Rabbimiz Sad suresi 82.de meâlen şöyle buyurmaktadır: ***İblis: Senin mutlak kudretine andolsun ki, onların hepsini mutlaka azdıracağım…*** İblis, adem aleyhiselamın yeni bir iradeli varlık olarak yaratılmasından sonra, Allahu azimüşanın melekleri ve cinleri Adem aleyhiselama saygıya ve onun üstünlüğünü kabel etmelerine çağırdığında İblis bu çağrıyı reddederek Allaha İSYAN eden ilk CİN’İN ismidir. Kuranı kerimin beyanına göre İblis cinlerdendir.
İBLİS insanın yaratılmasından sonra, insanın deneme sürecinde saptırıcı, tabir caizse NEĞATİF bir rol üstlenmiş; Allah celle şanuhu da bu isteğine müsaade etmiştir. İlk denemesinde de başarılı olup Adem aleyhiselam ve eşinin cennetten çıkmasına VESİLE olmuştur. Kuranı kerim ister İblisin soyundan olsun, isterse aynı rolü üstlensinler hepsini ŞEYTAN olarak nitelemiştir. İnsan ve Şeytânın mücadelesi o zamandan yani Adem aleyhiselama yapmış olduğu eylemden itibaren devam etmiş ve devam etmektedir.
Rabbimiz İnsan ve Şeytan kıssalarını Bu kıssayı Bakara sûresinde, A’râf sûresinin başında, Hicr, İsrâ, Kehf sûrelerinde ve burada zikretmiştir. Allah Teâlâ Âdem aleyhiselamın yaratılmasından önce meleklere kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağını haber vermişti (bildirmişti) . Adem aleyhiselamın yaratılmasını ve tesviyesini bitirdiği zaman meleklere dönüp Hz. Âdem için bir ikram, bir hürmet ve büyükleme, Allah’ın emrine ittibâ olarak onlara Hz. Âdem’e secde etmelerini emretti..
İblîs dışında bütün melekler bu emre uydular. İblîs, cins itibarıyla meleklerden değildi. Cinlerden olup en muhtaç olduğu bir zamanda tabiatı ve fıtratı kendisine ihanet etti de Hz. Âdem’e secde etmekten imtina‘ ederek bu konuda Rabbı ile tartışmaya girişti ve kendisinin Âdem’den daha hayırlı olduğunu ileri sürdü. O ateşten, Âdem ise çamurdan yaratılmıştı ve onun zannına göre, ateş çamurdan daha hayırlı idi.
İşte bu konuda İBLİS hatâ etmiş, Allah’ın emrine muhalefetle küfre düşmüş, Allah Teâlâ da onu rahmetinden uzaklaştırıp burnunu yere sürtmüş, rahmet kapısından onu kovmuş ve Allah’ın rahmetinden ümidinin kesik olduğunu bildirmek üzere ona İblîs adını vermiştir. Daha sonra onu zemmedilmiş ve kovulmuş halde gökten yere indirmiştir. îblîs Allah Teâlâ’dan yeniden diriltilme gününe kadar geciktirilmesini istemişti.
Zâtına isyan edenlere cezalarını hemen vermeyen hilim sahibi Allah, ona mühlet verdi de İblîs kıyamet gününe kadar helak olmaktan emin olunca inadlaşmaya ve azgınlığa başladı ve şöyle dedi: «Senin izzetine yemîn olsun ki ben onların hepsini muhakkak azdırırım. Ancak içlerinden Senin ihlâsa erdirilmiş kulların müstesna.» Nitekim başka bir âyet-i kerîme’de de: «Benden üstün kıldığını görüyor musun? Eğer beni kıyamet gününe kadar te’hîr edersen; pek azı müstesna, onun soyunu emrim altına alırım, demişti.»
Peygamber efendimiz bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: **Öfke şeytandandır. Şeytan ise ateşten yaratılmıştır. Ateşi söndüren de sudur. Onun için, biriniz öfkelenince hemen abdest alsın…**(Ebû Dâvud.) Rabbimiz Fatır suresi ayet.6.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Gerçek şu ki, şeytan sizin düşmanınızdır, öyleyse siz de onu düşman edinin. O, kendi grubunu, ancak çılgınca yanan ateşin halkından olmaya çağırır…***
Şurası kesin olarak bilinmelidirki ŞEYTAN İnsanın En Büyük Düşmanıdır. Sosyal konumumuz ne olursa olsun kim olursak olalım bizim ebedi bir azap çekmemizi isteyen bütün varlığını bu arzuya adamış olan son derece tehlikeli bir düşmanımız var o da ŞEYTAN’DIR. Bir başka deyişle, Allah tarafından lanetlenmiş ve O’nun huzurundan kovulmuş olan İblis ve onun takipçileri.
O en büyük düşmanımızdır ŞEYTAN.
Yanlış anlaşılmasın Şeytan bir efsane ya da bir masal değil, gerçeğin ta kendisidir. Şeytan İnsanlık tarihinin her aşamasında var oldu. Yaşamış ve ölmüş milyarlarca insanı ateşin içine çekti ve halen çekiyor. Hiçbir zaman ayırım yapmaz. Genç, yaşlı, kadın, erkek, devlet başkanı veya dilenci farketmez. Allaha inanan Her insan bu düşmanın hedefidir. Şeytanın Tek arzusu var; kendisiyle beraber olabildiği kadar çok insanı aklımıza gelen gelmeyen plan ve proğramlarıyla cehenneme sürüklemektir. Şeytanın zafer kazanması için insanların kendisine tapınması veya çok uç sapkınlıklar yapmaları gerekmiyor. İnsanlardan mutlaka Allah’ı inkar etmelerini de istemiyor. Zaten Allah’ı kendisi inkar etmiyor ki, insanlardan özellikle bunu istesin. Onun tek isteği düşmanlarını Allah’ın dininden ve Kuran’dan uzak tutmak, halis olarak Allah’a ibadet etmelerini engellemek, bunun sonucunda sonsuz azap çekmelerini sağlamak. Hatta kimi zaman dindarlık maskesi altında, Allah’ın adını kullanarak insanları gerçek dinden uzaklaştırıp, saptırıyor.
Bu da insanları kendisiyle beraber cehennem çukurunun içine çekmek için yeterli. Hangi vesileyle olursa olsun, onu takip edenlerin sonu hiç değişmiyor: Zamanımızda o kadar fazla inanç şekilleri vardırki bazılarını işitince insan irkilmekten kendi kendini alamıyor. Akla hayale gelmeyen inanç şekillerinden biriside satanizm yani şeytana tapanlar topluluğudur. Şurası kesinlikle bilinmelidirki; Mü’min bir insanın en büyük amacı Allah’ı memnun etmektir.
Materyalist bir insanın amacı nefsini memnun etmek, satanist bir bireyin amacı ise şeytanı memnun etmektir. Örneğin Yezidiler satanizmin bizim topraklarımızdaki temsilcisi olmuşlardır. Şeytana ‘Melek-i Taus’ derler. Hz. Ali’nin insan bedenine bürünmüş Tanrı olduğuna inanırlar. Mardin-Midyat’ta çok az sayıları kalan Yezidîler “Şeytan ile Tanrı eşitti. Tanrı şeytanı kıskandı ve kutsal özelliklerini elinden aldı” diyorlar ve şeytanı tutuyorlar. İnsanların her türlü kötülüğü şeytana mal ettiklerini, asıl kötünün insan olduğunu savunuyorlar.
Modern satanizm için ise, 1966 yılında Rosemary’nin Bebeği isimli kitap ve film başlangıç noktası oldu. Şeytan tarafından gebe bırakılan ve Deccal’i doğuran kadını anlatan filmin yapımcısı bir yıl sonra öldürülecekti. Bu filmde ‘karabüyü danışmanı’ rolündeki Kafkas kökenli Anton La Vey (1930) ise, sonradan Şeytan Kilisesini kurdu ve başrahip oldu. Şeytanın kutsal kitabında La Vey şunları söylüyor: “Şeytanın çağıdır bu; şeytan dünyayı yönetiyor.”Satanizme inanan grubun amacı, ‘bireyselliğin bütünleştirilmiş enerjisini toplayıp doğanın karanlık güçlerine ulaşmak.
Bu amaca ulaşmak için ilhamını büyü ve metafizik güçlerden almaktır. Bu arada bizi ilgilendiren bir satanist olaydan bahsedelim geçen yıllarda İstanbul Ataköy’de beraber ondördüncü kattan kendilerini aşağı atan iki genç Alp ve Aslı, yazdıkları mesajda “Biz buraya ait değiliz” diyorlardı. Biri ondört, diğeri onyedi yaşındaki derslerinde başarılı bu iki gencin ekonomik sorunları yoktu. Bir ritüel gereği kedi yerine arkadaşını öldürenler ile satanizm bir kez daha ülke gündemine taşınmıştı.
Bütün bu gençlerin ortak özellikleri satanizm inancına bağlı olmaları. Öte yandan, Kaliforniya’da “Yüce Kaynak Tarikatı”na mensup 39 satanist, toplu intiharlarında, “Biz buraya ait değiliz” diye not bıraktılar. Satanistlerin belli başlı kaynaklarına ulaşıldığında sayılarının sadece Türkiye’de ELLİ BİN olduğu ifade edilmektedir. Bu sayı eğer doğruysa hakikaten korkunç bir rakamdır. Biz bu incelememizde çok kısa ve özet bazı ifadelerle Satanizm yanlılarını tanımaya ğayret edelim inşaallah.
Satanizm…Özel olarak Hıristiyanlığa genel olarak da bütün dinlere karşı alternatif din olarak ortaya çıkan geçmişi oldukça eskiye dayanmasına rağmen yakın zamandan itibaren yeni bir din hüviyetine bürünen kendine özgü bir harekettir satanizm. Kelime olarak şeytana inanma, tanrı diye tapınma anlamına gelen satanizm; şeytana tapınma faaliyeti adı altında Yahudi – Hıristiyan geleneğine Yahudi – Hırıstiyan din tahakkümüne ve özellikle de Hıristiyanlığa karşı başlatılan bir reaksiyonun adı olmuştur.
Satanizme Modern Protesto Hareketi demek de mümkündür. Bu hareket başta Hıristiyanlık omak üzere bütün dinlere ve dinlerin ortaya koymuş olduğu kutsal değerlere karşı bir başkaldırıyı temsil eder. Dolayısıyla, başta İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinde, özellikle de Amerika’da ortaya çıkan, oradanda diğer ülkelere yayılan Satanizm; Şeytanın en önemli özelliği olan muhalefet ve başkaldırıyı esas alarak dinin ve dini olan her şeyin karşısında, fakat şeytanın ve onun temsil ettiği şeyin yanında yer alma hareketidir.
Modern Satanizm Amerikalı, Macar asıllı Anton Szandor Lavey tarafından kurulan Şeytanın Kilisesi ile ortaya çıkıp şekillenmiştir. Satanistlerin İbadet ve Ahlak anlayışlarına gelince: Satanizmin temelinde geleneksel düşman olarak Hıristiyanlık dini görülmekte, toplum tarafından kabul görülen temel ahlak kuraları denilmektedir.
Cinsel sapıklıklar, cinayetler, kara büyü ve cadılık Satanistlerin bizzatihi yaptıkları olaylardır. Satanizmde bazı sayıların özel bir önemi vardır. Örnek verecek olkursak, 13 sayısının kutsallığına inanırlar. 666 sayısına özel bir önem verdikleri bilinmekte olup, bu sayının kutsal kitaplarda (tevrat, Zebur, İncil) geçen Şeytan ile ilgili ayet sayısına denk olduğu düşünülmektedir. Kedinin dünyada şeytana en yakın hayvan olarak kabul edildiği, bu sebeple ayinlerinde kedi kurban edilerek ruhi anlamda Şeytan ile birleşmenin kabul gördüğü düşünülmektedir.
Satanist törenler sırasında belli işaretler etrafında mumların yakılması, baltaların elde tutulması, ters haç işaretinin çizilmesi veya tahta bir haçın yakılması, Şeytana dua edilmesi ve kurban olarak bir kedinin kesilerek kanının içilmesi ile gelişip, genellikle burçları aynı olan veya birbirine yakın kız ve erkeklerin cinsel ilişkiye girmesiyle biter. Kedinin kurban edilmesinin sebebi ise şeytana en yakın hayvan olarak görülmesidir. Bazen Satanist ayinlerde şeytana bakire kızlar da kurban olarak sunulmaktadır.
Satanistler en büyük özelliklerinde birisi ise büyük bir gizliliktir. Grup üyelerinin aile ve yakın çevrelerinden bile Satanist olduklarını gizledikleri, buna sebep olarakta herhangi bir açıklamada bulunmaları halinde Şeytanın lanetine uğrayarak başlarına kötü şeylerin geleceğine inanmalarıdır. Satanistler intiharı bir ibadet olarak algılarlar. İntiharın seçilme sebebi, tüm dinlerde kişinin kendi canına kıymasının kesin şekilde yasaklanmasının etkisi büyüktür.
İntihar eden kişi veya grup elamanlarınca yapılan telkinlerle buna zorlanan şahıslar bir an önce ölüp cehenneme giderek Şeytana hizmet etmeyi düşünmektedir.Kutsal Kitapları: Anton Szandor Lavey ‚in yazmış olduğu Satanist Bible veya Şeytanın Not Defteri isimli kitap, Satanist gruplarca Şeytanın kutsal kitabı olarak kabul edilmektedir.
Bu kitap ta kısaca şu ilkeler açıklanmaktadır; Sonsuz kişisel tatmin için çalış, Hayatı canlı yaşa Düşmanndan nefret et, sana vuranı yok et, Basit bir hayat yaşa,hayvanlar gibi ol, Günah denen şeyleri savunmak gerektiğini Şeytanın öcü olarak kullanıldığında tüm dinlerin dostu olduğu İstemedikçe kimseye akıl vermemeyi, İnsanın kendisini asla aldatmaması gerektiği gibi ilkeleri Satanizmin temel öğreti ve ilkeleri oldugu ifade edilmektedir.Satanizm günümüzde ağırlıklı olarak Norveç’te görülmektedir.
Norveç’in dışında ABD, Rusya, Polonya, Almanya’da görülmekle beraber dünyada tüm ülkelerde şeytana tapan kişilere ve topluluklara rastlanmaktadır. Şeytanın Kilisesi adı altında örgütlenmeye çalışmalarına rağmen Satanizm de herşey bireyciliğe dayandığından dolayı bu çok zor görünmektedir. Özellikle Satanist cinayet ve İntihar olaylarıyla gündeme gelmekte ve Bazı ülkeler tarafından yasaklanmışlardır.
Türkiyede Satanizm bir din olarak kabul edilmemek ve Satanizmin yaygınlaşması toplum düzenini bozduğundan dolayı engellenmektedir. Tüm dünyadaki sayıları hakkında bir tahmin yapmak oldukça güç olmasına rağmen sayıları gün geçtikçe artmaktadır. Satanizm’in inanç ibadet ve ahlak anlayışını yapılması gerekenler ve yapılmaması gerekenler olarak ikiye ayırıp inceleyebiliriz. Satanizm de inançları 21 Satanist nokta, 9 büyük yasak ve 9 bildiri olarak ele alabiliriz.
*The Dark Book of Satan* adlı kitaplarında satanistlerin hayatı nasıl anlamaları gerektiği ve diğer bireylerle ilişkilerini düzenleyen yirmi bir satanist nokta şunlardır: Gücünü kaybetmemek için zayıf ve aciz (karaktersiz, kişiliksiz) olanlara saygı gösterme. İçinde başarı yattığı için gücünü her zaman sına. Mutluluğu barışta değil zaferde ara. Uzun süreli dinlenmeden ziyade istirahatlerini kısa tut.
Yeni bir şey yaratacaksan eskiyi tamamen yok et. Ölümünü göremeyeceğin hiçbir şeyi çok fazla sevme. Yapıyı Kumun üzerine değil kayanın üzerine inşa et. Çünkü yapı sadece bugün yada dün için değil her zaman içindir. Her zaman, yapılmamışı keşfetmek için daha fazla çalış. Boyun eğmektense öl. Demircilik ölümün kılıcını işlemek dışında hiçbir sanatsal değere sahip değildir. Çünkü ölüm getiren kılıç bir sanat şaheseridir.
Her şey üstünde başarıyı elde etmek için önce kendinin üstüne çık (kendini aşmayı öğren). Yaşayanların kanı yeni bir tohum yaratmak için iyi bir gübredir. Kurukafadan oluşan piramitlerin üzerinde duran kişi,daha uzakları görebilir.
Sevgiyi bir kenara atma, fakat onu her zaman tehdit et çünkü o bir sahtekardır. Bütün büyük olan şeyler acı üzerine kurulmuştur. En önde olmaktan çok en üst de olmaya çalış, çünkü büyüklük orada yatar. Daha önceden yaratılmış engelleri yok etmek için taze ve güçlü bir rüzgar gibi gel. Bırak sevgi, hayatında bir amaç olsun, ama en büyük hedefin büyüklük olsun.
Erkek dışında hiçbir şey güzel değildir ama bütün her şeyden güzel olan kadındır. Gücü engellediği için bütün aldanma ve yalanları reddet… Satanizm diğer tüm dinlere karşı çıkarak günahı ret ederken kendiside yapılmasını yasakladığı kurallar koymuştur. Satanizm’de ki 9 büyük yasak şunlardır: 1- Aptallık (Stupitiy)Satanist günahların ilki aptallıktır. Aptallar acı duymazlar.
Satanistler hayatın tuzaklarla dolu olduğunu söyleyerek tuzaklara düşmemek ve aptal olmamak için çaba gösterilmesi gerektiğini savunur. 2- Olmadığın gibi gözükmek. Boş böbürlenmelerin rahatsız edici bir şey olduğunu söylerler ve Lesser Magic ‚in kardinal kurallarına hitap etmediğini bildiriler. 3- Solipsizm,Satanizme göre başkalarına karşı davranışlarını dengelemek gerekmektedir. Çünkü karşıdaki kişi senin istediğin gibi olmaz yani sana ayak uyduramayabilir.
Bu nedenden dolayı Satanizm, kişi sana nasıl davranıyorsa kişinin de ona öyle davranmasını öğütler ve kolaylıkla yanılgıya düşülebileceğini bu nedenle her an dikkatli olmak gerektiğini bildirir. 4- Kendini kandırmak (Self – Decient) Satanistler için en büyük Kardinal günahlardan biriside kendini kandırmadır. Karşındaki kişilere her hangi bir nedenden dolayı (tabu, ön yargı, dış baskı vs) olmamasına rağmen büyüklük yakıştırıp saygı göstermeyi reddederler.
Satanizm için asıl olan bireysel çıkardır ve kutsal olan bireyin sadece kendisidir. 5- Sürüye uymak (Herd Conformity) Bir kişinin diğer bir kişinin isteklerini yerine getirebilmesi ona bir çıkar sağlaması ön koşuluna bağlıdır. Aksi takdirde bir çok kişinin isteklerine uymak onu köleleştirir. Bu nedenle köle olmaktansa akıllı bir efendi seçmelidir. 6- Perpektif eksikliği (Lack Of Perspektive) Satanizm yaşayarak her gün tarih yazıldığını bu süreçte perspektif eksikliğinin büyük acıları da beraberinde getireceğini bildirir.
Bu nedenle her zaman geniş tarihsel ve sosyal olguları görmek gerekmektedir. Sürüye uymak özgürlüğü kısıtlar. 7- Ortodoksları unutmamak. Daha önce var olan ve toplum tarafından bilinen veya birey tarafından bilinen şeylerin yeni bir görünüm altında ve farklı bir şeymiş gibi sunulması ihtimaline karşı dikkatli olmak gerektiğini aksi davranışın günah olacağına inanırlar.
8 – Conterproductive pride. Satanizm ‚in kuralı „eğer sizin için faydası varsa yapın“dır. Fakat sizin aleyhinizeyse ve köşeye sıkıştığınızda tek çıkış üzgünüm bir hata yaptım,keşke anlaşabilsek demek ise bunu yapın. Fakat sonra tekrar denemek gerektiğini bildirir. Yani bireysel çıkarınız için her şeyi yapın. 9- Estetik eksikliği ( Lack of Aesthetics) Birey evrensel estetik görünüme önem vermektense istediği gibi görünme özgürlüğünü kullanmalıdır. Başkalarına hoş gözükmek için taranmış saçlara vs gerek yoktur.
Satanizmin 9 büyük bildirisi ise şunlardır: Satanizme göre insan kendini sakınmamalı istediğini yapmalıdır. Satanizm ruhsal umutlar yerine var oluşu savunur. Satanizm nankör insanlar için vakit harcamaktansa hak edenlere incelik göstermeyi emer. Satanistler kendilerine vuranlara diğer yanaklarını uzatmaktansa intikam almayı emreder. Satanizm vampir olmak için vakit harcamaktansa daha gerçekçi sorumluluklarını yerine getirmek gerektiğini savunur.
Satanizm tüm dinlerde günah diye dayatılan öğretilerin duygusal ve zekasal zevkten ibaret olduğunu savunur. Şeytan kilisenin en sadık dostudur. Satanizme göre insanlar hayvanlardan bazen iyi ama çoğunlukla kötülük yapan canlılardır. Satanizme göre insan kendini kandırmamalı aklıyla olduğu gibi gözükmelidir. Son söz olarak diyebilirizki hiç bir özetleme veya tamı tamına bir izah ve tanımlama Satanizmi açıklayamaz.
Çünkü tüm doktrinler ve kutsal metinler genellikle Satanistler tarafından reddedilmektedir. Ancak Satanistler, kendi kendilerini tanımlayabilirler. Tarihin derinliklerine bakıldıgında, gerçek ve geleneksel düşmanlarının Hristiyanlık olduğu görülür. Kısaca, Satanistler ve Satanizm *ŞEYTAN* karakterini taşırlar ve sergilerler.
Satanistlerin ğeçerli âhlak kurallarına karşı çıkmaları, kendilerine aşırı güvenleri, isyanları ve mevcut olan düzen ne ise karşı çıkmaları düzene zıtlıkları bilinen en belirgin tavırlarıdır. Satanizmi bayraklaştıranlar daha çok bu yola eğlence için sapan ve ciddi bir amaçları olmayan gençlerdir diyebiliriz. “İnsan bencil, çirkin, habis ve korkulması gereken bir varlıktır. Kötü olan şeytan değil aksine insanın kendisidir. Amacımız şeytanı memnun etmektir.” Bu sözler ABD’de Şeytan Kilisesinin kurucusu La Vey’e aittir. Satanizm sadece günümüz dünyasının problemi değildir.
Satanizmin tarihi gelişimine baktığımızda inanç şekillerinde; doğaüstü güçlerle ilişki kurma, büyüyü kullanma özelliği ön plandadır. Gizli güçlerle bağlantılarının olduğuna inanırlar. Modern satanizmde ise uyuşturucu, cinsellik sert müzikle dinlerdeki günah anlayışına başkaldırı ön plana çıkıyor. Günümüzdeki satanistler ister ABD, ister Mısır, ister Türkiye’de olsun; ortak bazı ritüeller gösteriyorlar. Giyim kuşam, saç şekli, ibadet biçimleri, intihara yürürken geride bıraktıkları aynı mesaj, satanizmin serseri hareketi değil, ideolojik temelleri olduğunu gösteriyor.
Organize bir şekilde çalışıyorlar. Örneğin İnternet sitelerinde çok hareketliler. Web sayfalarını yoğun bir şekilde kullanıyorlar. Her bir satanist gençki bunlar daha 14-22 yaşlarında birer satanizm uzmanı olmuşlar topluma kitaplar önerirler, fikir tartışmaları yaparlar. Kendilerini bir sosyal hareket, alt kültür faaliyeti olarak algılıyorlar. Satanistler ölümsüzlük, kıyamet, hayatın cehennem olduğu, ölümün gerçek boyuta geçiş olduğuna inanırlar. Şeytana tapar gözükmekle birlikte, asıl amaçları şeytanı yok edip dünyayı ele geçirmektir.
Satanistler Dinî kitapların üstüne aykırı eylemler yaparlar. “Eminim şeytan bizi seyrederken kıskanıyordur” derler. Kendilerini üst düzey bir klan gibi hissederler. Kendileri dışındaki insanları aptal birer mahluk olarak görürler. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi ŞEYTAN bizim inancımızda İSYAN, gurur, kibir, bencillik gibi saplantıların esiri olmuş durumlar için kullanılan bir kavramdır. Kelime olarak şeytan ‘şatane’ fiilinden türemiştir. ‘Uzak olmak’ anlamına gelir. İnsanı Allah yolundan uzaklaştıran herşey şeytanlık olarak tanımlanabilir. Kur’ân-ı Kerîm’e göre, şeytan vesvese vererek insanı kötülük yapmaya sevkeden güçtür.
İnsan ruhunda çoraklaşma varsa, şeytan bunu işletir. Hedeflediği insanı o insanın gücü ile vurur. Çirkin şeyleri güzel gösterir. Tuzak ve hilelerle hareket eder. Şehvet, nefret, intikam, hırs, sevgi, korku, öfke, şiddet gibi duyguları değerlendirmede yanılgıya düşürtür. Rabbimiz Nisa suresi ayet.76.da mealen: ***Şeytanın hilesi cidden zayıftır…*** buyurulmaktadır. İnsan nefsi sürekli kötü şeyleri emreder ve insanı onlara meylettirir. Kişinin vicdanında neyin iyi neyin kötü olduğunu söyleyecek bekçi yoksa ve kişi kötü şeyler ile iyi şeylerin arka plânını görecek duygusal zekaya sahip değilse, içi, nefsi olumsuz isteklerine dahi meyleder.
İslâm inancına göre bu meyil içerisindeki insana şeytan kötülükleri süslü ve güzel gösterir. Hırsızlığa, yalana, şiddete kılıf uydurur, sevimli gösterir. Satanistlere göre materyalizm yanlıştır. Ateizm yani hiç bir şeye inanmamak ise aklen mümkün değildir. Bu kadar mükemmel, san’atlı ve kusursuz evreni var eden bir dış güç olması mantığın gereğidir. Satanistlere göre öldükten sonra insan yok olmaz. Dünya hayatının cehennem olduğuna, ölümün gerçek boyuta geçiş olduğuna inanırlar. Bu nedenle kolayca intihar ediyorlar veya sevdiklerini kurban ediyorlar.
Satanistler ritüellerinde yani inanç ayinlerinde Kedi-köpek katletmek, ibadetlerle dalga geçmek, kutsal nesneleri aşağılamak, kurban seçilen insanlara işkence ve tecavüz, grup halinde cinsel ilişkiler uyuşturucu kullanımı, karabüyü ve büyü ayinleri yaparlar. Ayrıca vazgeçemedikleri uygulamaların başında siyah, karanlık, ve sert müziktir. Örneğin Black Metal, Heavy Metal gibi müzik, bu müzikte civciv çiğneyerek dans etmek (Ozzy Osborne), satanistlerin kendi kendilerini bir şekil tatmin yani orgazma benzer ritüelleridir.
Aslında sert müzik satanistlerin iç sıkıntısının çığlığı imiş. Satanistler *İnançta büyü vardır* diyerek inancı daha doğrusu kendilerinden başkasının inancıyla eğlenirler. İnanç insana çok aykırı şeyler yaptırabilir diyerekte kendi ego’larını haklı çıkarırlar. Eğer inanç sisteminde ahlâkî normlar yoksa veya yanlış ahlâkî normlar taşıyorsa, o doğrultuda hareket edecektir. Yaptığının doğru olduğuna inanan genç başkalarını da buna inandıracaktır.
Pasteur “Tabiat boşluktan nefret eder” demektedir. Bir toplumda inanç boşluğu varsa, bu, aykırı inançlarla doldurulacaktır. Satanizm küreselleşmenin nimetlerinden yoğun bir şekilde faydalanan hayat standardı yüksek çevrelerde yaygınlaşmaktadır. Özellikle çocuklarını kendi hallerine bırakan ailelerde, sevgi ve disiplini beraber vermeyen ailelerde satanist meyveler alınmaktadır. Parçalanmış aileler ile alkol ve uyuşturucu madde kullanımının onaylandığı topluluklarda satanizme inananlar daha çoktur.
Gencin azarlandığı, aşağılandığı ailelerde, topluma ve aileye karşı öfke olarak satanizm gelişmektedir. Eğer bir ailede gençlere değer verilmezse; onunla zaman geçirilmezse; ana baba çocuğunun eğitiminden habersizse sevgi ortamı kurulamıyorsa manevi çoraklaşma başlamış demektir. Ayrıca âhlaki yozlaşma genç nesli hiç arzu edilemeyen sapıklıklara itmektedir. Sadece dünyalıklar peşinde koşanlar, sdünyanın en çirkin yüzünü çok acı bir şekilde bilfiil görmektedirler. Bu hal bazı satanizmle, bazı isyankarlıkla bazan da din ve diyanetten yoksun âhlaksızlıklarla kendini göstermektedir ne yazıkki…
Bir hadisi şerifle konumuzu bağlayalım inşaallah… Peygamber efendimiz bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Allah bir topluluğa azap indirirse, içinde bulunan herkese isabet eder. Ancak, dirilirlerken amellerine göre dirilirler…**(Buhârî.)
Allahım bizleri senin nurlu yolundan, Kuran ve sünneti seniyye çizgisinde ayırma. Bizleri keni indi aklıyla hareket tarzı sergileyenlerden eyleme. Bizleri sıratı müstakimde olanlardanm eyle. Bizleri âhlak, edeb ve mukaddes değerlerini hiçe sayanlardan eyleme. Bizleri bid’at ehlinden ve sapık zihniyetlerin zararlarından muhafaza eyle. Bizleri nefsimizin kulu ve kölesi olmaktan muhafaza eyle. Bizleri Şeytanın şerrinden muhafaza eyle. Bizleri Kur2an ve sünneti seniyyeni nuruyla hareket edenlerden eyle. Sen her şeye kadirsin Allahım…
Sermedkadir…LU…10.11.2017…
Sermedin sayfası: ( www.sermedkadir.de )