Sabrın Sonu Selamettir

Allah (cc) Bakara suresi.Ayet.155-157.de mealen şöyle buyuruyor: *** And olsunki biz sizi bir parça korku, açlık ve bir parça MALLARDAN,canlardan ve ürünlerden (mahsullerden) eksiltmekle imtihan edecegiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiginde derlerki: ‘’ Biz allaha ait kullarız. Ve şüphesiz ona dönücüleriz.’’ İşte onlar için Rableri tarafından magfiret ve Rahmet vardır. Hidayete erenlerde onlardır…***

SABIR: Terim olarak acıya katlanma, sıkıntı ve meşakkatlere karşı sguk kanlılıkla mukavemet etme, aklın ve dinin gösterdigi yolda sebat etme manalarını taşır. Sabır ruhun bir güzelligidir. İyi bir huydur. Tahammülü zor ve nefse agır gelen şeylere katlanmak ancak sabır ile olur. Bir HAKKI müdafaa ve muhafaza etmek için gösterilen SEBAT, ancak sabretmekle mümkündür.

Allah (cc) Sabır edenleri birçok iyi niteliklerle vasıflandırmış, Kuranı Kerimin yetmiş küsur Ayetinde SABIRDAN bahsetmiş, iyilik ve rütbelerin çogunu SABIRA baglamış ve bütün bunları sabrın sonuçları meyve ve neticeleri kılmıştır. Allahın emirlerini yerine getirmek, aklın ve dinin hoş görmedigi ve nefsin meşru olmayan istek ve arzularına mukavemet edebilmek, hayatta elde olmadan başa gelen ve insana büyük elem ve keder veren BELA ve musibetlere karşı koyabilmek ve bunların üstesinden gelebilmek için Sabırlı olmak ve Sabretmeye alışmak lazımdır…

Allahu Teala (cc) Şeriatı yerine getirmenin ancak çeşitli bela ve meşakkatlere gögüs germekle mümkün olacagını haber vermiştir. Bütün güzellik ve faziletlerin anası, hayatta muvaffak olmanın ve kemale ermenin sırrı bu güzel özelliktedir.İnanıyoruzki; her türlü rezaletlerin sebebi sabırsızlık veya gerektigi kadar SABIR gösterememektir.

Allahu Teala (cc) Önce Nimet verip şükür etmeyi emretmiş sonrada kişi hem şükredenlerin, hem SABREDENLERİN derecesini elde etsin diye İMTİHAN edip sabrı emretmiştir. Böylece insanların İMANI Peygamber efendimizin : ** İman iki parçadır. Bir parçası sabır, bir parçası da şükürdür.** Hadisini göre tamamlanır SABIR …

Devamlı dilimizle de söyleriz SABRIN SONU SELAMETTİR , başarıdır. Sabır aslında aıya tahammüldür. Buharide rivayet edilen bir Hadisi Şerifte Peygamber efendimiz mealen şöle buyuruyor: ** Sabır, acı bir olayın yaptıgı sarsıntıya karşı ilk anda gösterilen tahammüldür.** Bir başka Hadiste ise: ** Sabreden başarıya ulaşır. Sabır başarının anahtarıdır. Sabır bir ışıktır. Sabır CENNET hazinelerinden bir hazinedir.** buyurarak SABRIN faziletini bizlere anlatmıştır…

Sabırla şükür arasında tıpkı NİMET ile KÜLFET arasındaki alaka gibi bir alaka vardır. Amel ile olan şükür, amele karşı sabırla mümkündür denilmiştir. Sabır bu noktadan düşünüldügünde üç kısma ayrılır:

1.) İbadet ve taatte SABIR.

2.) Masiyete yani Günahlara karşı SABIR.

3.) Belalara karşı SABIR.

Bazı sıkıntılar vardırki; İnsanların irade ve gücünü- takatini aşar. Böyle felaketler başa geldigi zaman heyecana kapılmadan ve şikayet etmeden TAKDİRİ İLAHİYE razı olup SABRETMEK inananların özelliklerindendir.

Fahruddini Razi (Rh.a) Tefsirinde bu meseleyi incelerken diyorki: * İmtihan bilfiil tahakkuk ettigi zaman insanların nefislerinde ona karşı SABRI iyice yerleştirmek içindir. Böylece bu daha çok feryadı figan etmekten onlar uzaklaştırılmış ve BELA geldikten sonra belayı onlara kolaylaştırmış olur. Onlar başlarına böyle belaların gelecegini bildiklerinde endişeleri artar ve artan bu ENDİŞE onlarda hemen imtihan edilme istegini uyandırır. İşte bu sebebple de daha çok mükafatı hak ederler.

Sabır edilecek ve genelde sabredilmesi emredilen, ramazan orucu, Mallarda meydana gelen eksikligi, noksanlıgı ZEKAT ve sadaka ile, Canlarda meydana gelen noksanlıgı hastalık , Mahsullerdeki noksanlıgı ise çocukların ölümüyle açıklanmıştır. Bu gbi olaylar Allah tarafından olunca onlara SABRETMEK VACİPTİR. Çünkü Allahu Teala bütün bunların kendi Adalet ve hikmetinin geregi oldugunu beyan etmiştir. *

Gerçek imana ermemiş kimseler için Cenabı Hak: Hacc suresinde mealan : ** İnsanlardan bazıları da Allaha bir taraftan ibadet eder, eger ona bir hayır dokunursa Ona canı gönülden yapışır. Ama bir sıkıntı isabet ederse yüz üstü geriye döner. Dünyasını da kaybeder, AHİRETİNİ DE.*** buyurmaktadır.

İmamı Gazali (Rh.a) Sabır hakkında şu tesbitlerde bulunuyor: * Bilki sabretmek insanın özelliklerindendir. Sabır, ne hayvanlar ne de MELEKLER hakkında düşünülemez. Hayvanlar hakkında düşünülmemesine gelince bu onların noksanlıklarından dolayıdır. Melekler hakkında düşünülmemesine gelince de bu da onların Kâmil ve mükemmel varlıklar olmaklarındandır.

Sabır iki kısımdan meydana gelir denilmiştir.

1.) Bedeni olan SABIR. Mesela bedene güç şeyleri yüklemek ve bunlara katlanmak gibi. Bu da ya güç şeyleri yapmak gibi fiil ile olur ve yahutta şiddetli dayaga ve büyük bir acıya katlanmak gibi sıkıntılara gögüs germekle olur.

2.) Ruhani ve Manevi olan SABIR ise: Bu da nefsi şehvet ve Tabiatın geregi olan ve arzu duyulan şeylerden alıkoymaktır. Manevi SABIR eger Mide ve Şehvete karşı bir sabır olursa İFFET diye adlandırılır. *

Asıl manasıyla SABIR bir Musibete karşı olursa tam anlamını bulur. Feryadı figan etme, sızlanma, sabırsızlık gösterme , heva ve hevese uyma , kişinin yüzünü gözünü dögmesi, üstünü başını parçalaması ve buna benzer durumlar SABIRIN ZIDDIDIR.

Eger bu Manevi sabır Harp ve savaş hususunda olursa buna ŞECAAT-Kahramanlık denilir. Bunun zıddı korkaklıktır. Eger sabır öfke ve kızgınlıgı bastırma, yenme hususunda olursa buna HİLM-(huy yumuşaklıgı-vakar) denilir. Bunun zıddı hafifmeşrepliktir.

Eger bu SABIR zamanın getirdigi musibetlerden, can sıkıcı bir musibete karşı olursa bu Kalp genişligi diye isimlendirilir. Bunu zıddı ise gönül darlıgı, Pişmanlık ve sıkıntı halidir. Eger bu SABIR bir sözü gizleme hususunda olursa NEFSE HAKİMİYET – saglam karakterlilik gündeme girer. Bu halin zıddı DÜŞÜKLÜK ve BOŞBOGAZLILIKTIR.

Eger bir SABIR çeşidi bolluk içerisinde yaşamaya karşı yapılırsa buna ZÜHD-(Dünyaya ragbet etmemek) denir. Bunun zıddı da HIRS tır-(Aşırı emel) Eger bu SABIR malının azlıgına karşılık oluyorsa KANAAT diye isimlendirilir. Bu halin zıddı ise AÇ GÖZLÜLÜKTÜR…

Fahruddini Razi (Rh.a) diyorki: ** Allah celle ve Âla bütün bu kısımları bir araya getirerek hepsine birden SABIR adını vermiştir.

Bu manada Kuran diliyle: *** Musibete sabredenler, fakirlige sabredenler ve savaşa dayananlar işte dogru olan bunlardır. Ve muttakilerin taa kendileridir bunlar. Bakara suresi ayet.177. ***

Sabır hariç her ibadetin belirlenmiş bir mükafatı vardır. Oruç ,sabır da oldugu için Cenabı Hak *** Oruç benim içindir *** buyurmuş böylece ORUCU kendisine nisbet etmiştir. Allah (cc) Sabredenlerle beraber oldugunu vaad ederek: *** Sabrediniz muhakkakki Allah sabredenlerle beraberdir.Enfal suresi.ayet.46.***

Yine Cenabı Hak yardım etmeyi sabretmeye baglayarak : *** Evet eger siz sabreder ve Allaha ittika ederseniz, düşmanlarınız da ansızın size gelecek olursa, Allah size beş bin Melekle yardım edecektir. Ali imran suresi.ayet.125.*** buyurmaktadır…

Hak –Batıl mücadelesinde samimi olanlarla , samimi olmayanları ayırt etmek için korku, açlık gibi imtihanlar lüzumludur. Ugrunda eziyetlere katlanıldıgı miktarda gönüllere İMAN yerleşir. Müminin İmanı şiddet darbeleri altında daha da kuvvetlenir. Gerçek ölçü ve deger zorluklara , eza ve cefaya karşı Tahammül etmektir…

Bizim düşüncemizde, zikrimizde ve fikrimizde eger: Biz yalnız ve yalnız Allah içiniz, Herşeyimiz, bütün varlıgımız, bütünüyle zatiyetimiz Allah içindir. Tekrar dönüşümüz yine Allahadır. Yalnız ve yalnız Allaha teslim olanlardanız. Diye olursa işte sabredenlerin görüş ve düşünce ekseni bu fikir, zikri ise bu zikirdir deriz. Kerem sahibi Peygamber Efendimizin de (sav) tatlı NİMETLERLE müjdeledigi insanlar bunlardır diye inannıyoruz…

Yine bir Hadisinde buyurmuşlardırki: ** Kimin başına bir musibet gelirse, Onu benim başıma gelen Musibetle kıyaslasın. Zira benim maryz kaldıgım musibet, musibetlerin en büyügüdür. **

Cenneti arzu eden Müslüman Hayırlar işlemege koşar. Cehennemden korkan günahları terk eder. Mutlaka ölecegine inanan insan dünyevi zevk ve hevesler iltifat etmez. Dünya da zühd sahibi yani dünya ya fazla önem vermeyen kişiye musibetlere sabır ve tahammül kolay gelir denilmiştir…

Yine bu konuda söylenmiş güzel sözlerden hikmetli ifadelerden bazıları:

1.) Kim ki; sabahleyin bütün düşüncesi dünyevi meseleler olursa o Allahı gazaplandırmış olarak sabaha çıkmış demektir…

2.) Kim ki; içerisinde bulundugu musibetten ötürü ah-vah eder durursa O kişi Rabbına şikayetçi olmuş demektir…

3.) Kimki; Rızkının nereden geldigine aldırış etmezse, Allahın onu, Cehennemin hangi kapısıondan içeri sokacagına aldırış etmemiş demektir…

4.) Gülerek günah işleyen , Aglayarak CEHENNEME girer…

5.) Kimin ki; En büyük zevki heva, heves ve arzular olursa Allah onun kalbinden AHİRET korkusunu kaldırır…

6.) Kim ki; Zenginliginden dolayı zengine tevazu gösterirse (egilip bükülür, yagcılık,yalakalık yaparsa) Onun hayatı aç gözlülük içerisinde geçer…

Peygamber efendimiz Bir Hadisinde mealen : ** Musibete düçar olundugu sırada ah-vah edip dizlere vurmak sevabı yok eder. Musibetin ilk anlarında SABRETMEK ecri artırır. Ecrin –sevabın büyüklügü Musibetin büyüklügü nisbetindedir. Kim ki Musibet geçtikten sonra da *** İNNA LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN-Allahtan geldik yine ona dönücüleriz.*** derse Allah , musibete maruz kalışının ilk günü gibi onun Ecrini – Sevabını yeniler. ** buyurmaktadır…

Konumuzu ASR suresi ile kapatalım inşaalah: *** Asra andolsunki, Hiç şüphesiz insan hüsranda dır. Ancak İman edenlerle, salih amel işleyenler, birde birbirine Hakkı tavsiye edenler ve SABRI tavsiye edenler, bunun dışındadır…Asr Suresi.ayet.1-3. ***

Yüce Arş’ın Sahibi olan Allahım. En doğru sözün Sahibi olan Allahım. En güzellikler fazilet ve Kerem Sahibi olan Allahım. Şiddetli azap, en güzel vaad ve en korkutucu tehdit Sahibi olan Allahım. En fazla övgüye lâyık olan, kullarına hiçbir şekilde zulmedici olmayan, Kuluna şah damarından daha Yakın Olan, Sen bütün kusurlardan, acizlikten, ve noksan sıfatlardan münezzehsin.

İnandım İman ettim: Senden başka İlah yok. Sadece senden yardım istiyoruz. Bizi Cehennem azabından koru. Bizleri Kötülüklere,ezaya, cefaya, musibetlere ve belalara SABIR eden kulların içerisine dahil eyle. Bizleri razı oldugun kulların zümresine dahil eyle. Sen her şeye kadirsin Allahım… Amin…
Sermed Kadir… 30.06.1998

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert