İnsanın Yaratılış olarak-fitri yapısı; Allahü tealanın teklif ettigi emaneti yüklendigi için diger canlılardan farklı oldugunu hepimiz biliriz. İnsan olarak duygularını, düşüncelerini ve inançlarını ifade edebilme kabiliyetimiz vardır. Kati haber, duyu organlarının faaliyetleri ve akıl yürütme yoluyla birçok bilgi elde edebiliyoruz Elhamdulillah…
Allahü Tealanın (cc) Peygamber göndererek insanlara hakikati ögretmesi başlı başına çok büyük bir NİMETTİR. Rasulü Ekrem (s)in ** Muhakkak ben bir muallim olarak gönderildim. ibni mace ** buyurmasındakı hikmeti kavramak durumundayız.
İslami egitimi en geniş anlamıyla ´´ Mükellefe- sorumlu ve mesul olana; Allahü tealanın razı olacagı davranışları kazandırmak ´´ şeklinde tarif edebiliriz. Dolayısıyla tek yönlü bilgi aktarımı ögretim ile egitim arasında önemli incelikler vardır. İnsanlar ögrendikleriyle amel etmedikleri müddetçe imtihanı kazanmaları zaten mümkün degildir.
Günümüzde en önemli görevlerimizden birisi, Temel hedefimiz, Allahü teala(cc) nın her emrini emrettigi gibi yerine getirmek ve onun rızasını kazanmaktır. Bunun dışındaki gaye ve hedefler başlı başına felaket sebebi olabilir. İmtihan alanını ve zamanını bahane etmeden, teklifleri eda eden bir İnanan-mü´min olmak için gayret sarf etmemiz şarttır.
Hangi yol nasıl seçilmelidir suali burada karşımıza çıkar. Tabiiki onu da bizlere Rabbimiz ögretecektir ve zol göstercektir. Kuranı Kerimde, Bakara suresi. Ayet. 256.da mealen şöyle buyuruluyor: *** Dinde zorlama –ikrah- yoktur Hakikat iman ile küfür apaçık meydana çıkmıştır. Artık kim tagutu tanımayıpta Allaha iman ederse, o muhakkak kopması mümkün olmayan en saglam kulpa yapışmıştır. Allah hakkı ile işitici ve her şeyi kemaliyle bilicidir.Bakara suresi ayet.256-***
Teklife muhatap olan her İNSAN iki yoldan birisini seçmek ve hayatını ona göre düzenlemek durumundadır. Seçeneklerden birincisi; Allahü tealaya iman etmek ve hayatını İslama göre düzenlemek, ikinci seçenek ise; Taguta kalben teslim olup, heva ve heveslerine göre yaşantısını devam ettirmektir Allah korusun…
Bu iki yolun dışında üçüncü bir yoldan sözetmek mümkün degildir. Burada kısaca Tagut ne demektir ona bakalım:
TAGUT kelimesi: Tugyan etmek, azgınlaşarak isyan etmek mana larını taşır. Kısaca kendisi için tayin edilmiş olan sınırın dışına taşan her şey TAGUTTUR. İslami istilahta * Allahın indirdigi hükümlere mukabil olmak ve onların yerine geçmek üzere hüküm icat eden her güce tagut denilir. * Şeklinde tarif olunmuştur.
İmam kurtubi; ´´ Tagut kelimesi, taga, yaktü kökünden müennes olarak türetilmiitir. Haddi aşıp kendisine çizilen sınırların dışına çıktıgı andaki durumu izah için tagut kelimesinin aslının tugyandan alınmış olduguda zikredilmiştir. Bu kelime türetmeksizin bile bu mahiyeti ifade ediyor.´´ imam Cevheri diyorki; „Tagut sapıklıkta önderlik –liderlik- eden herkese şamildir. Çogulu ise tevagit gelir´´
Bu tariftende anlaşılacagı üzere her Müslüman : Taguti güçleri reddetmek ve onlarla cihad etmek mecburiyetindedir. Allahü tealanın (cc) indirdigi hükümleri reddeden ve İslama karşı savaş açan her siyasi iktidar ´´ HİZBUŞŞEYTAN- ŞEYTANIN FIRKASI-Taraftarı hükmündedir. Bu mahiyetteki güçlerle MÜCADELE ETMENİN farz oldugu kati naslarla beyan edilmiştir.
Nitekim bir Ayeti kerimede *** İman edenler Allahü Tealanın (cc) yolunda cihad ederler. Küfredenler ise tagut yolunda savaşırlar. Öyle ise, o şeytanın dostlarıyla –Taguti güçlerle- savaşınız. Şüphesiz ki şeytanın hilekarlıgı zayıftır.-En Nisa suresi ayet.76.*** Hükmü beyan buyurulmuştur.
Şurası unutulmamalıdır ki, Müslüman İslama teslim olan kimseye verilen isimdir. Hesap gününü düşünen her mükellef-sorumlu ve mesul kişi, Rasuli Ekrem (s) in ** Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü tealaya yemin olsunki, arzusunu islama tabi kılmayan kimse iman etmiş olmaz.(İbni kesir) ** buyrugu üzerinde derin derin düşünmeli ve adımlarını ona göre atmalıdır.
Kelime-i Şehadet getirirken; * Bütün ilahları –Tagutları-* reddettigimizi, yalnız Allahü tealaya (cc) iman ettigimizi, Peygamberimiz efendimizin (sav) önce * Allahın kulu * sonra, * O nun Rasulü * oldugunu kalben tasdik edip, dilimizle ikrar ediyoruz…
İslam dininin bütün emirleri ve yasakları bu mahiyet ile açıklanabilir. Esasen bu keyfiyetteki bir tasdik ve ikrar, Ferdin hayatına hakim olmadıgı süre içerisinde, hidayet- dogru yolu buluş sözkonusu degildir.
Kelime-i Şehadet getiren bir kimse, küfür ahkamına razı oluyorsa, kalbi tasdik hakkı ile mevcut olarak gerçekleşmiyor demektir. Zira o kimse; Allahü teala (cc) ile birlikte, küfür Ahkamını da icra eden taguti güçlerede inanıyor demektir. Halbuki Kuranı Kerimde En nahl suresi. Ayet .36.da mealen şöyle buyuruldugunu okuyoruz: *** Andolsunki biz her kavme –Allaha iman edin, taguta kulluk etmekten kaçının- diye tebligat yapması için bir Peygamber göndermişizdir. ***
Ve insanlar başıboş bırakılmayıp böylece uyarılmşlardır. Taguta iman eden ve onun yönetimini meşru sayan bir kimse, velevki alnını secde den kaldırmasa bile, ibadet etmiş sayılmaz diye inanıyoruz. Çünkü her ibadette aranan ilk şart SAHİH BİR İMANDIR. Nitekim İslam Alimleri: * İbadette aranan ilk şart, ferdin Müslüman olmasıdır. Zira kafir ibadete ehil degildir.* hükmünde ittifak etmişlerdir.
ÁBD Yani KUL kelimesi arapçadir ve lügatta * itaat etmek, boyun egmek, tevazu göstermek, isyan etmeden yüz çevirmeden itaat…* manalarina gelir.
İslami manada; Hevasına muhalefet edip, Allahu tealaya (cc) boyun egen mükellefin davranışına ibadet denilir.(Seyyit şerif Curcani, et tarifat.)* şeklinde tarif edildigi gibi, * Allahü Tealanın rızasını kazanmak ve o na tazim etmek niyyetiyle her emrini, emrettigi gibi yerine getirmeye ibadet denilir.(Yusuf kerimogemanet ve ehliyet.) * şeklindede tarif edilmiştir.
ABD Kelimesinin mastarı olan * Ubudiyet Yani kulluk etmek * insanin sıfatıdır. İnsanın yaratılış hikmetini ancak onu yaratan bilir. O halde bunu ögrenmek için Allahu Tealanın (cc) kitabına müracaat etmek mecburiytindeyiz.
Kurani Kerimde, *** Cinleri ve insanları bana ibadet etmeleri için yarattim.-ez zariyat suresi ayet 56. ** Hükmü beyan buyurulmuştur. Bu ayette geçen ´´ illa liya´büdun´´ sadece ibadet etmek için ibaresi, insanların ve cinlerin tamamını içine alır. Bu emirde Hiç bir istisnadan söz edilemez denilmiştir…
Hz.Adem (as) den itibaren bütün peygamberler insanları *** Allahü Tealaya ibadet edin. Taguta kulluk etmekten kaçının. Bu tebligimizden dolayı sizden hiç bir ücret istemiyoruz. *** diyerek uyarmışlardır. Bu konuda hiç kimsenin * bizi imana ve ibadete davet eden olmadı * şeklinde, bir mazeret ileri sürmesi mümkün degildir.
Kuranı Kerimde Mealen şöyle buyuruluyor: *** -Biz- Peygamberleri rahmet müjdecileri ve azap habercileri-olarak gönderdik . Taki Peygamberlerden sonra insanların Allaha karşı –bizi imana çagıran olmadı diye bir bahaneleri olmasın. Allah (cc) mutlak galiptir, yegane hüküm ve hikmet sahibidir.-En Nisa suresi.ayet.165. ***
Kelime-i Şehadet getiren bir insan ; Allahü tealanın (cc) Kitabında ve Rasuli ekrem (sav) in Sünnetinde yer alan her hükmün * Mutlak hakikat * oldugunu tasdik etmiş demektir. İslam Alimleri * FARZI AYIN * İlimleri sınıflandırırken önce hidayet ilmi üzerinde durmuşlardır.
Zira Allahü Tealaya (cc) İHLASLA kulluk edebilmek için TEVHİD ve SIFAT ilmini iyi bilmek mecburiyeti vardır. Hz. Abdullah bin Ömer (ra) den rivayet edilen bir Hadisi Şerifte Rasuli ekrem (sav) in, ** İslam beş şey üzerine bina olunmuştur…Kelimeyi şehadet getirmek, Namaz kılmak, Zekat vermek, Hacc etmek ve Ramazanı Şerif orucunu tutmaktır. (İmam Serahsi.el Mebsut). ** buyurdugu bilinmektedir.
Esasen Allahü tealanin (cc)her emrini emrettigi şekilde yerine getirmek ibadet oldugu halde İslam Alimleri bu kavramı, NİYYET ve İHLASA ihtiyaç gösteren Âmeller tahsis etmiştir.
İbni Abidin Reddul Muhtar adlı meşhur eserinde konumuzla alakalı olarak şunları yazıyor: * Malumun olsunki din işlerinin temeli; İtikadat, İbadat, Âdab, Muamelat ve Ukubat üzerine kurulmuştur. Bunlardan İTİKADAT ve ÂDAB mevzumuzun dışındadır. İbadetler: Namaz, Zekat, Oruç, Hacc ve Cihad olmak üzere beştir.(İbni Abidin. Reddul muhtar aled duril muhtar) *
Kisaca konuyu biraz daha toparlamaya çalışırsak denilmiştirki; İTIKAD yol demektir bu yolda nelerin olduguna bakacak olursak,
a) Allahın varlıgına ve birligine inanmak vardr.
b) Meleklerine inanmak vardır.
c) Kitaplarına inanmak vardır.
d) Peygamberlerine inanmak vardır.
e) Ahiret gününe, Öldükten sonra dirilecegimize inanmak vardır.
f) Hayır ve şerrin Allahtan geldigine, Kadere inanmak vardır.
Ve ayrıca bu DİNİ yaşamak için ise;
A) Kelimeyi Şehadet getirmek esastır.
B) Namaz kılmak vardır.
C) Oruç tutmak vardır.
D) Zekat vermek vardır.
E) Hacca gitmek vardır.
Bütün bu saydıgımız hususlar ise FIKIH ve İLMİHAL kitaplarında geniş şekilde açıklanmıştır. İslam Alimleri tarafından her konu en güzel şekilde izah edilmiştir. Biz sadece başlıklar halinde yazmakla iktifa edelim.
Ayrıca diyoruzki;
Rabbim Allahtır. (celle celaluhu)
Peygamberim Muhammed Mustafadır. (sav)
Kitabım Kuran-ı Kerim dir.
Kıblem Kabeyi Şeriftir.
Allahın (cc) kuluyum.
Muhammed Mustafanın (sav) Ümmetiyim.
Gayemiz Allah(cc) tır.
Önderimiz Rasulullahdır (sav)
Düsturumuz Kuran-ı Kerimdir.
Yolumuz Cihaddır.
Ve Allah Yolunda şehid olmak en yüce arzumuzdur.
Mümin: Emniyete kavuşan Allaha (cc) Onun emir ve yasaklarına, kanunlarına İman eden, İnanan, İslam Dininin İMAN ve İTİKAD esaslarını gerçekten kabul ve tasdik eden kimse demektir. Bizi İmana mazhar kılan Müslüman olmak şerefini ihsan buyuran Allahü tealaya (cc) hamd eder, sapıkların şerrinden, hainlerin hilelerinden, müfsidlerin bozuk yollarına girmekten yine O na sığınırız.
Peygamber efendimiz bir hadisi ierifinde şöyle buyurmuşlardır, ** Kafirlerin cenneti DÜNYA, Mü´minlerin cenneti ise AHİRETTİR. **
İman bakımından insanlar dört kısımdır.
1.) Mümin: İslam dininin tüm esaslarına inanan kimsedir.
2.) Kafir: Allahın (cc) birligini ve Hz Muhammedin (sav) peygamberligini inkar eden kimsedir.
3.) Münafık: İslam dininden oldugunu dil ile söyleyip kalpleri ile tasdik etmeyenlerdir.
4.) Müşrik: Allaha eş ve ortak koşan kimsedir. Bunlara müşrik denildigi gibi kafirde denilir.
Allahım Bizleri Kafir, Müşrik ve Münafıkların şerrinden muhafaza eyle. Bizleri safi İslamı yaşayanlardan eyle. Bizleri Peygamberiyin yolu olan SÜNNET VE CEMAAT yolundan ayırma. Bizlere akıl, şuur, idrak ver. Bizleri dogru TEFEKKÜR eden kulların zümresine dahil eyle. Sen her şeye kadirsin Allahım… Amin…
Sermed Kadir… 20.05.2001