SABIR…

SABIR… Son zamanlarda en çok dilimize yerleşen kavram’ların başında *SABIR* ifadesi gelmektedir dersek yanlış olmaz sanırım. SABIR manâ olarak: ACI’YA KATLANMA, SIKINTI, MUSİBET, MEŞAKKAT’LERE karşı soğuk kanlılıkla MUKAVEMET ETME, aklın ve dinin gösterdiği yolda SEBAT ETME anlamlarını taşımaktadır. *SABIR* İfadesi Rabbimiz tarafından RUH’UMUZA bahşedilen bir ÖZELLİK ve güzelliktir diyebiliriz. TAHAMMÜLÜ ZOR ve Nefsimize AĞIR gelen her türlü MUSİBETLERE katlanmak ancak SABIR ile olur. Aynı zamanda; bir HAKKI MÜDAFAA VE MUHAFAZA etmek için gösterilen SEBAT, ancak SABIR ETMEKLE mümkündür… Rabbimiz, Bakara Suresi ayet. 155 ve .156. da mealen şöyle buyurmaktadır: ***Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma FAKİRLİK ile deneriz. (Ey Peygamber! ) SABREDENLERİ MÜJDELE. O SABREDENLER, kendilerine bir BELÂ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler…*** Rabbimizz BELÂ ve MUSİBET’LERE karşı bizlere tükenmez SABIR ihsan eylesin… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

SABIR… Allahu Teala, kendilerine gelen Belâ ve Musibetlere karşı güzelce *SABIR* edenleri birçok iyi niteliklerle vasıflandırmış, Kur’anı Kerimin yetmiş küsur Ayetinde *SABIR’DAN* bahsetmiş,  iyilik ve rütbelerin çoğunu  SABIR’A bağlamış ve bütün bunları SABRIN sonuçu,semeresi, neticesi kılmıştır. Allahu Tealanın emirlerini yerine getirmek, AKLIN VE DİN’İN HOŞ GÖRMEDİĞİ, nefsin MEŞRU OLMAYAN istek ve arzularına mukavemet edebilmek, hayatta elde olmadan başa gelen ve insana  büyük elem ve keder veren BELA ve musibetlere karşı koyabilmek ve bunların  üstesinden gelebilmek için SABIRLI OLMAK ve Sabretmeye alışmak lâzımdır… Allahu Teala, Önce NİMET verip ŞÜKÜR etmeyi emretmiş sonrada kişi hem şükredenlerin, hem de SABREDENLERİN  derecesini elde etsin diye *İMTİHAN* edip SABIRLI OLMAYI emretmiştir. Sahihi Buhari’de rivayeti bizlere ulaştırılan bir Hadisi Şerifte Peygamber efendimiz (sav) mealen şöle buyuruyor: ** SABIR, ACI BİR OLAYIN yaptığı SARSINTI’YA karşı ilk anda gösterilen TAHAMMÜL’DÜR…** Rabbim, bizlere TAHAMMÜL gösteremiyeceğimiz ACI’LAR vermez inşaallah… Sallu…

 

SABIR…Allahu Teala, ŞERİATA İtaatin ancak çeşitli BELÂ VE MEŞAKKAT’LERE göğüs germekle mümkün olacağını haber vermiştir. Bütün güzellik ve faziletlerin ANA’SI, hayatta muvaffak olmanın ve KEMÂLE ERMENİN SIRRI bu güzel  özelliktedir. Her türlü REZALET’İN sebebi  SABIRSIZLIK veya gerektiği kadar SABIR gösterememektir. Bizler GAYBI bilmiyoruz, gelecekte başımıza ne gibi güzellikler ya da meşakkatler gelecek bu konuda hiç bir malumatımız yoktur. Ancak elimizden geldiği kadarıyla TEDBİR alarak Rabbimizden gönderilecek her türlü olaylara gerektiği gibi TEVEKKÜL’LE yaklaşır SABIR VE ŞÜKÜR tavırlarımızı kuşanırız. Bu davranış şekli bizim İMANIMIZIN bir şekilde DIŞA vurumudur. Devamlı dilimizle de söyleriz  *SABRIN SONU SELAMETTİR*. SABIR aslında ACI’YA, MUSİBETE, MEŞAKKATE, SIKINTIYA TAHAMMÜL olayıdır… Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet. 125. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Evet, siz SABIR GÖSTERİR ve Allah’tan sakınırsanız, onlar (düşmanlarınız) hemen şu anda üzerinize gelseler, Rabbiniz, nişanlı BEŞ BİN MELEK’LE sizi takviye eder…*** Rabbim her türlü *SIKINTI VE BELÂ’LARA* karşı bizlere SABRI CEMİL lutfeylesin… Sallu…

 

SABIR…Kardeşlerim, Alimlerimizin dilinde *SABIR*, BİR MUSİBET’E karşı olursa tam anlamını bulur. Feryadı FİĞAN, SIZLANMA, SABIRSIZLIK, HEVA VE HEVES’E UYMA, kişi’nin YÜZ’ÜNÜ, GÖZ’ÜNÜ DÖĞMESİ, üstünü başını PARÇALAMASI ve buna benzer durumlar SABIR olayının zıddı’dır. Eğer bu Manevi SABIR Harp ve savaş hususunda olursa buna *ŞECAAT* yani Kahramanlık denilir. Bunun ZIDDI korkaklıktır. Eğer sabır ÖFKE VE KIZĞINLIĞI bastırma, yenme hususunda olursa buna *HİLM* yani yumuşak huy’luluk, VAKAR denilir. Bunun ZIDDI hafifmeşrep’liktir. Eğer SABIR zamanın getirdigi CAN SIKICI bir musibete karşı olursa KÂLP GENİŞLİĞİ, Bunun zıddı ise GÖNÜL DARLIĞI’DIR. Pişmanlık ve SIKINTI hâli’dir. Eger bu SABIR bir sözü gizleme hususunda olursa NEFSE HAKİMİYET yani sağlam karakterliliktir. Bu HÂL’İN ZIDDI DÜŞÜKLÜK ve BOŞBOGAZLIK’TIR… Rabbimiz Enfal Suresi ayet. 46. da mealen şöyle buyuruyor: *** Allah ve Resûlüne İTAAT edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de SABREDİN. Çünkü Allah SABREDENLERLE beraberdir…*** Rabbim bizleri MUTLAK DOĞRU olan Nass’lara SIMSIKI bağlananlardan eylesin…Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.