PEYGAMBERİ EĞİTİM… İslam dininin mukaddes amacı; Arzu edilen manâda MÜKEMMEL İNSAN yetiştirme üzerine bina edilmiştir. İslami eğitim ve ögretimi bu dünyada Allahu Tealanın emir ve yasaklarına uygun şekilde yaşamasını temin etmeye ve İNSANA ebedi saadetini kazandırmaya yöneliktir. İslami egitim ve öğretim usullerine bakacak olursak ÜÇ aşamanın öne çıktığını görürüz. TEDRİCİLİK metodu: yani derece derece ilerleme yoluyla ilerleme sistemidir. Peygamber Efendimiz (sav) bu sistemle; 23.yıl gibi uzun bir zamanda sahabesini eğitmiş, inen ayetleri izah etmiş, anlatmış, birebir uygulamış ve bu süre içerisinde İlimden haberdar olmayan insanlar bile ALİM seviyesiyle eğitici olarak çevre illere gönderilmiştir… Peygamber Efendimiz (sav) eğitirken öğrettiği ve aynı zamanda uygulamayı beraberinde anlattığı hadise bir örnek verecek olursak; Riyazus Salihinde kayıtlı bir Hadisi mealen zikrederiz: **Mü’minlerin imanca en olgunu, huy itibariyle en güzel olanıdır. Hayırlılarınız, kadınlarına hayırlı olanınızdır.**Kuranı Kerim nasıl gönüllerimizi parlatan NUR ise, İnanıyoruzki; Hadisi Şerifler de gönlümüzü HİKMETLE doldurmakta olduğunu böylece anlamış bulunuyoruz…
2. PEYGAMBERİ EĞİTİM… İnsanlar nasıl ki; 1440. Sene önce İLİM tahsil etmeye, öğrenmeye, eğitim görmeye ihtiyaç duymuşlarsa, günümüzde de bu ihtiyaç artarak devam etmektedir. Ana, Baba başta olmak üzere, Egitimciler, ögretim işiyle ugraşanlar ve Terbiyeciler çocukları en güzel bir şekilde eğitim metoduyla eğittikleri vakit ugraşlarının, gayretlerinin ve emeklerinin semerelerini en kısa zamanda alacaklardır. Ve her şeyden önemlisi Allaha dosdoğru İMAN eden MÜSLÜMAN bir Nesil yetiştiğine şahit olacaklardır. Bundan büyük bir mutluluk ve huzur kaynağının olmadığını göreceklerdir. Peygamberi metod da bir diğer usül ise *SORU CEVAP* Metodudur.Allahu Teala Kuranı Kerimde Peygamberi aracılığıyla, İnsanları bu metodla egitip, ögretme metodunu göstermiştir. İnsanın yaratılışında soru sorarak ögrenme özelligi vardır. İnsan hem kendine, hem de başkalarına sorar, soruşturur, araştırır neticede sora sora hem kendi yetişir hem de başkalarını yetiştirir… Süneni TİRMİZİ de kayıtlı bir Hadisi Şerifte Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmaktadır:**Bilgi; Mü’minin kayıp malıdır. Onu nerede bulursa almaya daha layıktır…** İlim tahsilini ertelemeyenlere selam olsun diyoruz…
3. PEYGAMBERİ EĞİTİM… Günümüzde de eğitimde formasyon gereği bilenler, İLMİ seviyesi yeterli olanlar, eğitim kurumlarındaki öğretim elemanları, İLMİ hususlarda örnek alacağımız değerlerimizdir. Tabiidir ki; çocuk Ana – Babayı, çırak ustayı, Asker Komutanını, sanat tutkunu sanatkârı örnek alır. Eğitimcinin talebeleri üzerinde etkili olabilmesi için söylediklerini bizzat yapması ve yaşaması ise zaruri bir olgudur. Peygamberi eğitim metodunun bir diğer örneği de: ÖRNEK EDİNME metodudur. İnsan oglunun bir örnege ihtiyaç duyması, beşer ruhuna yerleştirilen bir özellikten kaynaklanır ki; O da taklit etme özelliğidir. TAKLİT, ferdi, çocuğu veya toplumu, her yönüyle üstün bir insanı veya toplumu örnek edinmeye teşviğe sevkeden bir duyğudur. Her Müslüman Peygamber Efendimizi (sav) kendisine önder ve örnek edinmenin bilincini taşır, çünkü Kuranı Kerim ve Sünneti seniyye bize aynı NURU aşılayan İKİ kaynağımızdır…Peygamber Efendimiz (sav) Tirmizi de kayıtlı olan bir Hadiste mealen şöyle buyuruyor: ** Ey insanlar Allah Teala tayyibdir, tayyibden başka bir şeyi kabul etmez. Allahın Mü’minlere emrettigi şeyler, Peygambere emretmiş olduklarının aynısıdır…**
4. PEYGAMBERİ EĞİTİM… Kardeşlerim, İtikadi kural gereği; Allaha isyanın söz konusu olduğu yerde KUL’A İTAAT YOKTUR. İlim tahsili yapan talebe, İLME ve ALİME, yani hocaya saygılı olmak durumundadır. Eğitilen şahsın statüsü ne olursa olsun; Eğiticiye, öğreticiye saygı göstermelidir. *İLİM ve HİKMET* ögrenecek olan ögrenci, bir meseleyi, bir kelimeyi eğiticiden BİN kere duymuş ta olsa yinede, saygı ile dinlemelidir. Bu konudaki KAİDE şöyledir; Bin kere dinledikten sonraki saygısı ilk defa dinledigi zamanki saygısı kadar olmayan kişi İLİM EHLİ değildir. Eğitim, tahsil, öğrenim tabiidir ki; sadece çocuklara has bir fazilet değildir. Bizler son nefesimize kadar TALEBE olmak durumundayız. Mezhep İmamımız, Ebu HANİFE (Rh.a) kumaş ticareti yaptığı sırada dükkanında çok münazara ve fikri müzakerelerde bulunduğu için büyük bilgiye sahip olmuş, Fıkıh Alimlerinin cümlesinin sayğısına mazhar olmuştur. Anlıyoruz ki; geçim ve rızık temini için çalışmakla beraber bir yandan da *İLİM VE FIKIH* tahsili yapılabilir…Tirmizi’de kayıtlı bir Hadis mealen şöyledir: ** Kim ilim tahsili için yola çıkarsa, dönünceye kadar, o Allah yolundadır…** Sallu alâ Rasulina Muhamm…