NATURALİZM…

NATURALİZM… Felsefe, İLİM, ahlak ve güzel sanatlarla alakalı O kadar değişik, farklı, birbiriyle çelişen ya da birbirini destekleyen eserler kaleme alınmış, makaleler yazılmış, görüş ve fikir beyanları serdedilmiş, ideolojik kavramlar halinde insanlığa duyurulmuştur ki; İlahi bir inanca sımsıkı bağlanmayan, Allah inancından KOPUK yaşayan, Peygamberlere mesafeli duran, ayet ve hadis kavramına yabancı, sadece realist düşündüğünü ifade eden insanlar görünen her nesneyi Tabiatın TEK gerçek ve değer kaynağı olduğuna inandırmak için ellerinden gelen gayreti sarfederler. İdeolojik saplantıları*TABİAT YASALARI*diye başlayarak bütün fiziki oluşumları TABİATA, Maddeye yükleyerek öğretilerini bu şekilde izah gayreti güderler. Bu oluşumun adına da; Naturalizm yaftasını yapıştırırlar…Rabbimiz Rahman Suresi ayet. 10 – 13. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah, yeri canlılar için yaratmıştır. Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır. Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?***

 

2.  NATURALİZM… Görünen her ne varsa TABİAT KANUNLARI diye ifade ertmeye çalışan Naruralistler,İLAH kavramını değil de TABİATI esas alan bir felsefi ekolü benimsemişlerdir. Bu felsefi ekol; her şeyi tabiatın içinde gören bir anlayıştır. Kur’anı Kerim ve Hadisi şerifleri görmezden gelen bu anlayış İRADELİ VE YÜCE bir güç tarafından düzenlenip yönetildiğini savunsa da, Doğa’yı, Tabiatı, Evren’i bilimsel olarak incelendiğinde deney ve neticeye varan esas Allah, ruh gibi kavramları kabul etmiş görünseler de; Tabiatı tek gerçeklik ve değer kaynağı olarak öğretilerini bayraklaştırmaktadırlar. Diğer bir ifadeyle Naturalizmi,felsefe, ilim, ahlak ve sanata ilişkin açıklamaları ta­biat yasalarına dayandırarak yapan, çeşitli fizik ve metafizik hakikatlan tabiata, mad­deye indirgemeye çalışan öğreti olarak izah etmektedirler…Rabbimiz Mülk Suresi ayet. 21. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah size verdiği RIZKI kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar…*** Rabbim bizleri konuştukça sapıklığı artan beyinsizlerden uzak eylesin…

 

3.  NATURALİZM… Tabiiyyun diye de ifadesini bulan felsefi ekol çeşitlerinden NATURALİZM; En şerefli yaratık olarak vasfedilen insanı da TABİATIN bir parçası olarak görür. İnsan unsurunun akıl, fikir, düşünce ve davranış şekillerini, ahlaki yapısını bütün uygulamalarını TABİAT kanunlarının işleyişi olarak savunur. Bu sisteme göre, tabiat ve tabiat bilimlerine uygun yaşamak ve hareket etmek ahlâkîliğin ta kendisidir. Çünkü ahlâkî olgunluğun hedefi, hayat, hayatın devamı, yaşama arzusu ve ihtiyaçların tamamı birer İÇGÜDÜ faaliyetinden ibarettir. İnsandaki ahlâkî değerler, aynı zamanda, tabiatta da var olan değerlerdir; ahlâkî kavramlar da deneysel kavramlardan ibarettir. Başta da ifade ettiğimiz gibi; kelime oyunlarıyla İnsanı yaratılış gayesinden uzaklaştıran, Allaha, Meleklerine, Peygamberlerine, Kitaplara, Ahiret gününe, Öldükten sonra dirilişe, Kadere imanı sadece TABİAT kanunlarıyla izah eden bu felsefi ekolde görememekteyiz. Kur’an ve Hadis kavramları, zaten tabiatçıların inanmadıkları kavramlardır…Rabbimiz Furkan suresi ayet. 10. da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Dilerse sana bunlardan daha iyisini, altlarından ırmaklar akan cennetleri verecek ve sana saraylar İHSAN edecek olan Allah’ın şanı yücedir…***Tabiatçıların, CENNET diye bir inançlarda yok her şey DÜNYA ile sınırlı…

 

4.  NATURALİZM… Kardeşlerim, bu kısa yazımızda FELSEFİ ekolleri detaylı bir şekilde sunmamızın zorluğu aşikârdır. Biz Allahu Tealaya, Peygamber Efendimizin (sav) İslam dinini bütün yönleriyle ortaya koyan Sünneti seniyyesine ve İSLAM Şeriatının mukaddes olarak nitelediği bütün değerlere ZIT beşeri kanunlar icad eden, düşünce ve fikirleriyle sadece kendi indi görüşlerini putlaştırdığı kavramlar olarak bakıyoruz felsefe ve filozofa…O kadar çok tanrıları olan sözde bilimsel ve kuramsal teorileri ALLAHI yaşanılan hayattan SAF DIŞI etme planlarıyla örtüşmekte bu gerçeği de açıkça Allahı öldürdük yaşasın İNSAN düşüncesi sözleriyle ifade etmektedirler. Bugün TABİATI putlaştıranlar, yarın ZAMANI ilahlaştırmakta, başka bir gün, Pragmatist yani menfaatçı tavır sergiler, diğer bir gün; Maddeci, Evrimci, Pante­ist, Nominalist, Mekanikçi…felsefi sistemlerle karşımıza çıkabilirler. Şurası bir gerçektir ki; La İlahe İllallah Muhammederrasulullah diyen bizler BİR, TEK olan Allah inanıyoruz. Felsefecilerin ise yüzlerce ürettikleri İlahları var…Rabbimiz İhlas suresinde mealen şöyle buyuruyor:***De ki: O, Allah birdir. Allah sameddir. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur…***Rabbim bizleri SAPIK felsefi akımlardan IRAK eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.