PSİKOLOJİK VAKA… Birey’den aileye, aileden mahalleye, Mahalleden geniş topluma ve en sonunda bütünüyle, Ülke geneline kadar insanlar hemen her konuda birbirlerinden sorumludurlar. Her ne kadar bireysel yaşadığını iddia eden birileri varsa da söz edilemeyecek kadar azınlığı teşkil ederler. Sosyal yaşantı içerisinde nasıl bedenimize musallat olan bir rahatsızlıktan endişe ediyor, her türlü şifa çarelerini arıyorsak Psikoloji diye ifade ettiğimiz RUHİ durumumuzu da göz önünde bulundurmamız mutlaka gereklidir. Tabiidir ki; her ilim kendi mihveri etrafında değerlendirilir RUH BİLİMİ ise modern bilimin bir dalı olarak Psikolojiyi gündemimize taşısa da insanlık tarihinin en kadim hastalıklarındandır. Aynı terim Romalılarda da vardı, eski Yunan yazılı kaynakları da RUHİ bilimler cümlesi olan Psikoloji ile ilgileniyorlardı, Emevi döneminde bilhassa Endülüste, Abbasilerde, Selçuklularda ve Osmanlı döneminde Psikolojik rahatsızlıklar ile ilgili *BİMÂRHANE’LER* vardı…Tİrmizi’nin zamanımıza aktardığı hadis mealen şöyledir:** Kim bir hastayı, ya da bir müslüman kardeşini Allah için ziyaret ederse, bir seslenici ona şöyle seslenir:Hoş yaşayasın.Gidişin de hoş oldu.Cennette de kendine güzel bir konak hazırladın…**
2. PSİKOLOJİK VAKA… İnsanlar duygu ve düşüncelerini beyân ederken mutlaka birbirlerinden farklı izah eder, başka türlü davranır, üslubu ve tarzı birbirinden ayrıdır. Yöntem, metod, stil, tarz yönünden birbirine benzemeyen hâl ve durumlar bir diğerine ABES gelebilir. İman, inanç, duygu, düşünce, fikir ileri sürme yöntemlerinde evrensellik ilkesi her zaman doğru bir tesbit olmayabilir. Bazan O kadar mantıklı bir ilmi veri ile muhatab oluruz ki, söyleyecek tek kelime bulamayabiliriz. Bu demektir ki toplumun genele yönelik tanımı büyük kitleler tarafından kabul görmüş olayı izah tarzında dahi anlaşma sağlanamamıştır. Hiç kimseyi bu fikri yöntemlerinden dolayı ötekileştirip PSİKOLOJİK VAKA olarak göremeyiz. Farklı davranışlarımız bazan uçuk kaçık, bazan kendi şahsımıza münhasır, bazanda evrensel bütünlüğü yakalayabilir. RUH BİLİMİ yani Psikoloji başlı başına önemli bir ilim dalıdır. Farklı bir metod sahibini Psikolojik vaka olarak tanımlamaktan kaçınmak en itidalli harekettir sanırım… Rabbimiz Mearic Suresi ayet. 19. da mealen şöyle buyuruyor:*** Gerçekten insan, pek hırslı ve sabırsız yaratılmıştır…***
3. PSİKOLOJİK VAKA… Psikolojinin yalnızca bilinci değil, bütün zihinsel olayları, ihtiyaçları, insanın uyum çabalarını konu edinmesi gerektiğini; davranışın psikolojik basit birimlerden değil, uyum süreçlerinden oluştuğunu savunan Modern Psikologlar, bilhassa Yirminci yüzyılda RUH bilim dalına çok yeni yaklaşımlar sunmuşlardır. Psikologlar vermiş oldukları değişik çabalarda birbirleriyle anlaştığı söylenemese de; duygu ve düşüncenin modern bilimin ilkelerine göre inceleme imkanı olmadığı, her canlının gözlem ve eylemleri neticesinde davranış farklılığını esas aldıkları bilinmektedir. Örneğin Adolf Hitler ile Mussolini aynı ideolojiyi benimsese dahi iki ayrı RUH hâlini ortaya koymuş, Karl marks ve Lenin ideolojileri iktidar olduğu hâlde bunalımdan kurtulamamışlardır. 30. YIL içinde tamamıyla farklı bir ÇİN toplumu oluşturacağını ifade eden MAO’NUN Ruhi denklemi kısa bir müddet sonra çökmüştür… Rabbimiz Beled Suresi ayet. 5. te mealen şöyle buyurmaktadır:*** İnsan, hiç kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor..?*** Haddini, hududunu bilmiyen İNSAN psikolojik bir vaka’dır diyoruz…