka makbul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tevbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir. Bu da kişinin imanını tazeler. Gecenin bütününü ibadetle geçiremeyenler en azından teravihten sonra bir miktar oturup dua etmelidirler. Peygamber efendimiz (sav) Ebu hureyreden gelen bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır:**: „Bir grup, Allah’ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsa ve birbirlerinden ders almak üzere Allah’ın kitabını okusa, mutlaka üzerlerine sekinet iner ve Allah’ın rahmeti onları kuşatır. Melekler de kanatlarıyla onları sarar. Allah yanında bulunanlarla (Melekleri ile) onları anar…Müslim** Cenabı hak bizleri hakkıyla kendisine kullak edenlerden eylesin…amin..

Sermedkadir

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.