NEZAKET  ÜZERİNE…

وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَا إِلَى اللَّهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنْ الْمُسْلِمِينَ

NEZAKET  ÜZERİNE… Muhterem  Müslümanlar… NEZAKET, Kısaca bir  İnsanın çevresindekilere karşı gösterdiği ahlâk, görgü kuralı ve kibar davranışlardır. *NEZAKET* insanların aynı  zamanda  sosyal, medeni olma durumunu gösterir. İnsanlar Birbirlerine karşı hoşgörülü ve kibar davranışlarla hislerini yansıtırlar. Bizler  mümkün  mertebe, Herkesle güzel şekilde görüşmek durumundayız, insanlara eziyet vermekten kaçınmak zorundayız. Toplum içinde insanlara karşı hoşgörülü yaklaşarak dostluk bağları kurmak istiyorsak nezaketli, nezahatli, Rikkatli, davranışlar  sergilememiz icabeder. İnanıyoruz ki; Sosyal ilişkilerimizin düzenli şekilde yaşanması için nezaket oldukça önemlidir. Toplum bireylerinin birbirlerine saygı duyması için alçakgönüllü olup kibarca davranması  aynı  zamanda  muhatabımızı da  etkiler… Örneğin İnsanlardan bir şey isteyeceğimiz zaman rica etmesini  biliyorsak  ayrıca  bizim için bir şeyler yaptıkları zaman teşekkür etmeyi  unutmamışsak  NEZAKET  sergilemişiz  demektir.  Bunun  yanında Muhatabımızın davranışlarındaki hatalara karşı hoşgörülü, samimi tavırlar  sergiliyorsak, Sosyal hayatımızda insanlarla  olan  ilişkilerimizde güzel geçinmenin yollarından güzel  bir  özelliği  yakalamışız  demektir. Her  kim  olursa  olsun insanlarla  olan ilişkilerimizde nazik, kibar, hoşgörülü, nezahatli,muhabbet ve rikkatli davranışlarımız karakterimizi ve  şahsiyetimizi de olumlu  yönde  etkileyecektir  mutlaka. Her hangi  mesele  olursa  olsun kendimize  yapılan  davranışlar hoşumuza  gidiyorsa daha güzeli  ile  mukabele  etmenin  yollarını aramalıyız. Bunun yanında  kendimize  yapılacak  olan  kaba  hareketlerden  hoşlanmıyorsak kesinlikle aynı hareketlerin uygulayıcısı konumuna düşmeyecegiz inşaallah… Unutmayalım NEZAKET bir  insanın kendi  karakteristik  yapısını,  şahsiyyetini yansıtan  bir  ayna  gibidir…

Rabbimiz  İsra  Suresi  ayet.53.te  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Mü’min kullarıma söyle: Sözün en güzelini konuşsunlar. Sonra şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan, insanın apaçık düşmanıdır…***  Muhterem  Mü’minler… Herkesle güzel şekilde görüşmek, insanlara eziyet vermekten kaçınmak. İnsanların eziyetlerine katlanmak, kötülüğe karşı iyilik yapmak. Dargınlığa hemen son vermek. Dargınların arasını düzeltmeye çalışmak. İnsanların kusurlarını araştırmamak ve yaymamak, aksine örtmeye çalışmak. Dostları arkalarından savunmak. İnsanların kalplerini kötü zandan korumak için sakıncalı yerlerden uzak durmak. Değişik halk kesimleri ile makamlarına göre sohbet edip ilişki kurmak. Mü’minler  olarak asli  görevlerimizden  bazılarıdır. Sahihi Buharide  bizlere  ulaştırılan  Hadisi  şerifte  Peygamber  efendimiz(sav)  mealen  şöyle  buyurmaktadır: ** Kim Allah’a ve âhiret gününe iman ediyorsa, ya hayır (iyi, güzel, hak, doğru, meşrû söz) söylesin veya konuşmasın, sussun…** İnanıyoruz ki; Güzel söz; gönül alan, onur kırmayan, hak ve doğruyu gösteren sözlerdir. Fertler arasında sevginin, hak ve doğrunun üstün tutulması; nefret ve düşmanlığın giderilmesi, hakka uygun sözlerle mümkün olmaktadır. Güzel söz söylemek denilince, insanların çoğu bunu iltifat etmek, sevgisini dile getirmek ya da umut veren konuşmalar yapmak olarak algılar. Oysa, Kur’an’ın bize öğrettiği güzel söz, her ne kadar bu sayılanları içine alsa da, aslında  en  güzel  tarafı  İmanımız  geregi  insanlara  güzel  söz  söylemenin  gerektiğinin  açık  bir  göstergesidir…

Rabbimiz Fussilet  Suresi  ayet.33.te  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve: „Ben gerçekten müslümanlardanım“ diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?*** Muhterem  kardeşlerim… Allah’ın dinini anlatmak, Kur’an ile öğüt vermek, iyiliği emredip kötülükten men etmek, Allah’ın âyetlerini hatırlatmak; bunların hepsi birer çağrıdır ve bir insana söylenebilecek en hayırlı, en güzel sözlerdir. Mü’minlerin insanları Kur’an ahlâkına yönelten bu sözleri, doğrudan karşılarındaki kişiyi hoşnut etmeye yönelik olmadığı gibi, herhangi bir menfaate yönelik de değildir. Tüm bu sözlerin tek bir hedefi vardır; Allah’ı RAZI etmek ve muhatabın da Allah’ın RAZI olacağı ahlâkta bir insan olmasına vesile olmak. Hedef bu olunca Allah’ı zikretmek, tevhidi, ibâdeti, güzel ahlâkı anlatmak ve âhireti kazanmaya çağırmak gibi, kimi zaman kişiye eksik olduğu yönlerde öğüt vermek, Kur’an âyetleri doğrultusunda hatalarını eleştirmek, korkup sakınmasını hatırlatmak da aynı şekilde güzel sözdür. Sahihi Muslimde Rivayet  edilen  bir  Hadis te  Peygamber efendimiz (sav) mealen  şöyle  buyurmaktadır:**  Allah güzeldir, güzelliği sever…**Kardeşlerim…Son  zamanlarda ne  yazıkki  her  işimize  BESMELE  ile  başlama  alışkanlıgımızı  yitirir  olduk.  İnsanlara  karşı NEZAKET’TEN, nezahattan, Rikkat’ten, Kibarlık’tan, Hoş  sohbet  tavırlarımızdan uzaklaşır  olduk. Bu  uzaklaşma  aynı  zamanda  Medeniyet dünyamızı da MENFİ  manâda etkiler  oldu. Şöyle  bir  silkinip  kendimize  gelelim Sevgimizi, şefkatimizi, duygu  ve  düşüncemizi, muhabbetimizi Mü’mince  olan  şahsiyyetli tarz  ve  tavrımızdan, uygulamalarımızdan  TAVİZ  vermiyelim. Yüzümüzdeki  TEBESSÜM hiç  bir  zaman  eksilmesin. Kalbimizdeki  TEVAZU her  zamankinden  daha  içten  ve  samimi sergilensin. Sinelerimizdeki MASUMİYET İmanımızı  yansıtan güzellikler AŞILASIN.  Her türlü  davranış  güzelliklerimzde, Allah  Yar  ve  yardımcımız  olur inşaallah…

 

Sermedkadir…LU…DAR’UL  ERKÂM…09.03.2018…

 

 

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.