PİŞMANLIK ÜZERİNE NOTLAR…Hayatımızın bazı safhalarında yapmış olduğumuz yanlışlığı anlayıp nedamet dyduğumuz, keşke yapmasaydım diye hayıflandığımız, hatırlayınca yapmış olduğumuz olumsuz fiillerimizden içimizin burkuntu duyduğu anlar olmuştur mutlaka. Peygamberler hariç bütün insanlık aleminin hata, kusur ve günah işlediğini kabul ederiz. Bizler öyle zaman gelirki keşke’lerimize sığınır, daha önce işlemiş olduğumuz günahın ağırlını kâlbimizde hissederiz. Ne gerek vardı ki; diyerek hata ve kusurlarımızı hatırlamak dahi istemeyiz. Keşke bu hata’ya düşmeseydim, keşke bu kusurumu işlememiş olsaydım, keşke böylesi bir günaha meyletmeseydim diyerek geçmişte yaptığımız fiiliyattan muzdarip oluruz. İşte bu hâl pişmanlıktır, nedamettir… Rabbimiz Hucurat suresi ayet. 6. da mealen şöyle buyurmaktadır: ***Ey iman edenler. Eğer fasıkın biri size bir haber getirirsen onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan PİŞMAN olursunuz…*** Rabbim cümlemizi ebedi pişmanlık duyacağımız gafletten uzak eylesin…
2. PİŞMANLIK ÜZERİNE NOTLAR… Her birimiz geçmişte olduğu gibi gelecekte de zaman zaman hata edebiliriz. İnsan olmamız hasebiyle, beşer olmamızdan dolayı zaman zaman nefsin ve şeytanın iğvalarıyla ayaklarımız kayabilir, hata edebilir, yanlışa düşebiliriz. İnsan hata etmeyen, gaflet etmeyen, günaha düşmeyen varlık değildir. Bunlar olabilir ama önemli olan hatada, günahta ISRAR etmemektir. Hatayı öğrendiğimiz andan itibaren hemen TEVBE edip Rabbimize yönelmek, düşer düşmez doğrulup kıblemizin doğrultusuna, Rabbimize yönelmek zorundayız. Allah korusun, hata, kusur ve gaflet anlarımız hayatımızın büyük bir kısmına üstün gelmemeli, galebe çalmamalı yaptıklarımızda dolayı özürlü hareketlerimizi terk edip TEVBE kulpuna sarılarak nedamet getirmeli pişman olduğumuzun şuuruna varmalıyız… Rabbimiz Maide Suresi ayet. 52. de. Mealen şöyle buyurmaktadır: *** Kalblerinde hastalık bulunanların: „Başımıza bir felâketin gelmesinden korkuyoruz“ diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih, yahut katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı pişman olacaklardır…***
3. PİŞMANLIK ÜZERİNE NOTLAR… Ebedi hayat mektebimiz Kur’anı Kerimde nedamet ve pişmanlık üzerine bizlere çoğu ayetlerde kıssalar anlatılmakta iyiye, güzele, doğru olana yol gösterilmekte, hatalarından pişman olduklarını ortaya koyanlar anlatılmakta, Rabbimizin merhameti, bağışlaması vurgulanmakta, insanlar hata, kusur ve gaflete düşünce TEVBE ederlerse ebedi kaybedenler sınıfından olmadıkları beyan edilmektedir. Şeytanın hile’sine maruz kalan Adem aleyhiselam ve havva anamız bu olumsuz durumdan dolayı Allahu Tealaya iltica etmişler, dualarında; Eğer bizi yarlığayıp affetmezsen biz ebedîyen kaybedenlerden oluruz ya Rabbi diye münacaatta bulunmuşlardır. Çünkü Pişmanlığı, nedameti icap ettirecek hata, kusur ve gaflete düşme hâlinde TEVBE etmeyip, ISRARLA yanlışı sürdürmek hem dünyada hem de Ukba’da zarara uğrayanlardan ve kaybedenlerden olma hâli söz konusudur Allah korusun. Rabbimiz Araf Suresi ayet. 149. da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Pişman olup da kendilerinin gerçekten sapmış olduklarını görünce dediler ki: Eğer Rabbimiz bize acımaz ve bizi bağışlamazsa mutlaka ziyana uğrayanlardan olacağız.***
4. PİŞMANLIK ÜZERİNE NOTLAR… Kardeşlerim, Kur’anı azümüşşan, tabiidir ki; Allahu Tealanın zihinlerimizi ve gönüllerimizi inşa eden, yaşantımızı düzenleyen ilahi bir mesaj bütünlüğüdür. Bu ilahi mesaj biz Müslümanların hayat tarzımızı sistemli bir şekilde yoğurmaktadır. Sünneti Seniyye ise nasıl olmamız gerekiyorsa, hareket, düşünce ve uygulama tarzımızı adeta organize ve rehberlik etmektedir. Kur’anı kerim bireyin tasavvurunu, düşünce sistemini inşa ettikten sonra hangi fiilin sonucunda pişmanlık yaşayacağını bildirmekte, dünyada ve ahirette biz müslümanlara pişmanlıkları detaylı bir biçimde açıklamaktadır. Günümüz insanının Kur’andan uzaklaşarak dünyevileşmiş bir hayat tarzını tercih etmesi aynı zamanda Allahu tealanın belirlediği sınırları aşarak tatmin arayışında olması ne yazık ki; yaşanan hayatta pişmanlığa zemin hazırlamaktadır. Pişmanlık ve nedamet hâlimiz bizlere hatalarımızdan, yanlışlarımızdan dönebilme iradesi gösterip Rabbimizden mağfiret dileyerek gönlümüzü günah yükünden hafifletme çabasıdır. Tövbesi olan pişmanlık bir farkındalık duygusu ve doğru olana yönelme iradesidir diyebiliriz. Tirmizi’nin zamanımıza ulaştırdığı bir hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Her insan HATA yapar. Hata edenlerin en hayırlıları TEVBE edenlerdir…** Sallu alâ Rasulina Muhamm…