Oruçlu Olanların Dikkatine

Ebû Hureyre (R.A.)den rivayete göre Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmuştur: ** Oruç, yemekten, içmekten kesilmek değildir. Oruç ancak fuzuli ve şehevâni sözlerden oruç tutmaktır. Eğer bir kişi sana söver veya sana karşı bilgisizce hareket ederse sen muhakkak ben oruçluyum, dolayısıyla sana uyamam de..** Kardeşlerim. Mübarek Ramazan ayına girdik ve ilk on günün ilk günlerindeyiz. Gönül arzu ederki Ramazan ayını çok iyi değerlendirelim. Dakika sonrasını bilemeyen canlılarız, Kimbilir, Bu ay ömrümüzün son Ramazan ayı olabilir. Bu ay Müslümanların nefislerini terbiye etme, sabretme ve güzel ahlak edinme noktasında bir vesiledir. Muttakilerden olma yoludur. Peygamberimiz Efendimiz (sav) (s.a.v.): Sahura kalkardı; kalkmayı teşvik ederdi. İbadete bilhassa Kur’ân-ı Kerim’e yoğunlaşırdı. Ramazanın son on gününde İtikâfa girerdi. Cömertlikte rüzgar gibi eserdi. Teravih namazı kılardı. İftarda acele ederdi. Cenabı hak; Her hareketimizi, tavrımızı, tarzımızı önder ve örnegimize uymamızı bnasib eder inşaallah…Amin.

2. Peygamber efndimiz mealen şöyle buyurmaktadır: ** Oruç bir kalkandır. Oruçlu kötü söz söylemesin. Oruçlu, kendisiyle dalaşmak isteyenlere iki defa ben oruçluyum, desin“ diye telkin ederlerdi. (Tecrid-i Sârih) Kardeşlerim Tabir caizse; Ramazan ayı bir okuldur, mekteptir. Ramazan ayı okulundan hepimizin öğreneceği çok faydalar var. Bu ay herşeyden önce Kur’ân-ı Kerim’in nâzil olduğu aydır. Müslümanın müslümana tavsiyyesi özellikle Ramazan ayını Kur’ân-ı Kerim ile geçirmelerini, kuranı kerim ile haşır neşir olmalarını istemek olur.Biz müslümanlar, Bu ayı vesile bilerek Kitabımızla ve Peygamberimiz Efendimizin (sav) sünneti seniyyesiyle bütünleşerek yaşayaylım arzusunu dile getiririz. Sonra da sadece ranazanda degil devamlı bu hâl ile yaşamaya devam edelim isteriz. Müslümanlara iyilik yapalım. Zor durumdaki kardeşlerimizi hatırlayalım, gerekenlerini yerine getirelim. Hayatımızın her saatini, dakikasını, saniyesini Ramazanlaştıralım emelini güderiz. Cenabı hak niyetlerimizi kabul eder inşaallah.Amin …

3. Sevgili Peygamberimiz Efendimiz (sav) ** Ramazan ayınının: İlk on günü rahmet, İkinci on günü mağfiret, Üçüncü on günü cehennemden kurtuluştur…** buyurmuşlardır. Kardeşlerim mutlak surette inanırızki; Orucun terbiye edici özelliği vardır. Allahın oruç tutan kuluna sevap vereceğini hem arkadaşlarımıza, dostlarımıza ve çocuklarımıza telkin ederiz, Yaşı küçük diye mazeretler uydurmaz belli bir yaşa gelince çocuğumuzun Allah-u Teâlâ’yı mükâfaatlandırıcı olarak tanımasını sağlamaya gayret ederiz. Aynı zamanda Oruç kişinin başka insanları anlamasını sağlar. Bilhassa küçük yaşlarda ibadetlerle haşır neşir olan Çocuk, Allah’ın oruç emriyle istediğinin insanların belli bir süre aç kalması değil, açların hâlini anlaması olduğunu anlatmaya çalıştıkça nimetlere şükür etmeyi de böylece öğrenmiş olur. Böylece çocukta merhamet, cömertlik ve yardım etme duygusu gelişir.Oruç tutarken, secde ederken, Kur’ân-ı Kerim okurken, namaz kılarken gördüğü, anne-babasından hissettiği farklılık çocuk için önemli birer dini tecrübedir.Cenabı hak bizleri toptan ibadet etme hasletiyle şuurlandırır inşaallah…Amin…

4.Kardeşlerim, Ebu Hureyre (R.A.) buyurdu ki: * Gıybet, orucu yırtar, istiğfar ise onu yamalar. İçinizden her kim, yarın ahirete orucunu yamalanmış olarak getirmemeye güçlü ise, bunu mutlaka yapsın…* Cabir b. Abdullah (R.A.) buyurdu ki: * Oruç tuttuğun zaman kulağın, gözün ve dilin yalandan ve bütün haramlardan oruç tutsun yani uzak dursun. Hizmetçilerine eziyet etmeyi de bırak, oruçlu gününde üzerinde vekar ve sekinet bulunsun, oruçlu gününle oruçsuz gününü bir tutma…* Ebu Zer (R.A.): * Oruçlu olduğun zaman, gücün yettiği kadar haramlardan korun…* derdi. Kendisi de oruçlu olduğu gün evine çekilip ibadetle meşgul olur, ancak namazlara çıkardı. İmam-ı Mücahid buyurdu ki: * İki huy vardır ki, onlardan sakınanın orucu kurtulur, bunlar da gıybet ve yalandır…* Ebu’l-Âliye Hazretleri de: * Oruçlu kimse, gıybet etmediği müddetçe ibadettedir…* buyurmuştur. Kardeşlerim; Oruçtan beklenen bu güzel neticelere nail olabilmek için onu kemaliyle tutmak ve yalan konuşmak, gıybet etmek gibi oruca zarar verecek şeylerden kaçınmak gerekir. Ebu Hureyreden rivayet edilen hqadis mealen şöyle: ** Her kim yalan söylemeyi ve yalanla amel etmeyi bırakmazsa, o kimsenin yemesini içmesini bırakmasına ALLAH Teâlâ için hiçbir ihtiyaç yoktur…** Cenabı hak bizleri hakkıyla ibadet edlerden eylesin. Amin…

Sermedkadir

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.