Hasan Ali Yücel kafasında bazı kendini bilmez Camii ve cemaat kaçkınları, Baraj suyu altında kalan ya da boşalan köylerimizde talebesiz kalıp ta tahrip olan Okul resimleri paylaşarak bunun aksine gereğinden fazla Cami yapılıyormuş algısı yaymaya çalışanlar, ğüya eğitim alanında gerekli alt yapının oluşmadığı varsayımını gündeme taşıyorlar. Bilmiyorlar ki; 2002. yılından önce dershanelerde ortalama,48. talebe varken şu anda dershane ortalaması.27. Eğitimdeki kaliteyi her zaman tartışma konusu yapmamız mümkün bu husus öğretim görevlilerinin meselesi. Aynı husus Camiiler için de geçerli; İmam efendinin bilgisi, ilmi kapasitesi yetersiz ise Camii ne kadar büyük olursa olsun cemaatın istifadesi eksik kalacaktır. Okullarımız için der aynı husus geçerlidir. Siyasi irade mekanları inşa eder, hazırlar Eğitim ve öğretim ise atanan öğretmenlerin, eğitimcilerin, öğretim üyelerinin görevidir. Geleceğimizi emanet edeceğimiz gençliğe ne kadar iyi eğitim verilirse o derece seveceğimiz ğayet açıktır. Okul da bizim, Camii de bizimdir. Asla birbirinin zıddı değildir…
Politika yapmayı, din, iman, kur’an, sünneti seniyye, camii, camii imamı düşmanlığı yapmak zanneden, hangi kültürden geldiği meçhul laik zihniyet elemanı, kendi ülkesinin ürettiği mallara boykot çağırısından sonra önüne geleni tehdit etmekle meşgul. Kendi gibi düşünmeyenlere iktidara gelince hayatı dar edeceğini alenen höyküren bu zat şimdi de, diyanet işleri başkanını, diline dolayıp tehdit ediyor. Sol yanından kalkanlar bilip bilmeden Kur’an kursları, Kur’an eğitimi, Cuma namazlarındaki verilen hutbeler, örneğin Ayasofyayı kebir camiinde kılıçla verilen hutbeyi anlayamazlar. Cuma namazını kaza ettiğini söyleyecek kadar usüden habersiz, dua ile ayeti birbirinden ayıramayacak kadar İslama yabancı, Laik devletin, Diyanet işleri başkanının konumunu eleştirecek kadar ilke ve inkılaplardan mahrum, içinde yaşadığı ülkeyi kokuşmuş batıya, emperyalistlere şikayet edecek kadar da izan ve firaset yoksunluğu yaşayan, avara kasnak misali, her mikrofon uzatıldığında bütün hıncıyla islami değerlere, mukaddesata saldıran şahıs unutmasın; *keskin sirke küpüne zarar veriyor…*
Büyüklerimiz,*Kurt kocasından gördüğünü işler* demişler. Aynı zihniyetin, ölçülü tornadan çıkmış elemanı da parti büyüklerinin yolunda şöyle ki; İlke ve inkılapların yerleşmesi adına,*Üç Ali’ler* istiklâl mahkemelerinin başında binler, on binlerce İslam alimini sorgusuz sualsiz idam ederken, 1926 – 1950. yılları arası, 900. Camii yıktırılmış, Şükrü saraçoğlu adlı kişi zamanımda bir tane dahi Kur’an bastırmadım diyerek öğünmüş, Hasan Ali Yücel, bu milletin çocuklarını milli ve manevi deperlerinden koparmak amacıyla *eğitim enstitüleri* kurarak din afyondur safsatasıyla dinsiz nesiller yetişmesine vesile olmuş, Ezanlar asli şekliyle susturulup, camiiler tamamiye boşaltılmış,*Gökten indirildiği zannedilen* denilerek kelâmi kadim şüphe unsuru sayılmış, *arap oğlanı* lafızlarıyla peygamber efendimiz aşağılanmaya çalışılmış, samanlık, ahır gibi gizli yerlerde eğitim alarak, kur’anından, dininden, imanından kopmak istemeyenler kendi evladı olan jandarma tarafından çok şiddetli bir şekilde susturulmuştur…
Kardeşlerim, maksadım yakın tarihi gözler önüne getirip acılarımızı tekrar tazeleme ğayreti değil, o şiddetli, öfkeli, asabi, İslama hınç içinde ömürlerini tamamlıyan tek parti yöneticileri torunlarının da aynı zihniyeti, düşünceyi, fikriyatı taşıyıp; ğüya okul taraflısı görünerek Camii düşmanlığını halâ devam ettirdiklerini gözler önüne sermektir. 2002. yılından önce 28. şubatçıların, 1000. yıl sürecek diyerek düşmanlıklarını, kendi ifadeleri ile *Demokrasiye balans ayarını*, İmam hatip okullarındaki öğrenci sayısını bitirdiklerini, Başörtülü kadınlara kamu alanlarını dar ettiklerini, Üniversite de ikna odaları kurarak, Müslümanların eğitim hürriyetini bitirdiklerini, Seçimle gelen kadın milletvekiline Ecevit tarafından haddini bildirdiklerini, Cumhurbaşkanı Demirel tarafından başörtüyle okumak isteyen kız talebelerinin, Suudi Arabistana gönderme tehdidini, ellerinde çuvallarıyla şalvar, sarık, cübbe avına çıkan güvenlik kuvvetlerinin müslümanlara vermiş olduğu korku, panik havasıyla ötekileştirme zulmunü unutmadık, unutamadık ve hiç bir zaman da unutmayacağız…
Sermedkadir…