MÜNAZARA USULÜ…

MÜNAZARA USULÜ… Allahu Teala ayetleriyle konuşma, anlaşma, münazara tekniğini şanlı Rasulüne; Peygamber Efendimiz de (sav) sahabesine münazara usulünü, metodunu, tekniğini belletmiştir. Bu eğitim ve öğretim şeklinde kesinlikle karşısındaki şahsı aşağılama, muhatabını sözlerle hırpalama, hakarete varan ifadelerle yıpratma, lâf kalabalığına getirip RENCİDE etme, bağıra çağıra celallenerek kavga’ya zemin hazırlama, anlaşılmaz ifadeler kullanarak toplumu yanlış anlaşılmaya sevketme, daralınca sohbet ortamından KAÇMA, Şahsını bilerek, büyüklenip üstün görerek hazır olan katılımcıları aşağılama gibi benzer hususlar olmamalıdır.*MÜNAZARA* adı üzerinde FİKİR alışverişi, beraber düşünüp hakikati ortaya serme usulüdür. Fikri tartışma platformunda sadece ilmi görüş beyan etme makamıdır. Her birey en detaylı şekilde her konuyu bilme gibi geniş İLMİ seviyenin sahibi olamayabilir. Eğitici, Öğretici sözleri ifade ederken dahi kırıcı, incitici tavırlardan kaçınmalıdır…Rabbimiz Nahl suresi ayet.125. te mealen şöyle buyurmaktadır:***Resûlüm Sen, Rabbinin yoluna HİKMET VE GÜZEL ÖĞÜTLE ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir ve O, hidayete erenleri de çok iyi bilir…*** Ne güzel bir eğitim ve öğretim metodu… Elhamdulillah…

 

2.  MÜNAZARA USULÜ…Günümüzde hemen her platform’da konuşan, tartışan, bilgi ve birikim sahibi, konusunda uzman, ihtisas sahibi, konuşmaya yetkili kişiler olduğu gibi; sadece lâf söylemek için konuşan, her konunun bilgini UKALA tiplerinde olur olmaz fikir yürütmelerine maalesef şahit oluyoruz. Muhatabını alt edebilme çabasıyla Polemik yönüne fırlayan, bilgi verilmesi, FİKİR alışverişi bağlamında toplumu İLMİ değerlerle doyurucu*MÜNAZARA*tekniğini işletmek yerine SIĞ münakaşa ve CEDEL ortamlarının ağzı laf yapan uygunsuz elemanları hiç te az değildir. MÜNAZARA gerçeği, hakikati, realiteyi beraberce bulma çabasıdır. MÜNAZARA beraberce düşünme en güzel olana TESLİM olma gayretidir. Münazara birbirine bakma, NAZAR etme yöntemiyle gerçeğin bilinmesine yönelik tartışma usulünde, İLMİ disipline uyum hareketidir… Rabbimiz Fussilet Suresi ayet. 31. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve:“ Ben gerçekten müslümanlardanım“ diyen kimseden daha GÜZEL SÖZLÜ kim olabilir?*** Hakikate ulaştırıcı, iyiye, güzel olana, doğruya, hakikate yaklaştırıcı NE muhteşem bir yaklaşım…

 

3.  MÜNAZARA USULÜ… Alimlerimiz, Fıkıh, Kelam gibi ilmler başta olmak üzere, hangi İLMİ münazara şekli olursa olsun; kesinlikle İLMİ disiplini elden bırakmamışlardır. Muhatabını sonuna kadar dinleyip, şayet gerekiyorsa eksik ya da unutulan hususları delil, kanıt ve kaynağıyla beraber zikredip en doğru bilgiye ulaşmanın yollarını aramışlardır. FIKIH imamlarımızın büyüğü İmamı azam EBU HANİFE bu konuda öyle güzel bir çığır açmıştır ki; derslerine, sohbetlerine katılan Müçtehid İmamların sayısının 40. kadar olduğu ifade edilmektedir. Mutlak müçtehid, Mezhep ve Mesele’de Müçtehid makamında olanlar, büyük imam ile olan Münazaralarını en çetin bir şekilde yerine getirmişlerdir. Bilindiği gibi; Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve İmam Züfer gibi Müctehid imamlar HANEFİ mezhebinin müntesibi olarak aynı Mezhepte kalmışlardır. Bu manâda diyoruz ki; İçtihad ehli FIKIH imamlarımız her türlü meseleyi MÜNAZARA usulüyle tartışarak İLMİ verilere ulaşmışlardır. Açtıkları ÇIĞIR bizim için önemli bir eğitim ve öğretim metodudur… MÜNAZARA hangi açıdan ele alınırsa alınsın: ğerçeğin, hakikatin ortaya çıkarılması için yapılan çabanın, emeğin, gayretin adıdır… Gayretleriyle bizlere önder olan İmamlarımızdan Allahu Teala razı olsun…

 

 

4.  MÜNAZARA USULÜ… Kardeşlerim, değişmez hayat mektebimiz, Kur’anı Kerimde gerçeği savunmak amacıyla yapılması emredilen en güzel fikri tartışma için bazı şartlar öngörülmüştür. Tartışmanın uygun zeminde yapılması, kesin delile dayanması, getirilen açık delili kabul edip tartışmayı bitirmesi, muhatabına karrşı nazik davranması başlıca başlıca kaidelerindendir. Rabbimiz Mukaddes kitabında, Peygamberlerle kavimleri arasında geçen tartışmaları da aktarmaktadır. Bu tartışmalarda bir fikrin doğruluğunu ispat etme veya yanlışlığını gösterme şeklindeki metotlar kullanılmıştır. Bir düşüncenin doğruluğunu ortaya koymak için gözlem ve deney, kıyas ve karşılaştırma yöntemleri esas alınmıştır. MÜNAZARA her asırda yapılan İLMİ çalışmaların başında gelir diyebiliriz. Örneğin TİMUR yanında bulundurduğu alimlerden İmam Taftazani ile İmam Şerif Seyyid Curcaniyi ÜÇ gün İlmi münazaraya tabî tutmuştur. MÜNAZARA akla gelen her türlü EDEBİ konularda yapılabilir. Yeterki  muhatabını küçük düşürmesin, amacından hedefinden saptırmasın, ileri sürmediği bir görüşü isnat edip onu rencide etmeye çalışmasın, arkadaşının kişiliğini küçük düşürücü tavırlar takınmasın, kesin delile dayanmadan CEDEL, mücadele ve münakaşaya girişmesin, gerçeğin ortaya çıkmasından sonra tartışmayı devam ettirmesin, HAK ortaya çıkıncada Hakikate TESLİM olsun…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.