KIYAM…

KIYAM… Müslüman birey her hangi bir İBADETİ söz konusu olduğunda, ŞUURLU hareket etmesi gerektiğinin bilincinde olmalıdır. Bizim için hiç bir ibadet şekli *RUTİN*, Alelade BİR ŞEKİL, gelişigüzel, öylesine yapılan hareket bütünlüğü taşımaz. Öncelikle yapmış olduğumuz İBADETLERİ, neden, niçin ve ne sebeple yapıyoruz kesinlikle bilmemiz gerekmektedir. Örneğin *DİNİN DİREĞİ* mahiyetindeki *NAMAZ* ibadetini ele alacak olursak, kendi kendimize, *BEN NEDEN NAMAZ KILIYORUM* sorusunun cevabını bilmek zorundayız. Aynı zamanda Neden *KIYAM’DA* duruyoruz, KIRAAT okumamızın sebebi nedir. RÜKU’YA vardığımızda ya da SECDE ettiğimizde Allahu tealaya itaatimiz, teslimiyetimiz ve bağlılığımızı ne şekilde pekiştirdiğimizi bilmek durumundayız. Yapmış olduğumuz her İBADETİMİZİN EMRİ Rabbimizin buyruğudur. Bizler Allahu Teala emrettiği için Kelimeyi ŞEHADET’LE iman ettiğimizi ikrar ediyor, NAMAZ kılıyor, ORUÇ tutuyor, ZEKAT veriyor ve  HACC ibadetimizi yerine getiriyoruz. İşte bu hareket özelliklerimizden birisi *KIYAM*dır…Rabbimiz Furkan Suresi ayet. 64. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Gecelerini Rablerine secde ederek ve KIYAM DURARAK geçirirler…***  Rabbim bizleri ŞUURLA İBADET eden MUTTAKİ kullarıyla bir ve beraber eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

2.  KIYAM… Allahu Teala, Kur’anı Kerimde NAMAZ ibadetinin HAKKIYLA KILINMASINI, en güzel şekilde YERİNE getirilmesini emrediyor. *KIYAM* Mana itibarıyla, AYAKTA DURMAK, AYAĞA KALKMAK, SABİT ŞEKİLDE DURMAK anlamlarını ihtiva eden bir kavramdır. *KIYAM* Namaz İBADETİNDE ayakta durmaya denildiği gibi, haklı veya haksız bütün başkaldıralara, İSYANLARA, GECE NAMAZINA, Allah’ın varlığının kendinden olmasına da denilmektedir. *KIYAMDA DURMAK* hareketliliği, CANLILIĞI, çalışmayı, ÇABA’YI VE UYANIK OLMAYI ifade eder. Bir yerde oturup beklemenin, ÇÖKÜP KALMANIN, UYUŞUKLIĞUN, TEMBELLİĞİN, GAFLET’İN karşıtıdır KIYAM HÂLİ. Kıyamda durmak AKTİF’LİKTİR, ÇABA sarfetmektir, ÇÖZÜM ÜRETMEKTİR, canlılık, UMUT VE İYİ NİYETTİR. KIYAMA KALKMAK’TA PISIRIKLIK anlayışı yoktur. *KIYAM’DA DURMAK* umutsuzluğu reddeden bir davranış bütünlüğüdür. *KIYAM* anlayışında BATILA, KÜFRE, ŞİRKE Teslimiyet söz konusu olamaz. KIYAM anlayışında ELLERİ KOYNUNDA, şartların AKIŞINA SÜRÜKLENME belirsizliği yoktur. *KIYAM’DA*, İbadetlerle DİRİLİŞ, Zulme karşı DİRENİŞ, ÇABA, GAYRET ve ÇALIŞMA AŞKI vardır. Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 110. da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah’ın katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı noksansız görür…*** Rabbim bizleri ne yaptığını bilme ŞUURUNDA olanlardan eylesin…Sallu…

 

3.  KIYAM…Bazı kelimeler vardır ki içerisinde NİCE NİCE manâlar yüklüdür. *KIYAM* da bunlardan birisidir, Örneğin KIYAMET, KAYYUM, KAYYIM, KIYAM aynı kökten gelen kelimelerdir. İSTİKÂMET, makam, MUKİM, ikame, KAAMET, takvím, KAVİM gibi kavramların da AYNI KÖKTEN türediği DİL bilimcilerin ifadelerindendir. Hepsi farklı kelimeler olsada, BİRBİRİYLE ÂLAKALI kavram’lardır. Bilindiği gibi Rabbimizin isimlerinden birisi de, *KAYYUM* dur. *KAYYUM*: Kendi varlığıyla AYAKTA OLAN, kimseye MUHTAÇ OLMAYAN, BELİRLİ BİR İŞİN İDARESİNİ üzerine alan, belli bir malı EMANETEN KORUYUP GÖZETEN, DOĞRU, GÜVENİLİR manâ’larını taşıyan mübarek bir terimdir. KAYYIM ifadesi ise; İslâmın bir sıfatı olarak EN DOĞRU, EN SAĞLAM, anlamlarında da kullanılmıştır. Namaz İbadetimizde *KIYAM* denildiği zaman, Namaz için ayağa kalkmak, ALLAHU TEALA’YA SAYGI, Allahu Teala’yı BÜYÜK TANIMAK, Allahu Teala için *NAMAZI AYAKTA KILMAK* anlaşılmaktadır. Sahihi Muslim’de bizlere ulaştırılan bir Hadiste Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** EN ÜSTÜN NAMAZ, AYAKTA DURMA SÜRESİ UZUN olan namazdır…** Rabbim bizleri Kur’anı Kerim ve Sünneti Seniyye ile YOLUNU TAYİN edenlerden eylesin…Sallu…

 

4.  KIYAM… Kardeşlerim, Bizler Müslüman kimliğimizle, *İSLAM ŞERİATINA TESLİM* olmuş Mü’minleriz.  Biz Müsslümanlar bu anlamda GAYRI İSLAMİ ne kadar ideoloji ve sistem varsa onlarla UZLAŞMADIĞIMIZ gibi İNSAN beyninin ürettiği her türlü ideoloji, görüş, HAK VE HAKİKATE AYKIRI fikir ve eylemlerini reddediyoruz. Adem Aleyhiselamdan, Peygamber Efendimize (sav) kadar gelmiş geçmiş bütün Peygamberler SAPIK FİKİRLERLE, GÖRÜŞ, DÜŞÜNCE VE BATIL İNANÇ taşıyanlarla, HURAFE yayan toplumlarla mücadele etmişler İLAHİ EMİRLERİ Ümmetlerine gayet AÇIK, NET ve anlaşılır bir DİL’LE İZAH etmişlerdir. Peygamberlerin HEPSİ içerisinde yaşadıkları toplumların İNANÇLARINI, ÖRF VE ADETLERİNİ, SİSTEMLERİNİ, METOTLARINI, ASLA benimsemediler, MANTIĞIYLA HAREKET eden ZINDIKLARA TEK başına da olsalar KARŞI geldiler. Onlarla ve onların yanlış inançlarıyla hiç bir zaman uzlaşmamışlardır… Peygamber Efendimizin (sav) ÜMMETİ olma şerefini yüklenen bizler de, BAŞTA NAMAZ ibadetimiz olmak üzere *KIYAM* kavramını bu şekilde anlıyoruz… Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 238. de mealen şöyle buyurmaktadır: ** Namazlara ve orta namaza devam edin. ALLAHA SAYGI VE BAĞLILIK içinde NAMAZ kılın…***  Rabbim bizlerin TESLİMİYET ahdini DAİM EYLESİN…Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.