TAHRİF  ETMEK… BOZMAK…

TAHRİF  ETMEK… BOZMAK… Hakikatin zıddına olan çalışmalar nedense gerçeği ortaya çıkarma meziyetinden daha fazla uğraşılır olmuştur. TAHRİF manâ itibarıyla ASIL olan hâlinden başka yöne çevirmek, Hakiki ve anlaşılır konumunu değiştirmek, Kişinin kendi sivri zekasını MENFİ yönde kullanıp MEŞRU olanı bozması, Lâf, söz, kelâm kalabalığına getirip anlaşılır bir mevzu’yu uzatarak kafa karışıklığı sağlaması, Kalemini, bilgisini, ilmi becerilerini AKSİ yönde geliştirerek olan bir hususu BOZMA eylemine soyunması *TAHRİF* kavramının konularındandır. Kur’anı Kerimden anladığımız ölçüde diyebiliriz ki; TAHRİF olayını irdeleyen, hile ve desise ile gerçeği saptıran, BOZGUNCU bir kavim olan Yahudilerdir. TAHRİF olayını gerçekleştiren kişiye Muharrif denir. TAHRİF edilen aslından koparılan her ne varsa O’na de Muharref tabiri kullanılır…Rabbimiz Nisa Suresi ayet. 46. da mealen şöyle buyurmaktadır:***Yahudilerden bir kısmı kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini EĞEREK, BÜKEREK ve dine saldırarak Peygambere karşı „İşittik ve karşı geldik“, „dinle, dinlemez olası“, „râinâ“ derler. Eğer onlar „İşittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet“ deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; fakat küfürleri (gerçeği kabul etmemeleri) sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Artık pek az inanırlar…***Bozguncular BOZUK VE TAHRİFE uğrattıkları niyetlerinden dolayı ebediyyen HELÂK olmuşlardır..

 

2.  TAHRİF ETMEK… BOZMAK… Bozma, TAHRİF etme eylemine soyunan İLMİ kendinden menkul O kadar KÖTÜ NİYETLİ insanlar vardır ki; Örneğin bütün mesayilerini kutsalı, inanılan değerleri, Allahın inzal buyurduklarını farklı anlayış ve yorumlarla değerlendirip, kendi KISIR anlayışını DİN olarak anlatma çabası içerisinde olan ZINDIK itikadlı bireyler önüne ne gelirse tartışma konusu yapmışlardır. Zaten Kur’anı Kerim bu tür insanları ayân beyân gerçek yüzleriyle tanıtmaktadır. Yahudiler, Hristiyanlar Mukaddes kitap olan İNCİL VE TEVRAT üzerinde TAHRİF çalışmalarıyla meşhurdurlar. Kelimelerle esas kastedilen manayı öteye beriye çekerek, âyetlere yersiz manâlar verip anlamsız tevil’lerde bulunarak, kısaca kendi davalarının AKSİNİ belirtip kelime ve âyetlerin manalarını değiştirerek, ayrıca âyetlerin bizzat metinlerinde de değişiklik yapmak sûretiyle ASIL ibareyi TAHRİF etmişlerdir… Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet. 78. de mealen şöyle buyurmaktadır: ***Ehli kitaptan bir gurup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken dillerini EĞİP bükerler. Halbuki okudukları Kitap’tan değildir. Söyledikleri Allah katından olmadığı halde: Bu Allah katındandır, derler. Onlar bile bile Allah’a İFTİRA ediyorlar…*** İftira edenlere, Müfterilere hesap gününde mutlaka hesabı sorulacaktır…

 

3.  TAHRİF ETMEK… BOZMAK… Şükürler olsun ki; Kur’anı Kerim bütün Sure, ayet, metin her şeyi ile Rabbimiz tarafından Korunmaya alınmıştır, KIYAMETE kadar muhafaza edilecektir. Kötü niyetli her kim varsa her zaman elleri boşa çıkacak SEFİL emellerine hiç bir zaman ulaşamayacaklardır. Unutmayalım ki; KIYAMET anına kadar Kafirler de olacak, mü’minlerde inandığı dini yaşama gayretlerini sürdüreceklerdir. İman ve Küfür mücadelesi süreklidir. Allahu Teala ve Onun Şanlı Resûlünün yolunu takip edenler dünyada başarıdan başarıya koşarlarken öbür tarafta da CENNET niğmetlerini tadacaklardır. İBLİSİN tarafında olanlar ise sonuna kadar direnecekler, Mükemmel dini TAHRİF etmeye, bozmaya, değiştirmeye, ayetlerin ve kelimelerin yerini farklı yerlere koymaya çalışacaklar, yorum, izah ve şeytani zekalarıyla anlayış ve kavrayış farklarını gündemde tutsalarda hiç bir şekilde kötü emellerine muvaffak olamayacaklardır… Rabbimiz Hicr Suresi ayet. 9. da mealen şöyle buyurmaktadır:***Kur’anı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız…*** Elhamdulillahi Rabbel âlemiyn diyoruz…Şeytanın, İblisin tutunduğu DAL ÇÜRÜK, Şeytanın askerleri ebedi kaybetmeye mâhkumdurlar…

 

4.  TAHRİF ETMEK…  BOZMAK… Kardeşlerim, TAHRİF olayında geçmiş ümmetlerden, özellikle İsrâiloğulları ve hıristiyanlardan söz eden Kur’an âyetleri aynı zamanda İslâm ümmetine de bir bakıma kesin bir ikaz ulaştırmıştır. İslâm’a göre birkaç çeşit TAHRİF vardır: Bir kelimenin bazı harflerini yanlış telaffuz ederek ona başka manâ verme yoluyla, Bir hadis veya âyete değişik manâ vererek TEFSİR yoluyla, Metinler arasında bile bile değişiklik yaparak Kur’anı Kerim ve hadisi şeriflerde mevcut olmayan bir kelimeyi metinlere eklemek sûretiyle VARMIŞ GİBİ gösterme yoluyla ASLININ bozulmasına çalışırlar. Aynı Yahudi ve Hristiyanların TEVRAT VE İNCİLDE yapmış olduğu TAHRİF yani dini metinlerde ASLINI bozma hadisesinde olduğu gibi. Şu kadar var ki; Müslüman olduğunu İDDİA eden sözde bilim insanları kesinlikle ÇİRKİN emellerine ulaşamayacaklardır. Çünkü Rabbimiz NASS’LARI korumayı, muhafazayı bizzat kendi üzerine almıştır. Maide Suresi ayet. 44. te mealen şöyle buyurulmaktadır: ***…İnsanlardan korkmayın, Benden korkun. Âyetlerimi az bir BEDEL karşılığında satmayın. Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir…*** Şükürler olsun ki; Hadisi şerifler de hiç bir EDEBİ eserde olmadığı şekilde korunmuşlardır…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.