RÜŞVET…

RÜŞVET… Manâ itibarıyla *RÜŞVET* Haksız bir MENFAAT elde etmek için kişilere ÇIKAR SAĞLAMA ya da haklı olduğunun isbatıyla, kendi LEHİNDE HÜKÜM vermesi için hâkime verilen MAL VEYA PARA; başkasının malını HAKSIZLIKLA YEME fiilidir. Tabiidir ki bu tür HARAM yolların biri olan RÜŞVETLE veya HAK EDİLMEYEN bir menfaat ele geçirilmekte veya başkasının hakkına *TECAVÜZ* etmekle oluşan bu REZİL EYLEM helâl olan kazancımızı HARAM yapmaktadır. Bunlara ilâveten, birinin MALINI ÇALMAK veya İZİNSİZ olarak almak, ŞEREF VE HAYSİYETİNİ LEKELEMEK, insanları şakayla da olsa ÜZMEK veya KORKUTMAK, ALDATMAK, RÜŞVET ALIP VERMEK, borcunu geciktirmek veya ödememek gibi hususlar, hep KUL HAKKINI İHLÂL eden yasaklanmış eylemlerdendir. Bu eylemlerin YASAK FİİLLER olduğunu KUR’ANI KERİMDEN anlıyoruz. Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 188. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Mallarınızı aranızda HAKSIZ SEBEPLERLE yemeyin. Kendiniz bilip dururken, insanların MALLARINDAN BİR KISMINI haram yollardan yemeniz için o malları HAKİMLERE, İDARECİLERE VEYA (mahkeme hakimlerine) vermeyin…*** Rabbim bizleri HELÂLİNDEN KAZANIP Helâl lokma ile beslenen, HARAM yollara SET çekip, Haram olan fiillere yanaşmayan kullarından eylesin…Sallu.alâ Rasulina Muhamm…

 

2.  RÜŞVET… Ekonomik ve toplumsal bir İLLET gibi karşımızda dikilen *RÜŞVET* hastalığı, her türlü işlerinde kolaycılığı MESLEK edinen ÖNÜNÜ VE ARKASINI DÜŞÜNMEYEN sadece ANI yaşama, O ANI KURTARMA çabasıyla HAKSIZ iken HAKLI olma amacını taşıyan insanların ALDANIŞI yalnız kendisini bağlamayan SAKAT bir fiilidir. RÜŞVET HASTALIĞI yalnız alan için değil VEREN VE ARACILIK YAPAN için de HARAM olan bir âmeldir. RÜŞVET İLLETİNİN özellikle DEVLET dairelerine ve tabiidir ki, ADALET’İN SEMBOL müessesesi olan MAHKEME’LERE girmesi çok BÜYÜK BİR SUÇ ve hatta toplumsal yıkımdır. Tirmizi’nin zamanımıza ulaştırdığı HADİS ğayet açıktır mealen: ** Hüküm vermede RÜŞVET VERENE VE ALANA, Allah LÂNET etsin…** Peygamber Efendimiz (sav) bir başka hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Helâl, Allahın, kitabında HELAL kıldıklarıdır. Haram ise, Allahın, kitabında HARAM ettikleridir. Söz söylemedikleri ise, görmezden geldikleridir, sakın bunlar hakkında soru sorma külfetine girmeyin…** Akıl niğmetiyle donatılan yaratılmışların en şereflisi olan İNSAN yalnız *HELAL* olan âmelleri işlerse ŞEREFİNİ MUHAFAZA etmiş olur inancındayız… Sallu…

 

3.  RÜŞVET… Ister MEMUR veya AMİR ya da her hangi bir RESMİ GÖREVLİ’NİN haksızlıkla, Şeref ve haysiyetini düşünmeden, MENFAAT sağlamak amacıyla, kendi inisiyatifini kullanıp YASAL olmayan işleri *KİTABINA UYDURARAK* çarpıtması; en BERBAT, REZİL, PESPÂYE ahlaksızlık örneğidir. RÜŞVET fiili herhangi bir HAKKI araştırmak, bir işi yoluna koymak için de ALINAMAZ. Bu yapmış olduğu her türlü UĞRAŞ  zaten memurun GÖREVİDİR. Devlet memurlarının HEDİYE almaları da kesinlikle KABUL EDİLEMEZ ve RÜŞVET hükmünde ifadesini bulmuştur. Günümüzde bazı memurların serzenişi şöyle: *EĞER SADECE MAAŞA KALDIYSAK YANDIK* Bu ve buna benzer serzenişler bir memur, AMİR için RÜŞVET almalarına katiyyen mazeret teşkil etmez. Maaşı az bulan kişi en baştan o işe RAZI olmaması gerekirdi. Dolayısıyla Toplum DÜZENİNİ hiç kimsenin RÜŞVETİ alan da olsa, veren de olsa BOZMAYA HAKKI YOKTUR… Sahihi Buhari’nin zamanımıza taşıdığı Hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Bir kısım insanlar, Allâh’ın mülkünden HAKSIZ BİR SURETTE MAL ELDE ETMEYE girişirler. Hâlbuki bu, KIYAMET GÜNÜ ONLARA BİR ATEŞ’TİR, başka bir şey değil…** Rabbim bizleri HELAL olana KANAAT eden kullarıyla beraber haşreylesin…Sallu…

 

4.  RÜŞVET…Kardeşlerim, *RÜŞVET* Toplumsal bir YARA’DIR. Rüşvet hastalığı insanların birbirlerine olan *GÜVEN* duygularının katilidir.  RÜŞVET illeti insanın en YAKININDAN DAHİ ŞÜPHE edeceği vâhim bir kötülüktür. Tabiiki *RÜŞVET* maraz olarak sadece günümüzün meselesi değil, uzun bir TARİHİ GEÇMİŞİ vardır. Örneğin Yıldırım Bayezid zamanındaki KADI makamını işğal edenlerin Rüşvet yemeleri ya da FUZULİ’NİN bir beyitinde olduğu gibi: *SELAM VERDİM ALMADILAR RÜŞVET DEĞİLDİR DEYU…*gibi durumlar yaşanmış ve de belki kıyamete kadar da yaşanacaktır. Lakin yapılan bir husus o uygulamanın her zaman diliminde HARAM bir fiil olduğu gerçeğini örtemez inancını taşıyoruz. *RÜŞVET* her zaman diliminde TOPLUMSAL bir hastalıktır. Rüşvetin yaygınlaştığı yerlerde İNSANLARIN birbirine ve DEVLETE karşı besledikleri GÜVEN DUYGUSU yok olur. ŞEREF VE HAYSİYET yerlerde sürünmeye devam eder. Allah korusun bu REZİL HUY başkalarına da SİRAYET edeceğinden bu GÜNAHIN altından kollay kolay kalkamayız. Rabbimiz En’am Suresi Ayet. 123. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Böylece biz, her kasabada, oralarda BOZGUNCULUK yapmaları için, günahkârlarını LİDERLER yaptık. Onlar yalnız KENDİLERİNİ ALATIRLAR, ama FARKINDA olmazlar…*** Rabbim bizleri YALNIZ HAYILI İŞLERDE önde olan kullarından eylesin…Sallu…

 

Sermedkadir.

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.