NECM SURESİ IŞIĞINDA…

NECM SURESİ IŞIĞINDA… Bazı sureler vardır ki; okunduğunda özelliği ön plana çıkar. Necm suresinde ise iki önemli özellik ön plandadır. Necm Suresi islam dininin nazil olduğu gerçeğini, Peygamber Efendimizin (sav) Müşriklerin yüzüne karşı ilk okuduğu sure özelliğine sahiptir. Necm sûresi, içinde secde ayeti bulunduğu halde inen ilk sûredir. İhlas Suresinden sora, Mekkede nazil olmuştur. Necm Suresinde ilk ayetlere baktığımızda; Mekke müşriklerinin, bu mübarek ayetleri okuyan Peygamber Efendimize(sav) yönelttikleri itirazlarının asılsız olduğu beyân olunmakta, Okunan ayetlerin Cebrail Aleyhiselam vasıtasıyla indirilmiş Allah kelâmı olduğu, Allahu Tealadan başka ilah kabul edilenlerin, bilgiden yoksun, anlamsız, güçsüzlük belirtisi olduğu ulvî bir ahenk içeren ifadelerle sıralanmıştır.Kur’anı Kerime,*insan sözüdür* diyen gafillere sadece âyetlerin manaları ile değil, o eşsiz üslubuyla da cevap verilmiş, bu iddiayı dillendiren müşrikler, ayetlerin ilahi üslubu karşısında iddialarını ispat edemeyip aciz kalmışlardır…Necm Suresi ilk dört ayeti mealen şöyledir:***Kayan yıldız hakkı için. Arkadaşınız Muhammed ne sapıttı ne de azıttı.O havadan konuşmuyor. Söyledikleri, kendisine indirilen bir vahiydir.Battığı zaman yıldıza andolsun ki; Arkadaşınız Muhammed sapmadı ve bâtıla inanmadı…***

NECM SURESİ IŞIĞINDA… Peygamber Efendimiz, (sav) Risalet verildiği ana kadar içinde yaşadığı toplumun her zaman lehinde bulunmuş,*Muhammedül Emin*sıfatını hakkıyla taşıyan, herkesin arkadaşı,tanıdığı,sohbet, muhabbet ehli;hiç bir yanıyla yabancı olmayan aynı toplumun içinde büyüyen, gençliğinden kırk yıllık geçmişiyle aklına, ahlâkına, eminliğine, dürüstlüğüne şahit olunan, aleyhinde delil getirebilecek bir tek yanlışına şahit olunamayan, bir tek yüz kızartıcı suçuna tanık bulunmayan, tek bir yalanını yakalayamadıkları, İnsanları asla aldatmayan, hiç kimsenin emânetine kesinlikle zerre kadar ihanet etmemiş, kendisi asla sapık yolları izlemediği gibi; insanları da saptırmaya çalışmamış olan, hakkında kimsenin şüpheye düşmediği ve risaletten sonrada Rabbimizin bu güzel hasletleri gelen ayetleriyle bir bir saydığını görüyoruz ne muhteşem bir ahlâki yapı… Rabbimiz Necm Suresi ayet. 10-12. de mealen şöyle buyuruyor:***Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. Gözleriyle gördüğünü kalbi yalanlamadı. Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız..?***

NECM SURESİ IŞIĞINDA… Cenabı hak, Peygamber Efendimizin (sav) zamanındaki müşrikleri ve daha sonraları Allah Rasulünü yalanlayanları da büyük bir yanılgı içinde olduğunu bildirmektedir. Yeryüzünde insanlar içerisinden seçtiği Peygamberini, O zamana kadar *Muhammedül Emin* diye bilen müşrikler, kafirler, Vahiy gelince söz, fiil ve hareketlerinin tamamıyla aksine hareket etmişler, Allah Rasulüne; Sihirbaz, Şair, Kahin, Mecnun gibi sözlerle saldırmışlardır. Vahyin yeryüzündeki sözcüsünü muhafaza eden Rabbimiz; O peygamber, asla hevâsından, kendisinden, kendi nefsinin arzularına göre söz söylemez. O peygamber kendisine gelen Allah sözünün dışında ona kendisinden bir şeyler katıp karıştırarak, kendisinden bazı ilâveler ve çıkarmalar yaparak kendi kendine bir din oluşturma, kendi kendine bir sistem kurma yoluna gitmez. O sadece vahyi konuşur. Evet Necm Suresinin ışığında anlıyoruz ki; Peygamber Efendimizin (sav) söylediği sözlerin tamamı vahiy kaynaklıdır, vahye dayanmaktadır. Necm Suresi ayet.17 – 18. mealen şöyle:*** Peygamberin gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı. Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü…***

NECM SURESİ IŞIĞINDA… Kardeşlerim, Necm Suresinin ışığında bu ayetlerden anlıyoruz ki:Allah Rasulü (sav) Allah’ın yeryüzünde konuşan elçisidir. Allah’ın sözcüsüdür. Onun hayatı, sözleri, fiilleri ve takrirleri Allahu Teala tarafından onaylanmıştır. Allah Rasulü, sürekli Cenabı hakkın kontrolünde bir beşerdi. Rabbimiz tarafından kendisine gönderilen mutlak doğruları açıklamak, Kur’anı Kerimin nuru ile, Şeriatın kaidelerini ve esaslarını koymakla mükellef olan Peygamber efendimizin (sav) sözlerini elbette vahyin dışında mütalaa etmemiz mümkün olmayacaktır. Çünkü Rasûlullah efendimiz bizim yasal kulluk önder ve örneğimizdir, ondan bize intikal eden her şey bizim için dini kural bütünlüğüdür. ve bizim için bağlayıcıydır. Rabbimiz Necm Suresinin 62.ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır:*** Haydi Allah için secdeye kapanın ve O’na kulluk edin…*** Taberani’nin zamanımıza taşıdığı hadis mealen şöyle:** Ümmetimin bozulması zamanında kim sünnetime sımsıkı sarılırsa, şehîd sevabı alır…**Rabbim bizleri, Kur’anı Kerimin nurundan, Sünneti seniyyeninin ışığından mahrum eylenesin… Sallu alâ Rasulina Muhammed…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.