SEYYİD  OLMA  ŞEREFİ…

SEYYİD  OLMA  ŞEREFİ… Hazreti Ali efendimizin ile Fatıma Validemizin oğulları Hasan ve Hüseyin efendilerimiz SEYYİD olma makamıyla anılan yüce bir kişiliğin sahibidirler. *SEYYİD;* Seçkin kişilik sahibi, Efendi, İleri gelen öncü, Reis, Kabile başkanı, Cemiyetin ileri gelen SEÇKİN kimsesi manâlarını taşımaktadır. Bu manâda Peygamber Efendimize (sav); Seyyidus Sakaleyn yani iki âlemin efendisi, Seyyidul En’am yani yaratılmışların en büyüğü, Seyyidul Enbiya yani bütün peygamberlerin efendisi gibi sıfatlarla andığımız bilinen bir gerçektir. Buhari’nin zamanımıza ulaştırdığı hadiste, Peygamber Efendimiz (sav), **Ben Ademoğlunun seyyidiyim…** buyurmuşlardır. Ayrıca CUMA günü için; günlerin SEYYİDİ olarak ifade ettiğimiz mâlumdur…Tirmizi’nin zamanımıza ulaştırdığı hadiste Peygamber Efendimiz (sav), minberde bulunduğu bir sırada yanındaki torunu, Hasan Efendimizi işaret ederek,**Bu oğlum Seyyiddir. Umulur ki; Allah onun vasıtasıyla iki müslüman fırkanın barışmasını sağlar..** buyurmuştur. Seyyidlik makamındaki; Hasan ve Hüseyin efendilerimizden Allahu teala razı olsun…

 

2.  SEYYİD  OLMA  ŞEREFİ… Peygamber Efendimizin (sav) terbiyesi altında yetişen Hasan ve Hüseyin efendilerimiz, Sahih hadis kitapları dahil bir çok İslâmî kaynağımızda, Allah Rasulünün torunları ile ne kadar ilgilendiğini, onları ne kadar çok sevdiğini ifade eden rivayetler bu gerçeği göstermektedir. İki sevgili torunuyla her an ilgilendiğini, hemen hemen yanından hiç ayırmadığını; bilhassa namazlarda bile torunlarının gelip üzerine çıktığından dolayı, Allah Rasulünün sırf onları incitmemek için secdesini uzattığını ifade eden hadisler, ilahî vahye mazhar dede ile, onun sevgili torunları arasındaki sevgiyi anlatmaktadırlar. Peygamber Efendimizin (sav),   Hasan ve Hüseyin efendilerimizi SEYYİDLER olarak vasıflandırması, Müslümanlar nezdinde, onların ve onların soyundan gelenlerin *SEYYİD* olarak isimlendirilmelerine sebep olmuştur…Tirmizinin zamanımıza ulaştırdığı bir hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır:**Hasan ve Hüseyin cennet ehlinin gençlerinin iki seyyididirler…**  Rabbim, bizleri Peygamber Efendimizin (sav) Şefaatlarına NAİL eylesin…

 

3.  SEYYİD  OLMA  ŞEREFİ… Ehli Beyt, bir evde yaşayan aile fertleri, AİLE HALKI demektir. İslâmi ıstılahta Ehli Beyt,  Peygamber Efendimizin (sav) Aile fertleridir. Ehli Beyt deyince aklımıza ilk gelenler ise; Hazreti Ali Efendimiz, Fatıma Validemiz ve oğulları Hasan ve Hüseyin efendilerimiz gelmektedir. Sahihi Muslim’in zamanımıza ulaştırdığı hadis mealen şöyledir:**Rasûlullah (sav), beraberinde Ali, Hasan ve Hüseyin olduğu halde geldi. Her birinin elini kendi eli içine almıştı. İçeri girdi ve Hz. Ali ile Fâtıma’yı önüne oturttu; Hz. Hasan ve Hz. Hüseyini de kucağına aldı; sonra elbisesini onların üzerine örterek şu âyeti kerimeyi okudu: ‚Ey ehl-i beyt, Allah sizden eksikliği gidermek ve sizi tertemiz kılmak ister… ‚ Sonra devamla, ‚Allahım, bunlar benim EHLİ BEYTİMDİR. Benim ev halkımın temizlenmeye en fazla hakları vardır diye dua etti…** Mü’minlerin Ehli Beyte olan sevgi, saygı, hürmet ve muhabbeti O zamandan bu zamana kadar eksilmeden sürmüş ve bu sevgi daima artarak devam edecektir inancındayız…

 

4.  SEYYİD  OLMA  ŞEREFİ… Kardeşlerim, yazılı kaynaklarımızdan önceki uygulamalara baktığımızda; Başlangıçta, Hasan ve Hüseyin efendilerimizin her ikisi ve onların çocukları için *SEYYİD* ifadesi kullanılmaktaydı. Ancak sonraları Hasan Efendimizin soyundan gelenlere *ŞERİF* denilmeye, Hüseyin Efendimizin soyundan gelenlere de *SEYYİD* denilmeye başlanmıştır. Seyyid ve Şerif soyundan gelenlere, Emevîler dönemindeki sert ve acımasız tutum halâ içimizi kanatmaktadır. Daha sonraki dönemlerde; Tarihteki bütün İslâm devletlerinde en yüksek makam SEYYİD VE ŞERİFLERE verilmiştir. Abbasiler, Fatımiler, Selçuklular ve Osmanlılar zamanında SEYYİD VE ŞERİF soyundan gelenlerin ŞECERESİ tutulmuş örneğin; Osmanlılar zamanında da seyyid ve şerifler, çok büyük saygı görmüş ve onların toplum içindeki üstün ve saygın yerlerini korumaları için *NAKİBUL EŞRAF* adı altında bir memuriyet kurulmuştur.NAKİBUL EŞRAF, Şeyhül İslam’dan sonra en yüksek makam olarak bilinmiştir. Hilafetin kaldırılmasıyla beraber Nakıbul Eşraflık kurumu da kaldırılmıştır…Ehli Beyt sevgisi kanuna tabii olmadığından kâlplerimizde yaşamaya devam edecektir… Sallu alâ Rasulina muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.