Kibir

Cenabı hak araf suresi ayet.147.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Yeryüzünde haksızlıkla kibirlenenleri, ayetlerimizi idrakten mahrum edecegiz…***

Muhterem Müslümanlar. Bu günkü hutbe mevzuumuz Kibir üzerine olacaktır inşaallah. Kibir: Ögünmek, kendini begenmek ve büyüklenmektir. Bu üç kötü ameli yapan insanlar haram bir fiili işliyorlar demektir. Kibir haktan, yaradandan yüz çevirmektir, hakka inanan Müslümanlara hakaret ederek , onlara tepeden bakanlar bir bilseler büyük bir günah bataklıgına battıklarını derhal bu fiillerinden vaz geçerler. Şurası bilinip iyice tefekkür edilmelidir ki; Kibir Cenabı hakka karşı ilk defe işlenen bir günahtır…

Kibir öyle bir hastalıktır ki, sahibini mahşer yerinde rezil eder. Halkın ayakları altında ezilir, kibirliyi herkes o büyük günde çigner geçer. Kibir hastalıgı kimin kalbinde zerre kadar yer etmişse sahibini cennetten uzaklaştırmaya sebep olur. Kibir, günahların ilki ve başı olmakla beraber, cehennemlik olanların işledigi suçların başında gelir. Örnek verecek olursak zalim idareci, zekatını vermeyen zengin, Kibirli ve aynı zamanda fakir bunlar cehenneme ilk olarak girecek olanlardandır. Kibir hastalıgına tutulanlar, insanların kendisine saygı gösterip, ayaga kalkmalarını ve her zaman kendisine tazimle hürmet göstermelerini bekler. Her zaman ilgi, saygı, hürmet ve alaka göstermelerini arzu ederler…

Kibir sahibi olanlar yalnız olmayı ve her yere yalnız gitmeyi yolda yalnız yürümeyi severler. Arkasında başkalarının bulunmasını arzulayarak, her zaman kendisini hürmet ve saygı ile takip edilmeyi beklerler. Kibirli olanlar yanlarında başkalarının oturmasına izin vermezler, hep biraz uzagında olsun ister, etrafında ve mesafeli oturmalarını isterler.Kibir hastalıgına tutulanlar, fakirlerin kimsesizlerin davetini kabul etmezler. Kendi görüşüne göre zengin ve şeref sahibi olanlarınkini hiç bir zaman geri çevirmezler. Kibirli yaptıgı münazara türü tartışmalarda Hakkı ve hak olanı kabul etmez, hatasını anlasa dahi arkadaşına teşekkür etmeyi, hakkı teslim etmeyi aklına dahi getirmez…

Kibirli kimseler arkadaşlarının yürürken dahi olsa öne geçmelerini istemezler. İbni mace de rivayet edilen hadis mealen şöyle: ** Ebu Ümame anlatıyor: Rasulullah (sav) evinden çıktı, Baki kabristanına- mezarlıgına gidiyordu. Ashabından bir kısmı, onu takip etmeye başladı. Peygamber onlara öne geçmelerini emretti ve kendisi arkadan yürümeye başladı. Bunun sebebi soruldugunda: Ben sizin ayakkabılarınızın sesini duydum da içime kibir düşer diye endişe ettim buyurdu…**Kibir hastalıgına yakalanan kimseler İslamın hayata hakim kılınmasını arzu etmezler her türlü müstekbir tavırlarını zulümleri ile devam ettiririler…

Rabbimiz Mümin suresi ayet.60.ta mealen şöyle buyurmaktadır: *** Bana kulluk etmeyi büyüklüklerine yediremiyenler, alçalmış olarak Cehenneme gireceklerdir…** Kibirli olanlar Kuranı kerimin okunmasına da karşı çıkarlar. Müsade ettikleri şey sadece, okunan lafzıdır. Kuran hükümlerinin açıklanmasını arzu etmezler, istemezler. Kibirliler aynı zamanda çok korkaktırlar, ödlektirler, köksüzdürler, soysuzdurlar.

Kibir hastalaıgının onulmaz hastaları iç huzuru diye bir olguyu tanımazlar, sukunet içerisinde huzurlu bir hayattan mahrum yaşarlar. Tek düşündükleri şey müstekbirliklerinin, dokunulmazlıgının devam etmesi ayrıcalıklı hayatlarının farklı şekilde sürmesidir. Bu isteklerinin gerçekleşmesi ugrunda elden ne geliyorsa yaparlar. Peygamber efendimiz (sav) Beyhakinin rivayet ettigi bir hadiste mealen şöyle buyurmaktadır: ** Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunanı, Hazreti Allah yüz üstü Cehenneme atar…**

Bir ayet mealiyle hutbemizi baglayalım inşaallah Lokman suresi ayet.18.de rabbimiz mealen şöyle buyurmaktadır:*** İnsanları küçümseyip yüz çevirme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, Allah kendini begenip övünen hiç kimseyi sevmez…*** Kardeşlerim insanlara faydalı olmaya çalışalım. Güzel ahlaklı edepli, alçak gönüllü ve mütevazi olalım. Bilelimki Tevazu: Müslümanı yedi kat göklere kadar yücelten ve yükselten bir güzel haslettir. Kibir illeti ne kadar sahibini alçaltırsa bilelimki Tevazu, alçak gönüllülük hali de sahibini yücelerin yücesine yükselten güzel bir haslettir bizler güzellige sarılalım inşaallah…

SERMEDKADİR

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.