MARJİNAL TRAJEDİ…

Özgürlüğü, hürriyeti başıboş yaşamayı erdem zanneden,  sınırsız yapılabilirlik sevdasını, her an uç noktalarda at koşturmayı mâharet olarak alğılayan, söz, fiil ve eylemlerinde aykırı hareket etmeyi hayat tarzı olarak benimseyen, kendi fikir, görüş ve düşüncelerini beyân ederken aynı zamanda saplantılı fikirlerini dayatma eğilimi sergileyen, sosyal hayat içinde kendi nefsine statü belirlemeye çalışırken uçuk, kaçık ifadelerle sataşma tekniğini geliştirme ğayretine soyunan, kendini topluma ifade etme adına sağduyudan uzak farklı yollar tercih etme çabası, mevcut düzeni, gidişatı, nizamı değiştirme adına dikkat çekme yöntemleriyle psikolojik tavır sergileme etkinliğidir marjinallik. Marjinalliği sanat hâline dönüştüren insallar genelde toplumun dışladığı, görüş ve düşüncelerine itibâr etmediği, güven ve itimat sınırlarını zorlayan, önünü arkasını düşünmeden hareket eden hâni derler ya; çocuğun olsa sevilmeyen türünün mensuplarıdır. Fikri zaafına da; *Marjinal trajedi* hastalığı diyoruz…       

Marjinallik bir bakıma kendi şahsını, düşüncesini, fikri yapısını, tarzını, stilini insanlara kanıtlama, kabul ettirme topluma özgür, hür olduğu bilincini aşılama ğayretkeşliğidir. Her neye mâl olursa olsun marjinal fikir sahibi, farklılığını ortaya koyarken kendi ego’sunu tatmin etme saikiyle ortaya atılır. Yani marjinallik bir bakıma kendini aileye, topluma iç dünyasını açma ve kabullendirmeye çalışma azmidir. İnsanların yaşadığı dönemlerine bakılacak olursa, dikkat çeken farklı tarzlar edinme dönemleri ergenlik çağıyla beraber başlar ve devam eder. Çünkü ergenlik döneminde kendi psikolojisi ve ruhi temayülleri hayatta neleri önemseyip, nelerden nefret ettiğine karar vermeye başladığı dönemdir. Zaten insanlar yaşadığı dönemde verdiği değerlere göre şekil alır. Marjinal ruh yapısına sahip olan şahıslar genelde ilgi ve sevgiden yoksun geliştikleri için topluma, dini hassasiyetlere, mukaddesata zıt, kendi fikirlerinin zebunu marjinal bir trajedi örneğidir… Amiyane tâbirle kendi çalar, kendi oynar şahsına münhasır bir tip’tir…

Marjinal trajediye örnek olma açısından en belirgin meslek grubu sanat camiasıdır diyebiliriz. Sinema, tiyatro, müzik, resim, edebiyat, sporcu, gazeteci, karikatürist…gibi sanat dallarından ekmeğini kazanma çabası veren insanlar şayet kendi mesleğine sayğısı varsa ve toplumun her kesimine hitâp etme ğayesi ile hareket ediyorsa, sevilip sayılacağı âşikârdır. Bunun aksine sadece kendi ideolojik yapısıyla uyumlu olanları benimsiyor farklı düşünce sahiplerini dışlıyorsa tam bir marjinal trajedi örneğidir diyebiliriz. İnsanlar normâl şartlar altında bindiği dalı kesmemekle yükümlüdür. Marjinal, uçuk kaçık fikirleri ünlü oldum zehabına kapılarak topluma dayatanlar karşılığını acı da olsa mutlaka göreceklerdir. Ne oldum delisi diye tarifini bulan insanlar hangi konumda olursa olsun, sevimsiz, itici, hoyrat, nobran tavırlarının karşılığı er geç suratlarına çarpılacaktır. Sanatçı kişilik olarak samimi, naif, rikkat sahibi, özverili, nezahat ve nezaket sahibi olmalı içinde yaşadığı toplumu istisnasız kucaklamalıdır…

Kardeşlerim, siyaset insanı da marjinallikten uzak olursa daha rahat, huzurlu, asude, kendinden emin, halkının kültürel, sosyal, dini bütünlüğüne vakıf olursa, söylem ve eylemleri mukaddesatı rencide etmeyecek ölçüde itidalli, iman, itikad ve inancına ters mesaj içermeyen, kafa yapısı vahdetten, milli bütünlükten yana, sabah akşam Kur’an ve sünneti seniyye ile mücadele etmeyen, mezhebi geniş, edebi uçarı, ahlâki yapı ibresi roma’yı göstermeyen, ceddine küfür ve gayz ile dolu olmayan, adabı muaşereti zorlamayan, ezan okunurken yuhalatmayan, müftü, din adamı, hoca deyince tüyleri diken diken olmayan bir kişiyle ne gibi bir sorunumuz olabilir ki ?  kem söz sahibinindir derler yalnız kötü kelâm’ın ifade edilmesi, birinin koro halinde anasına küfredilirken sessizliğe gömülen, hırsız, sahtekâr, dolandırıcı  korunup kollanırken, himaye edilirken sokakta hak ve hukuk arayanlar marjinal trajediye kapı aralayan zavallı nasipsizlerdir diyoruz. Rabbim böylelerine fırsat vermesin dileğindeyiz…

Sermedkadir…                 

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert