لَا يَمْلِكُونَ الشَّفَاعَةَ إِلَّا مَنْ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمَانِ عَهْدًا
ŞEFAAT HAK’TIR… Rabbimiz Meryem suresi ayet.87.de mealen şöyle buyuruyor: *** O gün Rahmân (olan Allah)’ın nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir…*** Muhterem Müslümanlar… ŞEFAAT mana olarak: Bir kimsenin bağışlanmasını istemektir. Şefaat, bir kimseden, başka bir kimse için iyilik yapmasını ve zarardan vazgeçmesini rica etmek anlamındadır. Şefaat, bir kimseye yardım etmektir. Şefaat tabir caizse güzel bir MİNNET ifadesidir. Şefaat, bir kişinin önüne düşüp işinin görülmesi için dua ve niyazda bulunmaktır. Şefaat Kur’an ve Sünneti seniyyede ifadesini bulan mübarek bir kavramdır. İnanıyoruzki, Peygamberlerin, veli’lerin ve Şehid’lerin ŞEFAAT’LARI haktır. İnancımız odurki; Kıyamet gününde Peygamberler, Melekler İlimleriyle âmel eden ilim adamları, Salih insanlar, Müminler ve küçük yaşta ölmüş olan çocukları şefaatta bulunacaklardır. Yine inanıyoruzki; Peygamber Efendimizin (sav) şefaatı ümmetinin hepsinden ğam ve kederi giderecektir Allahın izniyle. Çünkü O, RAHMET peygamberidir. Buhari ve Muslimin Cabir (ra) dan ittifakla rivayet ettikleri bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Bana beş şey verildiki, benden evvel olan , (hepsi birden veya tek tek) hiç bir kimseye verilmemiştir: Bir aylık mesafede bulundugum halde korku ile düşmanıma galip geldim. Bana ganimetler helal kılındı. Halbuki benden evvel Peygamberlerden hiçbir kimseye helal kılınmamıştır. Kürre-i arz bana ve ümmetime mescid, topragı da temizleyici madde kılındı. Binaenaleyh ümmetimden her hangi bir kimseye namaz yetiştiginde –yani namaz vakti geldiginde-namazını oldugu yerde kılsın. Bana şefaat verildi. Her Peygamber sadece kavmine gönderildi. Ben ise, bütün insanlara gönderildim.**
Peygamber efendimiz (sav) bir başka hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır:** Ümmetimin yarısının cennete girmesi ile şefaatten birini seçmem istendi, ben şefaati seçtim. Çünkü o daha genel ve daha çok kimseye yeterlidir. Siz şefaatin takva sahipleri için mi olacagını sanıyorsunuz ? Hayır , aksine şefaat; günahkarlar, hata işleyenler ve kirlenmişler için olacaktır. (Ibni Mace )** Muhterem Mü’minler…Rivayetle sabit olmuşturki, Peygamber Efendimizin (sav) çeşitli şefaatları vardır. İmam Nesefinin akaidinde, büyük günah sahipleri için Peygamber aleyhiselamın ve iyi, seçkin kimselerin şefaatı oldugu zikredilmektedir. İmam Gazali, İhya ulumuddin adlı degerli eserinde, Allah’ın fazlu keremiyle ahiret gününde peygamberlere, sâdıklara, ulemaya, sâlihlere ve muttakîlere kendi ailelerine, yakınlarına, dostlarına ve âşinâ oldukları kimselere şefaat izni verileceğini ifade eder. Mü’minlerin genel olarak Peygamber Efendimizin şefaatıyla büyük ve küçük günahlan affedilecek. Çünkü Allah celle şanuhu, Gafûru’r-Rahîm yani bağışlayıcı ve merhametlidir ve AFUVV yani Rabbimiz affedicidir. Onun sonsuz rahmeti diğer Özelliklerini geçmiştir. Bu sebeple müslümanlar Hazreti Muhammed’in (sav) ŞEFAATİ sayesinde daima kurtulma ümidinde olmalıdır. İnanıyoruzki; Allahu teala’nın Şanlı Rasulüne (sav) vadetmiş oldugu *MAKAMI MAHMUD* genel olarak, Bütün mahşer ehline, ÖZEL olarakta ÜMMETİNE Şefaat edecektir. Allahı tealanın, kıyamet gününde Peygamberini oturtacagı Makamı Mahmuda bu geniş kuşatıcılığından dolayı, bütün varlıklar ona minnettar olacaklardır…
Muhterem kardeşlerim…Her ne durumda olursak olalım bizler mutlak surette ŞEFAATA MUHTACIZ. Rabbimiz Sebe suresi ayet.23.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah’ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefâati fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu? derler. Onlar da: Hak olanı buyurdu, derler. O, yücedir, büyüktür…*** Tirmizinin bize ulaştırdıgı bir hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmuştur: ** Ümmetimden, insanlardan belli bir cemaata şefaat edecek olanlar vardır; bir guruba şefaat edecek olan vardır ve bir tek kişiye şefaat edecek olan vardır…** Kardeşlerim, Müslümanların, Allah dostlarını ziyaret ederek onlara muhabbet beslemeleri imanlarının açık bir tezahürüdür. Peygamber efendimizin (sav): **Allah için sevmeyenin imanı yoktur** buyurduğu bilinmektedir. Bizler Peygamber Efendimizi sevdiğimiz gibi diğer Peygamberlerin hepsini de severiz. Allahın veli kullarını Evliyaullahı severiz. Allahın Kâmil velileri olan İslam Alimlerine hürmet ve saygı ile yaklaşırız. Sadece, onlardaki ihlas, takva ve salih amellere itibar eder onlar gibi yaşamaya ğayret sarfederiz. Onların bu takva ile ilahi huzurda kabul gördüklerini, dualarının kabule şayan olduğunu, Allahu Tealâ’nın Kur’anı kerim ve Sünneti seniyye nuruyla bakanlardan razı olduğunu düşünerek onlara Allah için MUHABBET besleriz. Netice olarak diyoruzki; İslam Akaidinde ŞEFAAT bir MİNNET ifadesidir. Allahın RIZASI doğrultusunda, Öncelikle Peygamber Efendimizin (sav) ve diğer Peygamberlerin, Nebi’lerin, Veli’lerin, Salih’lerin, Şehid’lerin Alim’lerin ŞEFAAT’LARINA nail olmayı arzu ederiz…
Sermedkadir…LU…DAR’UL ERKÂM…22.09.2017…