MUTLULUĞUN  PENCERESİ…

MUTLULUĞUN  PENCERESİ… Öyle inanıyorum ki; Allaha İMAN eden, Allaha HAMD eden, Allaha devamlı şükretmeye bilen bir KÂLBİN, Allahu Tealayı devamlı zikreden bir DİL’İN yanında sahip olunabilecek EN DEĞERLİ varlık SALİHA bir Kadındır. İnsanlar evlendikleri Kadınla Mutlu, MESUD ve Saadet içerisinde bir hayat sürdükleri gibi, yine Evlendikleri Kadın yüzünden hayatları ZİNDAN olabilir. Böylesi bir şahıs, bahtsızlığın çukurundan çıkamaz ve yaşantısından da bir ZEVK alamaz kanaatındayım. Evlilik kurumunun SAĞLAM bir şekilde yürümesi noktasında önceliklere yer veren İslam âlimleri bilhassa EŞ SEÇİMİ hususunun titizlikle ve hassasiyetle ele alınmasını tavsiye etmişler ve bu doğrultuda gelecek neslin ÂHLAKİ YAPISI nüvelerinin, çekirdeğinin ANNE kucağında atılacağını belirtmişlerdir. Yanlış bir seçim SIKINTILI bir hayatın habercisi olabilir. İnsanların bahtsızlığıyla, şanssızlığıyla, mutsuzluğuyla, sıkıntısıyla alâkalı ÜÇ HUSUSU Peygamber Efendimiz (sav) mealen şu şekilde açıklamıştır: ** Üç şey; Meskenin – Oturdugu EV’İN kötüsü, Binegin – Bindigi VASITA’NIN kötü olması, Kadının HUYSUZ olması dünya hayatının  bahtsızlığındandır…**

 

2.  MUTLULUĞUN PENCERESİ… Biyolojik ve GENETİK olarak İnsan yapısı incelendiğinde ispatlanmıştır ki; ÇOCUK, Ana – Babasının fiziksel, Ruhsal, Akli ve benzeri özelliklerini DOĞDUĞU ANDA kazanıp kendisiyle birlikte getirir. O halde EŞ SEÇİMİ başlı başına uyulması gereken çok önemli tedbirleri de beraberinde getiren HAYATİ bir ameliyedir. İnsanlar EŞ seçimi hususunda belli başlı kriterlerin olmasını ARZU ederler. Kişiye göre değişiklik ARZ etsede bu istenen özellikler şöyle sıralanabilir. Dindarlık, Asalet – Soyluluk, iyi huyluluk, güzel ahlâk, ŞEREF ve Namusuna düşkün olma gibi esaslar ARANAN özelliklerin başında gelir. Bu kriterler dikkate alındığında, doğacak olan çocuğun, Karakteristik özellikleri, İRSİ meziyetleri, Kişliliklerindeki güzellikler, Faziletleri, her türlü iyi hareketleri üstün bir AİLE terbiyesinde birleşince MAKSAT inşaallah HASIL olmuş demektir. Bu konuda Osman Efendimiz diyor ki; * Ey FİDAN dikmek üzere evlenmek isteyen oğullarım. Her kişi Fidanını nereye  dikmek istiyorsa oraya dikkat etsin. ASALETTEN uzak, kötü SOY VE KAN pek az necib – güzel HUY, ASALET, TEMİZLİK üretir. O hâlde bir süre – kısa bir zaman ayrılmış olsa da arayın ve araştırın…* 

 

3.  MUTLULUĞUN PENCERESİ… Biz Müslümanlar olarak; Dinimizin bizlere vermiş olduğu bütün emir, yasak, tavsiye ve her türlü güzellikleri TATBİK ederek araştırma, soruştırma,inceleme, dikkatli çabalarımızın, tetkiklerimizin neticesinde EVLİLİĞE ADIM atılmasını TAVSİYE ederiz. İsteriz ki kurulan yuvalar aradan ÜÇ ay geçmeden çatırdamasın. Evliliğe adım atacak olan gençlerimiz ÖMÜR BOYU aynı eş ile hayatını sürdüreceği kanaatına varacak ÖN HAZIRLIĞI, araştırmayı yapsın… Tabiidir ki bu araştırma, inceleme, soruşturma sadece ERKEK için değil her İKİ CİNS için de geçerli olan hususlardır. Allahu Teala’dan her evlenen ÇİFT’İN mutlu, mesut ve bahtiyar olmasını, SAADET VE HUZUR içerisinde hayatlarını sürdürmelerini dileriz. İnsanlar bu doğrultuda vermiş oldukları kararlarında, ÜÇ – BEŞ gün sonra Nedamet ve pişmanlık yaşamamalarını ARZU ederiz… Rabbimiz Rum suresi ayet. 21. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Onun açık belgelerinden biride, size kendinizden EŞ’LER yaratmasıdır ki onlarla SÜKUNET bulup HUZURA kavuşursunuz aranızda SEVGİ VE RAHMET meydana getirmiştir. Şüphesiz ki bunda düşünebilen bir Millet için ögütler, ibretler ve deliller vardır…*** Rabbim evlenen çiftlere İKİ CİHAN saadeti nasib eder inşaallah…

 

4.  MUTLULUĞUN PENCERESİ…Kardeşlerim, Aile hayatında mutluluk arzu ediyorsak, hâl, hareket ve tavırlarımız da O mutluluğa lâyık olmak zorundadır. Geçim bir İLİMDİR denilmiştir. En önemli geçim yollarından biriside Kadın – Erkek arasındaki İDARELİ, uyumlu geçim şeklidir. Evlilikte *MUTLULUK*, Özveriyle ve SABIRLA kazanılır. Her şeye bir anda SAHİP olmaya kalkarsak, Allah korusun her şeyi birden KAYBETME tehlikesi ile karşı  karşıya kalabiliriz. Evlilik kurumunu *İHTİMAMLA* korumamız gerekmektedir. Tabir caizse Evlilik bir gül gibidir onu DİKKATLE ve büyük bir SABIRLA yetiştirmek gerekir. Unutmayalım el üstünde tutarsak EL ÜSTÜNDE tutuluruz. Nikah’taki KERÂMETİ anlamazsak Allah korusun DÖRT günde BOŞANMAYA çıkar, Aile yuvasının değerini SIFIRA indirir, GÜLÜ AÇMADAN kuruturuz. Kadın, Erkeginin; Erkekte, Hanımının değerini bilmezse bu müessesenin devamı tehlikeye girer. EŞ’LER olarak birbirimize GÜVEN duymak zorundayız. Önümüzdeki hayatın UZUN VE MUTLU geçmesini istiyorsak birbirimize güvenelim. Sevgi, saygı ve muhabbetin KARŞILIKLI DAHA DA ARTTIĞINI  görecegiz… Unutmayalım ki birimiz ayakkabının sağ öbürü sol’da olanıdır. Yani birbirine EŞ… Sakın ola kendimizi EŞİMİZDEN ÜSTÜN görmeyelim… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.