SELAM…

SELAM… Rabbimiz TESLİMİYET dini olan *İSLAMI* ortaya koyandır. SELAM; ESENLİK demektir. SELAM; gamsız, DERTSİZ, kasavetsiz, ÇİLESİZ, sıkıntısız, ÜZÜNTÜ’SÜZ, yâni her tür olumsuzluktan UZAK BİR ORTAM demektir. Bu anlamıyla SELAM; cennetteki hayatın adıdır. İşte Kur’an bize CENNETİ, belki de o sebeple; *DARUS SELAM* diye tanıtır. O SELÂM’DIR: Allah Celle celaluhu, her türlü eminliğin, salimliğin ASIL MENBAI Noksanlıklardan UZAK olan YÜCE YARATAN ve YAŞATAN’DIR. Allah Celle Şanuhu YOK olmaktan ve HATIRIMIZA GELEN her türlü eksikliklerden uzaktır. Allahu Teala Selâmdır. Kullarına SELÂMET, ESENLİK verendir. Rabbimiz İnananları SELÂMET yurdu olan CENNETE çağırmakta, Peygamberleri aracılığı ile CENNET yollarını göstermektedir. MÜSLÜMAN için, Allah Celle Celaluhu MÜBAREK’TİR. Tertemizdir, KUSURSUZ’DUR, Mükemmeldir, AYIBI, LEKESİ, EKSİĞİ yoktur ve olamaz. Zâtı temiz olduğu gibi, MÜLKÜ de temizdir. İnsanlar MÜDAHÂLE EDİP bozmadıkları sürece tüm mülkü temizdir Rabbimizin. Kulları adına belirlediği HAYAT programı da, DİNİ DE de temizdir. Yarattığı her şeyde bir HİKMET, TEMİZLİK ve GÜZELLİK vardır. Yüce Rabbimiz İhlas Suresinde mealen şöyle buyuruyor: *** De ki: O Allah bir tek’tir. Allah her şeyden müstagni (Kimseye ihtiyacı olmayan)  ve her şey ona muhtaçtır. O dogurmamış ve dogmamıştır. Hiç bir şey ONA DENK degildir…*** Rabbim bizleri İHLAS’LA İBADET edenlerden eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

2.  SELAM… CENNET; Selâm yurdu, SELÂMET YURDU’DUR. Selâm SELÂMETTE olmaktır. RAHAT VE HUZUR içinde bulunmaktır. Gamsız kedersiz olabilmek, üzüntüden uzak bulunmak demektir. İşte ondan dolayı MÜSLÜMAN, Müslümana SELAM verir. MÜSLÜMAN, müslümanla selâmlaşır. Böylece der ki; *Allah sana SELAM versin, Allah seni SELAM’DA kılsın, ya da Allah seni DARUS SELAMINA, yâni CENNETİNE ALSIN* Bu  yüzden  bizler bu  SELAM DUASINI yalnız MÜSLÜMAN İÇİN söyler müslümanlar  için  NİYAZ ederiz. Namazlarımızda yine Selâm veriyoruz Namazlarımızda, *ESSELAMU ALEYKUM VERAHMETULLAH* diyoruz. *Allah’ım, sen SELAM’SIN, SELÂMET de sendendir…* diyoruz… Gerçek ve  HAKİKAT bir  daha  ifade  edilmektedir. DÜNYA’DAN ve AHİRET’TEN EMİN olmak isteyenleri ve KURTULUŞA, FERAH’LIĞA, SELÂMETE, HUZURA ermek dileğinde bulunanları, kurtuluşa erdirecek olan da yalnız Allah celle  şanuhudur… Rabbimiz, Kasas Suresi ayet. 55. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Onlar, boş söz işittikleri zaman, ondan yüz çevirirler ve „Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. SİZE SELAM OLSUN. Biz kendini bilmezleri istemeyiz“ derler…*** Allahın SELAMI hayat TARZI olarak İSLAMI seçenlerin üzerine olsun…Sallu…

 

3.  SELAM… Adem Aleyhiselamdan beri DÜNYA yüzüne ne kadar Peygamber gelmiş ise  hepsi de ÜMMETİNE Allahın varlıgını ve birligini söylemişlerdir. Peygamberlerin sözüne HİÇ ŞÜPHE etmeden inanmak Müslümanların MAYA’SINDA vardır. Çünkü onlar ALLAHIN EMRİNE uymaya SÖZ VE AHİT vermişlerdir. İMAN, İTİKÂD, Teslimiyet, İTAAT, Salih ÂMEL Müslümanın yoldaşıdır. Allahın varlıgını ve birligini yani TEVHİDİ öğütleyen, bütün SEMAVİ KİTAPLAR ve tabiiki dört büyük KİTAP Allahın varlıgını İSBAT ETMEYE KÂFİ birer delildirler.  Musa Aleyhiselam TEVRATI kendisinin yazdığını söylememiştir. ON EMİR levhalara yazılı olarak alınmıştır. Musa Aleyhiselam  bu emirleri ÜMMETİNE göstermiştir. İNCİL’İ İsa Aleyhiselam yazmamıştır. Allahtan gelen emirleri Havari’rilerine – Arkadaşlarına ve Halka TEBLİĞ etmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) Kuranı Kerimi yazdıgını hiç bir zaman iddia etmemiştir.  Allah tarafından Ayet ayet ve Sure sure geldigini bildirmiştir. Allah KELÂMI ile kendi söz, fiil ve ONAYI olan HADİS’LERİN birbirinden ayrılmaları için büyük ğayret göstermiştir. Buhari’de bizlere ulaştırılan HADİS mealen şöyledir:** Benden önce her bir Peygamber özel olarak kendi kavmine gönderildi. Bense bütün insanlıga  Peygamber olarak gönderildim. Şüphesiz ben, tam MÜLK SAHİBİ Allahın Rasulüyüm…** La ilahe illallah Muhammedurrasulullah…Sallu… 

 

4.  SELAM… Kardeşlerim, İNANAN İNSAN ALLAHU TEALAYA KUL OLMALI, Peygamberlerinin gösterdiği doğrultuda ALLAHU TEALAYI dinlemelidir. İMAN ehli Allah’tan başkalarına boyun bükmemeli, Allah’tan başkalarına İTAAT etmemelidir. Çünkü Allah TEK İLAHTIR. Kendisinden başka İlâh olmayandır. İnsan sadece O’nu İlâh bilecek, sadece O’nun arzularını gerçekleştirecek, İTİRAZSIZ ve gönül rahatlığı içinde sadece O’nun isteklerini YERİNE GETİRECEK, sadece O’nun uğrunda, O’nun yolunda CAN VE MAL FEDA EDECEK, sadece O’nun için HAYAT YAŞAYACAK, sadece O’nun hayat programını UYGULAYACAK’TIR. Çünkü göklerde ve yerde tek İlâh, tek Velî Allahu Teala’dır. Tüm varlıklar adına, karar verme makamında olan, İnsanlara DİN VE ŞERİAT belirleyen, HAYAT PROĞRAMI ÇİZEN, onları YARATAN, KANUN VE YASA koyan, Sahip oldukları her şeylerini onlara LUTFEDEN, En sonunda onları öldürecek ve HESABA ÇEKECEK olan da Rabbimizdir. Allahtan başka hiçbir kimsenin KANUN yapmaya, Allah’tan başka hiçbir kimsenin DİN BELİRLEMEYE, HAYAT TARZI koymaya, hayat programı belirlemeye hakkı yoktur. Rabbimiz Hicr  suresi  ayet.99.da mealen  şöyle  buyurmaktadır: ***SANA ÖLÜM GELİNCEYE KADAR RABBİNE KULLUK ET…*** Rabbim bizleri MUTLAK DOĞRULARA UYAN, İTAAT eden kullarından eylesin…Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.