SİYASET: Kısaca *İNSAN İDARE ETME SANATIDIR…* Siyaset literatürümüzde şu anlamlarda kullanılmıştır: Hükümet, ülke idaresi, Ceza, idam cezası, Devletler arasındaki münasebet, ilmiye ve diplomasi’yede aynı zamanda SİYASET denilmiştir. Siyaset deyince, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatı;Ülke, devlet, insan yönetimi gibi hususları ihtiva eden bir *İDARİ* sanattır SİYASET… Alimlerimiz siyaseti, sosyal hayat için vazgeçilmez yararlı bir uğraş olarak yorumlamışlardır. Örneğin İmam Gazâli’ye göre siyaset, yaşayabilmek için ZORUNLU işler arasında yer alan şerefli bir meslektir; toplumun sevgi, saygı, yardımlaşma ve beraberliğini sağlama aracıdır, insanlığı ıslah ile dünya ve ahirette selamete ulaştıracak doğru yolu gösteren bir faaliyettir SİYASET… Rabbimiz Nisa Suresi ayet.58.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir…*** *** Rabbim bizleri ancak RAZI oldugu Şeriatıyla,*ADİL SİYASETİ* uygulayan insanlar tarafından idare edilmemizi nasib ve müyesser eylesin…Sallu…
2. SİYASET… Büyük Selçuklu veziri Nizâmülmülk, devlet yönetimine ilişkin olarak yazdığı ve Sultan Melikşah’a sunduğu ünlü eserine *SİYASETNAME* adını vermiştir… İbni Haldun, ise siyaseti tarif ederken diyorki: *SİYASET*: Devlet yönetiminde izlenen YOL, İDARE, USÜL’DÜR… İslamda Hüküm ve HAKİMİYETİN yalnız ve yalnız ALLAHA ait oldugu inancından yola çıkan alimlerimiz Siyasette Kuran ve Sünneti seniyyeye bağlı olana İLAHİ İRADEYE İTAATİ esas alan siyasete ADİL SİYASET yani Siyaseti adile Kuran ve Sünneti seniyyeye TERS, ZIT ve farklı bir yönetim şekline ZALİM SİYASET yani Siyaseti zalime adını vermişlerdir… Rabbimiz Maide Suresi ayet.8.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, TAKVA’YA daha yakındır. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır…*** Rabbim bizleri ADALET’E Riayet edenlerden eylesin…Sallu…
3. SİYASET… Kardeşlerim…Batılı siyasiler bilhassa 1789.Fransız ihtilalinden sonra*TANRININ OTORİTE’SİNE* son verdiklerini *TANRIYI* öldürdüklerini ve yalnızca insanın insanı yönetebileceği SEKÜLER – LAİK siyaseti esas almışlar, tabir caizse DİNİ SİYASETTEN uzaklaştırmışlardır… Müslümanlar ise *DİN’SİZ*, Allaha inancı olmayan kişilere idareyi vermeyi *HARAM* olarak zikretmişlerdir… Günümüzde ise EKSERİ halkı Müslüman olan ülke rejimleri LAİK – SEKÜLER sistemle idare edilmektedir. Her konuda oldugu gibi *SİYASET’TEDE* Allahın İRADESİNE TESLİM olma İmanıyla yaşayan Müslümanlar zamanımızda, çoğunlukla savaş, kaos, yoksulluk, geri kalmışlık ve bunların yanı sıra fikir hürriyetinin, sorgulamanın, eleştirinin olmadığı bir baskı ortamı içerisinde yaşamaya çalıştığını görüyoruz. Bu durumun nedenlerinden bazıları dış faktörler olsa da, sorumluluğun büyük kısmının bizde, bizim din anlayışımızda olduğunu düşünüyorum. Rabbimiz R’ad Suresi ayet.11.de meaklen şöyle buyurmaktadır: *** Her insan için önünden ve arkasından takip edenler vardır. Allah’ın emrinden dolayı onu gözetirler. Allah bir kavme verdiğini, o kavim kendisini bozup değiştirmedikçe değiştirmez. Allah bir kavme de kötülük murad etti mi, artık onun geri çevrilmesine de imkan yoktur. Onlar için Allah’dan başka bir veli de bulunmaz…*** Rabbim her konuda olduğu gibi SİYASET konusunda da Firasetimizi artırsın inşaallah…Sallu…
4. SİYASET… Kardeşlerim… Öğrendiğimiz ve öğretmeye ğayret ettiğimiz İslam dini kesinlikle başka inanç, kültür ve düşüncelerinin GÜDÜMÜNE GİRMEYİ YASAKLAYAN bir sistemdir. Bir Müslüman kati surette bir Yahudi toplumunun ya da Hristiya inancında olanların ve ya diğer inanç gruplarının boyunduruğu altında yaşayamaz. Ne yazık ki günümüzde yaşadığımız İslam idari, siyasi, nizami ve imani şekilleriyle İNANDIĞIMIZ İSLAMA uymamaktadır. Allah Celle ve alâ’nın gerçekten insanlığa vahiyle bildirdiği İslam ancak kendi yöntemlerini kabul eder. Bizler Peygamber efendimizin (sav) TEBLİĞ ettiği İslam’a inanan ÜMMETİZ ve tabiidir ki; ancak ve ancak Kur’an ve Sünneti seniyye NUR’U ve IŞIGI bizi aydınlatmalıdır…Rabbimiz Şura Suresi ayet.38.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Onlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazı dosdoğru kılarlar. Onların işleri de kendi aralarında bir istişare iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan onlar Allah yolunda harcarlar…*** Ayrıca ankebut Suresi ayet.20.meali şöyledir:*** De ki: „Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır.“ Gerçekten Allah her şeye kadirdir…*** Rabbim bizleri yalnız ve yalnız *ADİL SİYASET’E* gönül verenlerden eylesin… Sallu…