ŞEFAAT YOKTUR  DİYEN ZAT’A…

ŞEFAAT YOKTUR  DİYEN DİN  TAHRİPÇİSİNE  CEVAP.1… ŞEFAAT mana olarak: Bir kimsenin bağışlanmasını istemektir. Şefaat, bir kimseden, başka bir kimse için iyilik yapmasını ve zarardan vazgeçmesini rica etmek anlamındadır. Şefaat, bir  kimseye  yardım  etmektir. Şefaat tabir  caizse güzel  bir  MİNNET  ifadesidir. ŞEFAAT, bir kişinin önüne düşüp işinin görülmesi için dua ve niyazda bulunmaktır. Şefaat Kur’an  ve  Sünneti  seniyyede ifadesini  bulan mübarek  bir  kavramdır. İnanıyoruzki, Peygamberlerin, veli’lerin ve Şehid’lerin ŞEFAAT’LARI haktır. İnancımız  odurki; Kıyamet gününde  Peygamberler, Melekler İlimleriyle âmel eden ilim adamları, Salih insanlar, Müminler ve küçük yaşta ölmüş olan çocukları şefaatta bulunacaklardır. Yine inanıyoruzki; Peygamber Efendimizin  (sav)  şefaatı ümmetinin  hepsinden ğam ve kederi giderecektir  Allahın  izniyle. Çünkü O, RAHMET peygamberidir.

Rabbimiz Meryem  suresi  ayet.87.de mealen  şöyle  buyuruyor: ***  O gün Rahmân (olan Allah)’ın nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir…*** Buhari ve Muslimin Cabir (ra) dan ittifakla rivayet ettikleri bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Bana beş şey verildiki, benden evvel olan , (hepsi birden veya tek tek) hiç bir kimseye verilmemiştir: Bir aylık mesafede bulundugum halde korku ile düşmanıma galip geldim. Bana ganimetler helal kılındı. Halbuki benden evvel Peygamberlerden hiçbir kimseye helal kılınmamıştır. Kürre-i arz bana ve ümmetime mescid, topragı da temizleyici madde kılındı. Binaenaleyh ümmetimden her hangi bir kimseye namaz yetiştiginde –yani  namaz vakti geldiginde-namazını oldugu yerde kılsın. Bana şefaat verildi. Her Peygamber sadece kavmine gönderildi. Ben ise, bütün insanlara gönderildim.**

 

Peygamber  efendimiz (sav) bir  başka  hadisinde mealen şöyle  buyurmaktadır:** Ümmetimin yarısının cennete girmesi ile şefaatten birini seçmem istendi, ben şefaati seçtim. Çünkü o daha genel ve daha çok kimseye yeterlidir. Siz şefaatin takva sahipleri için mi olacagını sanıyorsunuz ? Hayır , aksine şefaat; günahkarlar, hata işleyenler ve kirlenmişler için olacaktır. (Ibni Mace )** Rivayetle sabit olmuşturki, Peygamber  Efendimizin (sav) çeşitli şefaatları vardır.  İmam Nesefinin akaidinde, büyük günah sahipleri için Peygamber aleyhiselamın  ve iyi, seçkin kimselerin şefaatı oldugu zikredilmektedir. İmam Gazali, İhya  ulumuddin  adlı  degerli  eserinde, Allah’ın fazlu keremiyle ahiret gününde peygamberlere, sâdıklara, ulemaya, sâlihlere ve muttakîlere kendi ailelerine, ya­kınlarına, dostlarına ve âşinâ oldukları kimse­lere şefaat izni verileceğini ifade  eder.

Mü’minlerin genel olarak  Peygamber Efendimizin şefaatıyla büyük ve küçük günahlan affedilecek. Çünkü Allah celle  şanuhu, Gafûru’r-Rahîm yani bağışlayıcı ve merhametlidir ve AFUVV yani  Rabbimiz  affedicidir. Onun sonsuz rahmeti diğer Özellikle­rini geçmiştir. Bu sebeple müslümanlar Hazreti Muhammed’in (sav) ŞEFAATİ sayesinde daima kurtulma ümidinde olmalıdır. İnanıyoruzki; Allahu teala’nın Şanlı Rasulüne (sav)  vadetmiş oldugu *MAKAMI  MAHMUD* genel  olarak, Bütün mahşer ehline, ÖZEL  olarakta ÜMMETİNE Şefaat  edecektir. Allahı tealanın, kıyamet gününde  Peygamberini  oturtacagı  Makamı Mahmuda bu geniş  kuşatıcılığından  dolayı, bütün varlıklar ona minnettar olacaklardır…

 

Her ne durumda  olursak  olalım bizler mutlak  surette ŞEFAATA  MUHTACIZ. Rabbimiz Sebe suresi ayet.23.te mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Allah’ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefâati fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu? derler. Onlar da: Hak olanı buyurdu, derler. O, yücedir, büyüktür…*** Tirmizinin  bize  ulaştırdıgı bir  hadiste, Peygamber  Efendimiz (sav)  mealen  şöyle  buyurmuştur: ** Ümmetimden, insanlardan belli bir cemaata şefaat edecek olanlar vardır; bir guruba şefaat edecek olan vardır ve bir tek kişiye şefaat edecek olan vardır…** İnanıyorum ki; Müslümanların, Allah dostlarını ziyaret  ederek onlara muhabbet beslemeleri imanlarının açık  bir  tezahürüdür.

Peygamber  efendimizin (sav): **Allah için sevmeyenin imanı yoktur**  buyurduğu bilinmektedir. Bizler Peygamber  Efendimizi sevdiğimiz  gibi  diğer Peygamberlerin  hepsini  de  severiz. Allahın veli  kullarını  Evliyaullahı  severiz. Allahın Kâmil velileri olan  İslam  Alimlerine  hürmet  ve  saygı  ile  yaklaşırız. Sadece, onlardaki ihlas, takva ve salih amellere itibar eder  onlar  gibi  yaşamaya  ğayret  sarfederiz. Onların bu takva ile ilahi huzurda kabul gördüklerini, dualarının kabule  şayan olduğunu, Allahu Tealâ’nın Kur’anı  kerim  ve  Sünneti  seniyye  nuruyla bakanlardan razı olduğunu düşünerek  onlara  Allah  için MUHABBET  besleriz. Akademik  seviyesiz bazı ögretim  görevlileri KURANI  KERİM  ve  SÜNNETİ  SENİYYE’YE  bakmadan *ŞEFAAT  YOKTUR*  diyor. Bizler de KUR’AN ve SÜNNETİ  SENİYYE’YE bağlı  kalarak inanıyoruzki; *ŞEFAAT  HAKTIR*….İslam  Akaidinde ŞEFAAT  bir MİNNET  ifadesidir. Allahın  RIZASI  doğrultusunda, Öncelikle  Peygamber  Efendimizin (sav) ve  diğer Peygamberlerin, Nebi’lerin, Veli’lerin, Salih’lerin, Şehid’lerin  Alim’lerin  ŞEFAAT’LARINA  nail  olmayı  arzu  ederiz… Sermed…

 

 

 

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.