KILAVUZ KARGA OLMASIN…

KILAVUZ KARGA OLMASIN… İslam literatüründe, 1400. küsur yıldır, Akaid, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Siyer, İslam Tarihi, Kelâm, Yakın Tarih, Sosyal sistem, Tasavvuf, Genel kültür sahasında; başta, Kur’anı Kerim ve Sünneti seniyye  KAYNAK alınarak milyonlarca ESER kaleme alınmış ve halâ’da bu konuda çalışmalar gayretle devam ettirilmektedir. Asrı SAADET dönemi, Emeviler, Endülüsiler, Abbasiler, Selçukiler ve Osmanlılar döneminde İLİM ve İlim adamlarına verilen değer neticesinde büyük merkezlerimiz kütüphanelerle doldurulmuş, Örneğin, Endülüs’te yazılan bir eseri Bağdat’taki KİTAP sevdalısı üzerinden ÜÇ ay geçmeden okumaya başlamıştır. Akaid ilminde İmam Maturidi’den, İmam Eşari’ye…Tefsir’de, İbni Abbas’dan Fahruddini Razi’ye…Hadis ilminde İmam Buhari’den, İmam Muslim’e…Fıkıh sahasında, Ebu Hanife’den, Molla Hüsreve…Siyer’de İbni Hişam’dan, Taberi’ye… Kelâm’da,İmam Gazali’den, İbni Rüşd’e…Tasvvufta Abdulkadir Geylani’den, Necmeddini Kübra’ya… Tarihte İbni Kuteybe’den, İhsan Süreyya Sırma’ya, Mustafa Asım Köksal’a kadar…nice nice alimlerimiz yol gösterici çalışmalarıyla önümüzü aydınlatmışlardır… Rabbim Cümlesinden RAZI olsun…

 

2.  KILAVUZ KARGA OLMASIN… Öğreneceğimiz bilgi birikimi tertemiz kaynaklardan günümüze kadar gelmişse, her dönemin İLİM EHLİ bu konuda destekleyici eserler vererek İLİM sahasını aydınlatmışlardır. Örneğin sadece Buhari’nin Sahihine 900. İslam alimi şerhiyle birlikte tahkik, tetkik sunarak aynı eseri zamanımıza terütaze taşımışlardır, böyle bir çalışmanın Tarihte başka örneği olmadığı ifade edilir. Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Şafii, Ahmed Bin Hanmel, İmam Yusuf, İmam Muhammed, İmam Züfer…Fıkıh sahasının her zaman parıl parıl parlayan yıldızları olarak Ümmetin teveccühünü kazanmışlardır. İmam Taftazani’nin O az sayfalı Şerhul Akaidi, yüzlerce yıl büyük bir beğeni ile okunmuş, ders kitabı olarak işlenmiş eseri BAZ alınarak yüzlerce alimimiz tarafından genişletilmiştir. Sapıklığın HAD safhaya ulaştığı bir dönemde İmam RABBANİ yazmış olduğu eserlerle vermiş olduğu gayretli derslerle İkinci BİN’İN yenileyicisi ünvanı ile; Ehli sünnet akidesini muhkemleştirmiş, doğru bilginin müdafii olmuştur. İslam ümmetine iyiyi, güzeli, doğruyu anlatma çabasını büyük bir sorumluluk bilinciyle yerine getiren alimlerimize hayır duaları ediyoruz…

 

3.  KILAVUZ KARGA OLMASIN… Arkasına düştüğümüz KILAVUZ isteriz ki; bizlere faydalı olsun. KAYNAĞIMIZ tertemiz olmalıdır. Nerden alırsak alalım DELİL’İMİZ sağlam değerler taşımalıdır. Arkasına düşüp izlediğimiz REHBER bizi bataklığa değil, aydınlığa çıkarmalıdır. Yol gösterici diye peşine düştüğümüz İLİM EHLİ bizleri yarı yolda bırakan şahsiyetsiz zümreden olmamalıdır. Büyüklerimizin; *Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz* dediği gibi, bizlere DERS, Vaaz, Öğüt, Nasihat veren eğitimcimiz söylediklerini yaşayan bir şahsiyyet olmalıdır. İkilem içinde olan, vesvese, kararsızlık, çok ihtimâlli kafa karışıklığı yaşayan insanlar ancak muhatablarının da kafalarını karıştırır, her konuya ZAN ile yaklaşanlar doğru bilgiye ulaşamadıkları gibi takipçilerine de ZARAR verirler. Bizler güzellik peşinde olanlarla bir ve beraber olmaya gayret gösterelim… Rabbimiz Nisa suresi ayet. 162. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Fakat içlerinden İLİMDE derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler; Allah’a ve ahiret gününe inananlar var ya; işte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz…***

 

4.  KILAVUZ KARGA OLMASIN… Kardeşlerim, Allahu Tealanın Peygamberi vasıtasıyla gönderdiği, içinde MUTLAK ve dosdoğru yazılı hükümlerin bulunduğu tertemiz sahifeleri bulunan Kur’anı Kerim; Rabbimizin en büyük beyyinesi, hücceti, delili, kanıtı bizlerin en büyük kaynağımızdır. Aynı zamanda Peygamber Efendimiz (sav) bizim önder ve örneğimizdir. Kendisine indirilen kitabı olan ve insanlara onu okuyan bir peygamber. Kendisine NÂZİL olan; her türlü bâtıldan, her türlü sapıklıktan arındırılmış, içinde eğri büğrü bir şey olmayan, hakkı bâtıldan ayıran, dosdoğru hükümleri ihtiva eden bir Kitabın ve Peygamberin ümmetiyiz. Birinci ve ikinci kaynağımız Kitap ve Sünneti seniyyedir. Bu kitabın; yanlışı, tenâkuzu, herhangi bir çelişkisi, bir uyumsuzluğu, bir münâsebetsizliği, şaşırtmaca, karışıklık, bulanıklık, tutarsızlığı yoktur. Bizlere kılavuz’dur, kaynak’tır, delil’dir, hüccet’tir, Rehber ve yol göstericidir…İbni Mesud kanalıyla gelen bir hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) meale şöyle buyurmaktadır:**Bu Kur’andan ayrılmayın. Çünkü o, Allahın sofrasıdır. Kim Allahın sofrasından yararlanmak isterse, gayret etsin. Zira İLİM, öğrenmekle olur…** Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.