RUBUBİYET…

RUBUBİYET… Kardeşlerim… RUBUBİYET deyince anrladığımız: RABBİMİZ’DİR  Yüce Allahın güzel isimlerinden biridir  RABB. Sözlükte *RABB* kelimesi; mâlik, yaratıcı, sâhip, bir şeyi ISLAH eden, terbiye eden, efendi anlamlarını ifade etmektedir. Terbiye etmek, büyütmek ve yetiştirmek manalarını ihtiva eden RABB kelimesinin asıl manası; her şeyi derece derece yükselterek, gayesi olan en mükemmele erişinceye kadar TERBİYE edendir. Rabb, Allahu Teâlâ demektir. O, her şeyin Rabbi, mâliki, sâhibi, efendisi, islâh edeni, varlıkların ihtiyaçlarını görüp gözeteni, ihtiyaçlarını karşılayanıdır. Rabbimiz bu  hususu beyan  olarak Enam  suresi  ayet, 162-163.de  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim…*** İşte bu anlamlarda RABB, Allah Teâlâ’dan başkası için kullanılmaz. Rab, sadece terbiye eden anlamında olmayıp, yardım etmek, yol göstermek, tasarruf etmek, korumak, her şeye hâkim olmak, emretmek ve yasaklamak, sakındırmak gibi terbiyenin bütün gereklerine sahip olabilmeyi de ifade etmektedir…Sallu… 

 

2.  Kardeşlerim… Kur’an-ı Kerim’de *ALLAH* lafzından sonra; sıfatî isimlerin en mühimi olan RABB ismi şerifi gelir. Bu da Kur’an-ı Kerim’de 960 yerde geçmektedir. Daha sonra en çok *RAHMAN, RAHİM ve MÂLİK* ismi şerifleri yer alır. Fatihâ Sûresi’nde ALLAH has isminden sonra sıra ile zikredilen: „Rabb, Rahman, Rahim ve Malik“ ism-i şeriflerine; Allahû Teâla’nın RUBUBİYET Sıfatları adı da verilmektedir. Rububiyette hiçbir anlamda, hiçbir yaratığın Allah’tan başka hiç kimsenin en ufak payı yoktur. Kainat nizamı TEK bir ilahın yaratmış olduğu kâmil, KÜLLİ bir nizamdır. Yine bu nizam üzerinde bir tek ilahın hakimiyeti vardır. Bu nizamda bütün yetki ve güçlerin sahibi de yine o bir tek ilahtır. Bu nizamın yaratılmasında başka bir varlığın herhangi bir şekilde herhangi bir katkısı söz konusu değildir. Bu nizamın yönetim ve idaresinde herhangi bir kimsenin rolü yoktur ve O’nun hakimiyeti mutlaktır, ortaksızdır. Tek bir ilah olan yüce Allah, yegane mabudumuzdur. O’dur secde ve rüku edilecek olan. İnsan sadece Allah’a kul olmalı, sadece Allah’ı dinlemelidir. Rabbimiz Enfal  suresi ayet.40.mealen şöyle buyurmaktadır:***Eğer imandan yüz çevirirlerse, bilin ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır…*** Amenna  ve saddakna…Sallu…

 

3.  UBUDİYET… Kardeşlerim… UBUDİYET  manâ itibarıyla ifade edecek olursak kısaca deriz ki;  Allah Celle şanuhuya kulluk etmektir. Allah teala göklerde, göklerin âlemlerinde  ve yerlerde yetki ve tasarruf sahibidir.  Göklerle yerler ve bu ikisindeki âlemler, her şeyi yaratan sanatkarın birligine, kudretinin eksiksizligine, ilim ve hikmetinin kemâline şühitlik  ederler. Rabbimiz Hicr  suresi  ayet.99.da mealen  şöyle  buyurmaktadır: ***Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine kulluk et…*** İnanıyoruzki;  İnsan gerek fiziki ve gerekse ruhi yapı bakımından mevcudat aleminin en şerefli varlığı olarak yaratılmıştır. Yaratılanların  en şereflisi olan insan iman ve kulluk macunuyla  yoğrulursa meleklerden daha şerefli olur. Ama aynı insan küfür ve isyan macunuyla yoğrulursa hayvanlardan daha aşağıda bir konuma düşer. Rabbimizin bize vermiş olduğu tertemiz ruh sayfamızı ona isyan ederek kirletmeyelim. Ruh sayfamızı nefsin, şeytanın ve gizli-açık düşmanlarımızın eline karalama kağıdı olarak teslim etmeyelim. Aksine o tertemiz ruh sayfamızı Allah(cc) ve Resulünün emri  doğrultusunda kullanalım. Ruh sayfamızın kirletilmesine müsaade etmeyelim…Ubudiyete yani  İbadet  etmeye  devam  edelim İnşaallah…Sallu…

 

4.  ULUHİYET… Kardeşlerim… ULUHİYET manâ itibarıyla kısaca *İLAHLIK’TIR.* Kendisine kulluk edilen, HİMAYE eden, kendisine ibadet edilen varlık, mabud anlamında Kur’ânî ve İslâmî bir terimdir  ULUHİYET. İslâm inancının temeli olan „La ilâhe illallah“ cümlesi Allah’ın dışında hiçbir İLAH kabul etmez; Tüm ibadetleri kullardan herhangi birisine değil, yalnızca Allah’a ait kılmalı ve yaratılmışlardan hiçbirisine Allah’ın hakkı olan bir şeyi ve sıfatlarından olan bir sıfatı tahsis etmemeliyiz. Yüce Rabbimiz İhlas Suresinde mealen şöyle buyuruyor: *** De ki: O Allah bir tek’tir. Allah her şeyden müstagni Kimseye ihtiyacı olmayan ve her şey ona muhtaçtır. O dogurmamış ve dogmamıştır. Hiç bir şey ona denk degildir…*** Mümin yani  İnanan  insan ancak Allah’a ibadet eder. Allah’dan başkası için ne namaz kılar, ne de Allah’dan başkasına secde eder. Allah’dan başkasıyla yemin etmez. Allah’dan başkası için adakta bulunmaz ve Allah’dan başkasına tevekkül etmez. Göklerde ve yerde tüm yetki ve otorite sahibi Allah celle  celaluhudur. Yaratma O’na hastır, nimetler O’ndandır, hüküm O’nundur, güç ve kuvvet kesinlikle O’nun elindedir. Her varlık isteyerek veya istemeyerek O’na boyun eğmektedir… Rabbim bizleri  son nefesi verdiğimiz ana kadar TESLİM olanlardan  eylesin…Sallu…

 

Sermedkadir…LU…08.06.2020…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.