KÂLP  HUZURU  ARAYIŞI…

KÂLP  HUZURU  ARAYIŞI… Huzur, Sukunet, HUŞU, Tevazu, Kâlp huzuru arayışı, Musibetlerden kaçış, KORKU, Endişe, Heyecan, Acelecilik…Bu ve benzeri kavramlar insan olmamızın getirdiği yani fıtratımızın gereği olan tepki çeşitlerimizdir. Örneğin her an sukunetimizi muhafaza edemediğimiz gibi, Acele işe ŞEYTAN karışacağını bildiğimiz hâlde yinede çoğu hareketlerimizde ivediliği elden bırakmayız. Her işimiz anında olsun, mesleki başarılarımız zaman kaybı olmadan yükselme trendini yakalayalım, kariyerimizde en UÇ noktaya varalım, Teravih namazını hemen bitirelim, Hastalık illetinden acilen kurtulalım, varacağımız menzile HIZLA ulaşalım…mâkul ya da müsbet bütün hâl ve hareketlerimiz fıtratımız gereği duyğu patlamalarıdır. Olmasını istediğimiz emelimiz yerine geldiğinde HUZUR VE HUŞU ile kâlbimiz kıpır kıpır sevgiyle atar, olumsuzluklarda hüzne bürünürüz…Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet. 17. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah’tan bağış dileyenler içindir…*** Rabbim, bizlere huşu ve huzur ihsan eylesin…

 

KÂLP  HUZURU  ARAYIŞI… İnsanlar yaşadığı müddetçe yani RUH bedenden ayrılmadıkça aynı duyguların birlikte hissedileceği gayet açıktır. *HUŞU* korku, endişe, tehlikeyi hissetme durumlarında kendini gösterebileceği gibi; Sevinç, neşe, huzur SEVGİ ifadelerinin yerine getirilmesinde duygu ve HİS dünyamızı etkileyen bir özelliğin belirtisidir. Örneğin, Allah, Kitap, Melek, Peygamber sevgisi aynı zamanda itaat, teslimiyet, biat, bağlanma gibi kavramlar; acaba yanlış bir şey yaparmıyım Rabbimin gazabına sebep olacak elimden, dilimden olumsuzluk ortaya çıkar mı korkusu aynı zamanda BİREY’İN TEVAZU ve alçakgönüllülükle İMAN ettiği ilahi hakikatlere boyun eğdiğinin açık bir göstergesidir. Rabbim bana ŞAH DAMARIMDAN daha yakındır hissiyatı benliğimi *HUŞU* ile huzuru aşılayan İMAN özelliğidir. O bakımdan Allah korkusu ile Allah sevgisi birbirine çok yakın olan manevi iklidir…Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 45. te mealen şöyle buyurmaktadır:*** Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz O SABIR VE NAMAZ, Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir…*** Rabbim, bizleri hayat boyu mesuliyetlerimizi unutmayanlardan eylesin…

 

KÂLP  HUZURU  ARAYIŞI… İnsanlar inandığı doğruları yerine getirince KÂLB HUZURU duyarlar. Bu husus bir ibadet sonrasında, Namaz kılıp selam vererek O vakti EDÂ edince, Elindeki niğmetleri ZEKAT, Sadaka, Fitre veya daha farklı bir yardım yaparak bir başkasıyla paylaşınca, kendi şahsı veya sevdiklerinden birisinin hastalıktan ŞİFA bulduğunu duyunca, Uzun süredir hazırlandığı bir imtihan başarı ile sonuçlanınca bedene yayılan bir RAHATLIK duyğusu, bir sevinç, neşe pırıltısı, gönlümüzü çoşturan manevi bir heyecan sarmalı, Bedenimizin, sinemize, kalbimize, beynimize göderdiği huzur sağanağı’dır *HUŞU*… Her nerede olursak olalım, TENHA kavramının en dibine de insek yine de kendi Ruhumuzun, nefsimizin, şahsi etkisinde kurtulamayacağımız bir gerçektir. Bazan O iç dünyamızı hafakanlar basar muzdarip oluruz, bazan da Ruhumuzun haşyet duygusuyla yerinde duramayacağımız bir sevinç kaplar içimizi… İşte HUŞU VE HUZUR kavramı böyle bir duygu sığınağıdır… Rabbimiz Mu’minun Suresi ayet.2.de mealen şöyle buyurmaktadır:***Onlar ki, namazlarında HUŞU içindedirler…*** Rabbim cümlemizi huzur ve HUŞU içerisinde rahatlayanlardan eylesin…

 

KÂLP  HUZURU  ARAYIŞI… Kardeşlerim, Her nerede olursak olalım kendimize olan saygımızı, benliğimize olan müsbet duyğuyu, kendi iç dünyamızdaki ümidimizi devamlı canlı tutmak bizim faydamıza olacaktır inancındayız. Nefsimizi öncelikle başkaları değil kendimiz biliyoruz. HASET, kin, kıskançlık duyğusu ruhumuza tükenmez acılar verdiği gibi, TEVAZU, Samimiyet, Sevgi, Merhamet duygusu, Muhabbet hissiyatı insanın içini ısıtan kavramlardır. Rabbimiz ayetlerinde Allaha boyun eğen erkekler ve Allah’a boyun eğen kadınları bizlere duyurmaktadır.  Bu karakter sahiplerinin kibirden, gururdan, kendini beğenmişlik dugusundan uzak, Allaha KUL olduklarının bilincinde, ibadet ve taat etmekten ğocunmayan ŞUURLU, TEVAZU ehli müslümanların özellik ve güzelliklerini bizlere duyurmaktadır. HUZUR VE HUŞU ortamı sadece Namaz kıldığımız anda değil, İnsanlarla olan münasebetlerimizde, Mü’min olma vasıf ve niteliklerimizde öne çıkan insani ve İslami tavrımızdır. Kur’an ahlâkı bizlere bu duyguları aşılamaktadır… Rabbimiz, İsra Suresi ayet. 106. da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Biz Kur’an’ı insanların zihinlerine ve kalplerine SİNDİRE SİNDİRE okuyasın diye kısımlara ayırdık ve onu parça parça indirdik… *** Rabbim bizleri ilmiyle âmil olanlardan eylesin… Sallu alâ Rasulia Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.