Mısır’dan gelen HABER’LE beynim zonkluyor.
Firavun uşağı SİSİ’YE lânet darağacı kuruyor.
Tahammülden habersizler sınırları ZORLUYOR.
Hay başını yiyesice öfkesinden KUDURMUŞ.
Milyonların huzurunda HİLE’Lİ tuzak kurmuş…
Misak verdim EBEDİ korumaya; Özel’ime dokunma.
Dedikodu zann ederek SİNSİ’CE etrafıma sokulma.
İmanım Mukaddestir kem, KÖTÜ gözlerle bakınma.
Dağıtmaktan ne çıkar vahdet dedim EZEL’DEN.
Hidayete KOŞMAK lâzım; gecikmeden, tez’elden…
Yakıp, döküp sokak’larda TALAN edip kırarken.
Ne umarsın vicdansız mahzun gönlü YIKARKEN.
Kardeş’lige, DOST’LUĞA, huzura mermi sıkarken.
Unutma ki tek insanı katledince DÜNYA’YI öldürürsün.
İşkence’den ZEVK alır Firavun torunu; tefi DÜRÜLSÜN…
Dilerim kimsenin ayagına DİKEN değmesin.
Kalabalık agızlardan KÖTÜ kelâm gelmesin.
Karanlık bakışlı nazarlar kalbimize SİNMESİN…
Kime ne fayda saglar ÜZÜNTÜYE sevk etmek.
Elimizdeyken Sevince ortak olup HÜZNÜ bitirmek…
Ne mukaddesat tanıyorlar İTİKAD’DAN habersiz.
Kalbi ruhu kararandan BOŞ merhâmet bekleriz.
Sözün bittigi yerdeyiz ÖĞÜT, Nasihatler geçersiz.
Cana kıyan, Kan akıtan haz alıyor VAHŞET’TEN.
Sermed huzuru çaldılar TEDİRGİNİZ şiddetten.