SİYER… Kısaca ifade edecek olursak; *TARİH*: Bir olayı VAKTİYLE, ZAMANIYLA bildirme HABER VERME anlamlarını taşıyan bir İLİM dalıdır. Terim olarak TARİH: İnsanların DOĞUM, ÖLÜM, SEYAHAT, YAPTIKLARI İŞLER, GEÇMİŞ OLAYLAR, İnsanların hakkında yapılan iyi veya kötü değerlendirmeler ve buna benzer şeylerin yazıldığı VAKTİ, ZAMANI bilme olayıdır. Bizim ÖRNEK ve ÖNDER’İMİZ Peygamber Efendimiz’dir (sav). Allahın ŞANLI Rasulünün yaşadığı zamanın bütününe *SİYER* diyoruz. Peygamber Efendimizin (sav) Zaman içinde: SOY’U, SÜLALESİ, DOĞUMU, ÇOCUKLUĞU, GENÇLİK YILLARI, PEYGAMBERLİĞİ, Mekke ve Medine’de meydana gelen olaylar ve gerçekleşen savaşları da içine alacak şekilde, doğumundan ölümüne kadar hayatından söz eden *İLİM DALI’NA SİYER* ya da ÖZEL olarak *SİYERİ NEBİ* diyoruz… Rabbim bizleri geçmişini unutmadan geleceğe ÜMİTLE bakan, Peygamberini, Ceddini, Ata’sını, tanımaktan utanmayan, TARİHİYLE yaren, arkadaş olanlardan eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…
SİYER… Adem Aleyhisselâm’dan Peygamber Efendimize (sav) kadar gelen peygamberlerin; insanları HAKKA, DOĞRU OLANA, TEVHİDE, Sıratı Müstakime çağırmak için vazifelerini nasıl yaptıklarını, bu uğurda ne gibi güçlük ve tehlikelere göğüs gerdiklerini ANLATAN İLİM DALINA İslam Tarihi veya *SİYERİ ENBİYA* denilmektedir. Bizlere, İNSANI, ZAMANI, HESABI VE GEÇMİŞ HADİSELERİ, OLAYLARI doğru ve disiplinli bir şekilde aktaran İLİM DALINA; *TARİH* denilmiştir… Tarih bir MİLLETİN benliğidir. Ümmet olma şuuru, ancak TARİH’LE doğar ve gelişir. Tarihini OKUMAK benliğini geliştirmenin en önemli FAKTÖRÜ ve en ETKİLİ yoludur. Tarih’siz bir millet BEYİNSİZ BİR İNSAN gibidir. Tarihinden kopan miletler yolunu kayıp etmiş ŞAŞKIN kimseye benzerler. Bir aza’sı ve duygusunu kayıp eden kimse nasıl duygu eksikliğine uğruyorsa, TARİHİNDEN KOPAN bir insanda öylece RUH’SUZ ve duygusuzdur. Bir milleti iyi tanımak için TARİHİNİ iyi öğrenmek ve bilmek gerekir. Bir insanın tarihi bilgisi arttıkça ŞUURU VE DUYGUSU O derece artar inancındayız…Rabbim bizleri TARİH şuuruyla yetişenlerden eylesin…Sallu…
SİYER… Şurası bir hakikat’tir ki; İnsanları geçmiş zamanların GÜZEL HATIRALARI ile zaman zaman neşelendikleri gibi milletler de mazinin İRFAN VE ZAFER’LERİNİ YÂD EDEREK, ANARAK Maddi ve manevi hayatlarını güçlendirirler… İslam ÜMMETİ olarak bizler *SİYER* İlmine bu manâda bakıyoruz. SİYER, bir yönüyle HADİS İlmine bir yönüyle de İSLAM TARİHİNİN İÇİNE dahil olmuştur. Gerçekten SİYER, Peygamber Efendimizin (sav) söz ve davranışlarından bahseden *HADİS* ilminin bilinmesini gerekli kıldığı gibi; Peygamber Efendimizin (sav) hayatının HER SAFHA’SINDAN bilgi vermesi itibariyle de İslam tarihinin BİR BÖLÜMÜNÜ oluşturur. *SİYER İLMİ*, diğer İLİM DALLARIYLA örneğin AKAİT, HADİS, TEFSİR, FIKIH İlimleriyle ve İBADET’LE de alâkalıdır. Bu sebepten *SİYERİ NEBİ* bu tür eserlerin RUHU mesabesindedir. Peygamber Efendimizin (sav) HAYATI doğru olarak bilinmedikçe TEFSİR, HADİS, FIKIH, KELÂM VE AHLÂK ifadeleri yeterince anlaşılamaz inancındayız… Rabbim bizleri, İlmiyle, öğrendikleriyle ÂMİL olan ve EHLİ SÜNNET ulemasının yolu ve izini TÂKİP edenlerden eylesin…Sallu…
SİYER… Kardeşlerim, *SİYER* ilminin kaynakları arasında ilk sırayı, nüzulünden itibaren hiçbir TAHRİBAT VE TAHRİFATA uğramamış olan Ebedi HAYAT mektebimiz, KUR’ANI KERİM alır. Herhangi bir olay konusunda Kur’anı Kerim’de AYET ve işaretler varken başka bir KAYNAK aramaya İHTİYAÇ yoktur. Kaynaklarda ikinci sıra’da olan ise HADİSİ ŞERİF’LERDİR. Peygamber Efendimizin (sav) Mekke’de, Medine’de geçirdiği hayata ait bilgiler, hadislerde bütün ayrıntılarıyla bulunabilir. Bu İKİ KAYNAK, İslâmî ilimlerin HER DALINDA olduğu gibi, SİYER İLMİ için de vazgeçilmez kaynaklar durumundadır. Siyerin kaynakları arasında Sahabe’den gelen rivâyetlerin yeri oldukça önemlidir. Peygamber Efendimizden (sav) gördüklerini, duyduklarını kendilerinden sonraki İnsanlara SÖZLÜ OLARAK aktaran bu GÜZİDE topluluğun anlattıkları, Emeviler devrinden itibaren YAZILI BELGE’LER olarak ortaya konmuş ve bunlar ilk *SİYER* kitaplarına kaynaklık teşkil etmiştir. Bu sebeple, Büyük Peygamberler arasında hayatı EN İYİ bilinen peygamber, ancak bizim peygamberimizdir… Bu uğurda ğayret gösteren İLİM EHLİ’NİN CÜMLESİNDEN Allah RAZI olsun…Sallu…