SELİM AKIL ÜZERİNE…

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

إِلَّا مَنْ أَتَى اللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ

Muhterem  Müslümanlar… SAĞDUYU  manâ  itibariyla  kısaca  ifade  edecek  olursak, iyi  olanı  kötü  olandan  ayırma  yeteneğidir  diyebiliriz. İnanıyoruzki: Yaşadığımız  hayat  içinde  en  çok  arzu  ettiğimiz durumlardan  birisi saglık,  sıhhat  ve  huzurlu  yaşantıyı  sürdürebilmektir. Dualarımızda hem  dostlarımız, yakınlarımız  ve  hemde kendimiz  için İKİ  cihan  saadetini isteriz. İşte  HUZUR, Refah, saadet, mutluluk, sıhhatli  bir vücut,  saglık  ve  esenlik  içinde yaşantının  devamı, bedenlerimizin  afiyette  olması, özde  Selim  bir  kalbin  sükununa  bağlıdır. KÂLBİ  SELİM  üzerine  olmak kısaca  her  insanın  en çok  arzu  ettiği güzellikler  bütünlüğüdür. Kalbi  selim  ifadesi: Gerçekten inanmış, tam anlamıyla iman etmiş, emniyet ve güvenlik içine girmiş, Rabbiyle tam bir diyalog halinde, RIZA halinde olan, Allah Celle  şanuhu’dan  gelen  her  ne  varsa tümünden razı olmuş mü’minlerin özelliklerini  taşıyan: Allah anıldığı zaman, Allah’ın esmâsından birisi gündeme geldiği zaman, veya ef’ali, fiilleri, sıfatları, âyetleri gündeme getirildiği zaman, en büyük olarak Allah gündeme getirildiği zaman, Rab olarak, İlâh olarak, Melik olarak, Rahmân olarak gündeme getirildiği zaman kalpleri titreyen, kalplerinde bir hareket, bir depreniş, bir heyecan, bir arzu, bir saygı meydana gelen kimseler  aklımıza  gelecektir  inşaallah. Evet kalpler ancak Kur’an’la mutmain olur… Rabbimiz Eş Şuara  suresi  ayet.89.da  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Ancak Allah’a kalb-i selîm (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde fayda bulur)…***

 

 

Muhterem  Mü’minler… Kalbimiz  ve  gönlümüz  Kuranı  kerimdeki  her  ayeti  ile  ve  Sünneti  seniyye  nuruyla huzur  buluyorsa kalbimiz  doyuma  ulaşıyorsa inşaallahü teala  selim  bir  kalbin  sahibiyiz  diyoruz. İnanıyoruzki; Allah’ın âyetleri kendilerine tilâvet olunduğu, okunduu, duyurulduğu, izlettirildiği zaman Mü’min imanlarının  eseri  olarak  yüzleri  parlıyorsa kalbimiz  saadetle çarpıyor  ve  mutlu  oluyorsak, gönlümüz  duyduklarından  huzur  buluyorsa işte  bu  hal  selim  bir  kalbin  halidir  diyoruz. Mü’minler Allah Celle  şanuhunun  âyetlerini okuyarak izlediği, veya gerekse âyetleri okuyan bir Müslüman kardeşinin kendisine duyurmasıyla izlediği zaman onların mânâsına nüfuz ederek, Rabbinin kendisinden istediklerinin bilincine ererek, farkına vararak dinlerler. İşte böyle ne dendiğini, ne  söylendiini, ne istendiğini anlamaya, kavramaya çalışarak izleme bizlerin  islam  dinine  bağlılığımızı  artırır inancındayız. Çünkü böyle âyetler üzerinde kafa yorarak izleyenler görürler ve anlarlar ki tüm kâinatta Allahu  tealanın  yasaları uygulanmaktadır. Meselâ bizler Kitabımızı  okuyarak  salih  ameli  ve  kaçınacagımız  haram  denilen hususları  tanımamız  gerekmektedir. Eğer  Kuranı  kerimi  okudukça ve  Peygamber  efendimizin  sünneti  seniyyesini  öğrendikçe iyiye, güzele  ve  doğru  olana  yaklaşıyorsak  salih  amellerimiz  artıyorsa,  davranışlarımız  gün  geçtikçe daha da  düzeliyorsa bu  durum  tabiidirki  öncelikle  kalbi huzur  ve  sükunumuz selametle  coşuyorsa bu  durum  mutlak  manada bizleri mukaddes  değerlerimize  sımsıkı  bağlıyor  demektir.  İşte  bu  ASUDE  hâlimizin  ifadesidir  kalbi  selim  olma  durumu…  

 

 

Peygamber  efendimiz  (sav) bir  hadisinde  mealen  şöyle  buyurmaktadır: ** Rabbim bana şu dokuz şeyi emretti: Gizli ve açık hâllerde Allahtan korkmak. Hoşnutlukta da gazap hâlinde de doğruyu söylemek. Fakirlikte de zenginlikte de ılımlı davranmak. Benden ilgisini keseni ziyaret etmemi, bana vermeyene vermemi, bana haksızlık edeni bağışlamamı, susmamın bütünüyle düşünce, konuşmamın zikir, bakışımın ibret olmasını ve iyiyi emretmek…**(Ebû Hureyre(ra). Rezîn.) Muhterem  kardeşlerim… Çevremizde cereyan eden tüm hadiselerde bu Allah yasalarının,hüküm ve kurallarının uygulandığını gören müminlerin  mutluluk  ve  saadeti, huzuru  yerine  geliyorsa bu durum Selim  kalbin mü’minlere  vermiş  oldugu  samimiyettir  inancını  taşıyoruz. İnanıyoruzki; İman aslında kalbin işidir. Ve iman için kişi Kur’an ı  kerimi  ve  sünneti  seniyyeyi  bilmek zorundadır. Önce bilecek kişi, inanacak ve sonra da bildikleriyle âmel edecek. Bilmeden inanılmadığı gibi inanmadan da  her  hangi  bir fiil  yapılamaz  denilmiştir. Neye, niçin,  neden  inanıyoruz? Bunu bileceğiz. Bildiklerimizle  hayatımızı  tanzim  edecegiz. Bizler  ancak  Kur’anı  kerimle  ve  Sünneti  seniyye  ile  kâlpleri  huzur  bulan, sükünete  ulaşan, Kitap  ve  sünneti  seniyyeyi  daha  iyi  tanıdıkça şüphe  ve  tereddütlerden  ARINAN, Allahın  emir  ve  nehiyleriyle ve  Peygamber  efendimizin sünneti  seniyesiyle tavsiye  ve  öğütleriyle kâlpleri  coşan, dini  değerlerle kabına  sığmayan, SAADET  ve  mutluluk  kaynağı  olarak  İMANİ değer  ve  Mukaddes  bilinen hususlarla  yoğruldukça KUVVET  bulan  Mü’minleriz. Bizler;  Rabbimizin kâinata serpiştirdiği âyetlerini okuyup, öğrenip, gördükçe ve  Peygamber  efendimizin  hadisi  şerifleri ile hayatımızı  şekillendirdikçe gönlümüz  ve  kâlbimiz  nurlanıyorsa  işte  bu  hal  kalbi  selim  olma  hâlinin  açık  bir  göstergesidir  diyoruz… Rabbim  bu  İMAN  bütünlüğünden  bizleri  ayırmasın…

 

 

Sermedkadir…LU…07.12.2018…

 

 

 

 

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.