ŞEHVET…

ŞEHVET… Bilindiği gibi İKİ TURLÜ HASTALIK çeşidi vardır. Birincisi bedenimize MUSALLAT olan hastalıklar ki günümüzde ne yazık ki, EN YAKINLARIMIZLA DAHİ görüşme, sohbet ve münasebetlerimiz iyice kısıtlandı. Her şeyden korkar olduk. En büyük korku ise eğer bu hastalık bedenimizde varsa ve ben bir başkasına bulaştırırsam korkusudur sanıyorum. İkinci İLLET ise; RUHİ HASTALIKLARDIR. Bu Hastalıklardan birisi ise, *ŞEHVET* illeti’dir. Tanımlayacak olursak *ŞEHVET*: ARZU, İSTEK, TEMAYÜL, AŞIRI SEVGİ, NEFSİN DEĞER VERDİĞİ İSTEKLER bütünlüğüdür diyebiliriz… Kelime olarak ÇOK GENİŞ bir anlâm alanını kapsayan *ŞEHVET* hastalığı, İnsan nefsinin ARZULADIĞI, elde etmek istedigi HER ŞEYİ içinde barındırmasına rağmen konuşma dilimizde daha çok *CİNSEL ARZULAR* anlamında kullanılmaktadır. Bu ARZULARI kamçılayan BAKIŞ dahi kontrolünden çıktığı anda *HARAM  OLAN FİİLE* kapı aralanmış olmaktadır… Peygamber efendimizden (sav) gelen bir hadisin rivayeti mealen şöyledir: ** Birinci bakış senin lehinde,  İKİNCİSİ ALEYHİNEDİR. Yani nazar’ın, HARAM OLAN BAKIŞIN birincisi lehinde (çünkü istekle degil-GAYRI İHTİYÂRİ) İkincisi aleyhindedir.** Rabbim, ZİNA FİİLİ başta olmak üzere her türlü AFET’TEN muhafaza buyursun…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

2.  ŞEHVET…  Gözümüz GÖRMEK suretiyle, Kulağımız İŞİTMEK suretiyle, dilimiz SÖYLEMEK suretiyle, Elimiz ise TEMAS ETMEK, DOKUNMAK suretiyle ŞEHVETİ TAHRİK eden unsurlardır. Ve insanların BÜYÜK GÜNAH’LARA girmesine SEBEP olurlar. Bundan dolayı GÖZLERİMİZİ KORUMAK hususunda bizler çok HASSAS davranmalıyız. Gözün muhafazası çok önemlidir. Göz’ler *ZİNA FİİLİNİN* başlangıç noktasını tayin ederler. Bunun yanında ŞEHVETİN KÖTÜYE KULLANILMASI her ne surette olursa olsun HARAM’DIR.  Ve aynı zamanda SIHHATE DE çok zararlı olarak kabul edilmiştir. Bazı durumlarda ŞEHVET HASTALIĞININ tedavisi dahi mümkün olmamaktadır. NEFSİ EMMARE gurubundan sayılan en kötü huyların *BÜYÜK GÜNAHLARA SÜRÜKLEYİCİ* unsurların birisi ŞEHVET illetidir. ŞEHVET diğer kötü huylar gibi sahibini CEHENNEME sürükleyici afetlerden sayılmıştır. Peygamber efendimizden, (sav) Cennete insanı DAHİL EDEN nesne’nin en büyüğü nedir diye soruldu. Cevaben buyurduki: ** Allahın TAKVA’SI, ALLAH KORKUSU ve GÜZEL ÂHLAK… Ateşe yani Cehenneme sokanın en büyügünden soruldugu zaman da şu cevabı verdi: İki içi boş olan nesne, AĞIZ VE TANASÜL ORGANI…** İslam Alimleri agızdan maksadın : DİL’İN AFET’LERİ olduğunu söylemişlerdir…Sallu…

 

3.  ŞEHVET… Gerek DOKUNMAK SURETİYLE EL TEMASI ve gerekse bu KONUŞMA , DUYU ORGANLARINI harekete, galeyana getirici unsurlardır. KARŞI CİNS’TEN OLAN İnsanlar bu noktalara çok dikkat etmeli, *HADDİ AŞACAK* hareketlerden kaçınmalıdırlar… Aralarında *NİKAH BAĞI* olmayan erkek ve kadın , birbirine AKRABA DA OLSA, yabancı da olsa, ŞEHVET HİSSİ İLE bakamaz, dokunamaz. Ancak, *ŞEHVET* hissi olmaksızın, bir erkek, kendisine ebediyyen evlenmenin HARAM OLDUĞU kendi yakını olan kadın’la aynı yerde oturabilir. İffetini KORUYUP ŞEHVETE DALMAYAN, ŞEHVETİN ESİRİ OLMAYAN kimseler çok FAZİLETLİ sayılmışlardır. Afetlerin ZARARLI BAKIŞLARIN tehlikeleri mutlaka KONTROL altına alınmalıdır. Bununla beraber *ŞEHVET* aslında İNSAN ve HAYVAN NESLİNİN çoğalmasını gerektirdiği için Cenabı Allahın bir NİMETİ olarak ta kabul edilmiştir. Şehveti Yaratıcının EMRETTİĞİ DOGRU YOLDA kullanmayı bilmek lâzımdır… Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet. 14. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden AŞIRI SEVGİYLE BAĞLANILAN şeyler çok SÜSLÜ gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin EBEDİ HAYATIN bütün güzellikleri Allah katındadır…*** Rabbim bizleri İBRET alan kullarından eylesin…Sallu…

 

4.  ŞEHVET… Kardeşlerim, ŞEHVET İLLETİ sadece zamanımızın HASTALIĞI değildir. Şehvetin EN ALÇAK mertebesi SAPIK AŞK İLİŞKİLERİDİR. Böyle bir duruma düşen insan HAYVANLIKTA, hayvanlardan daha aşağılık hâle gelirler. İnsanlar NİKAHLISINI bırakıp GAYRI MEŞRU İLİŞKİ içine giriyorlarsa; Karısıyla yetinmiyorsa, Ayrıca METRESİ vardır onunla da yetinmez. Artık KADINLAR böylesi kişilerin İLAHI olmuştur. Sapıklık üzerine SAPIKLIK, zillet üzerine ZİLLET, kulluk üzerine KULLUK YÜKÜ altına girerler. Ve sonra bununla da yetinmezler, AKIL NİMETİNİ ŞEHVETİNİN HİZMETİNDE kullanırlar. Halbuki Akıl İnsanogluna hizmet için, DOĞRU YOLU bulması için yaratılmıştır. Şehvetine hizmetçi olsun, Şehvetin hatırı için HİLEKÂRLIK yapsın diye yaratılmamıştır. İnsanların böylesi düşüncelere AŞIRI YER vermeleri bu gibi hususları *ŞEHVET* derecesinde sevmeleri onların *DİN VE DÜNYALARINI PERİŞAN EDER*… Tirmizi’nin zamanımıza taşıdığı bir hadiste Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Haya ve GEREKENİ konuşmak îmanın, AÇIK SAÇIK VE LÜZUMSUZ KONUŞMAK ise münafıklığın kısımlarındandır…** Rabbim bizleri, Söz, fiil ve her türlü âmellerimizde AŞIRI GİDİP ŞEHVETİNE ESİR olanlardan eylemesin…Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.