لَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ بِالْغَيْبِ وَهُمْ مِنْ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ
TAKVA… Rabbimiz Enbiya suresi ayet.49.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** (O takvâ sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir…*** Muhterem Müslümanlar… Takva en kısa ifadeleriyle, Korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahtan kaçınma, Allah’ın emir ve yasaklarına uymakta titizlik gösterme. Allah’ın himâyesine girmek, emrini tutup azabından korunma anlamında Kur’anî bir terimdir. Bu şekilde titiz davranan insana, *MUTTAKİ* diyoruz. TAKVÂ aynı zamanda sakınmaktır. Sevdiğimiz, şeyin üzerinde nasıl titreriz. Onu korumak, onu kaybetmemek için veya ona zarar gelmesin diye nasıl sakınırsak, insanın en şerefli yeri olan Kâlbi, gönlü ve içindeki iman da öyle, hatta daha fazla sakınılmalı. İmanı korumak ve onun üzerinde titremektir TAKVÂ. Örnek verecek olursak, Küçük çocuğu balkondan veya odanın penceresinden dışarı sarkmış olsa, annesi-babası onu gözetip korumak için nasıl davranır ve düşme ihtimaline karşı nasıl tedbir alırsa, şüpheli ve haram olma riski olan tehlikeli davranışlara karşı en az öyle tedbir alıp sakınmaktır takvâ. *GÖZÜ GİBİ SAKINMAK* deyimi vardır dilimizde. Haramlara karşı bu titizlik ve hassasiyetle ALLAHIN RIZASINI, gözümüz gibi korumamız gerekmektedir. İşte bu koruma ve sakınma şeklidir TAKVÂ…
Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmuşlardır: ** Haramlardan kaç ki, insanların en çok ibadet edeni olasın. Allahın sana ayırdığı paya razı ol ki, insanların en kanaatkârı olasın. Komşuna iyilik et ki, gerçek mümin olasın. Kendin için sevdiğini insanlar için de sev ki, gerçek müslüman olasın. Çok gülme, zira çok gülmek kalbi öldürür…(Tirmizî.)** Muhterem Mü’minler…Takvâ sahibi olan insanlar, hiç tereddüt etmeden hidâyet ve kurtuluş yolu olarak Kuranı kerim ve Sünneti seniyyeye sımsıkı sarılırlar. Allahın emir ve yasaklarına itaat ederler. Peygamber efendimizin öğüt, nasihat ve uyarılarına göre hayatlarını TANZİM ederler. Bilindiği gibi Müslümanlar gaybe inanır, beş vakitlik namazlarını kılar ve helal yoldan elde ettikleri mallarını helal yolda, Allah’ın yolunda harcarlar. Bütün mukaddes kitaplara iman eder, özelikle ahiret inancı ve hazırlığı içinde olurlar. Bu şekilde hareket eden takva sahipleri, aynı zamanda Allah tarafından övülmüş, hak yolda bulunan ve felaha kavuşacak olan insanlar olarak haber verilmişlerdir.. Bu manadan olarak Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır:** Helâl belli. haram da bellidir. Fakat bu ikisinin arasında şüpheli şeyler vardır. Bu nedenle şüphelerden korunan, dinini ve ırzını temiz tutmuş olur. Şüphelere düsen, harama da düşer. Nasıl koruluğun kenarında koyun otlatan çobanın koyunlarının her an koruluğa girme ihtimali varsa, şüpheli şeylerden korunmayanın harama düşme ihtimali de öylece vardır. Haberiniz olsun ki, her hükümdarın koruluğu vardır. Allah’ın korusu da haramlardır…**
Muhterem Kardeşlerim… denilmiştirki; Takva: Pıtrak dikenlerinin çok olduğu bir yerde ayakkabı olmadan yürürken insanın ayaklarına diken batmaması için bütün vücudun dikkat kesilmesi hâlidir. Hani bu durumda vücudunun her parçası sanki gören göz olur ya işte bu dünyada elini, dilini, belini, gözünü, gönlünü, kulağını, ayağını haramlara dokundurmadan ömrünü sürdürme becerisidir TAKVÂ. Şirk’den sakınıp iman üzere olmaktır TAKVÂ. İsyandan sakınıp itaat üzere olmaktır TAKVÂ. Her işimizde Allah’ın rızasını aramak için Allah’a layık bir kul olmaya çalışmaktır TAKVÂ. İçini Hak için şirkten, yalandan, kinden, iftiradan, hasetden, gıybetden arındırmaktır TAKVÂ. Şurası bir gerçektirki; Takvayı bilmeyenler için hayat daima çekilmesi çok zor bir yüktür. Hiçbir şeyin Alemlerin Rabbi’nin hükmünün dışına çıkamayacağını bilmediklerinden veya reddettiklerinden sürekli zorlanır, iyi günlerinde de, kötü günlerinde de aşırı tepkiler gösterirler. Halbuki takva sahipleri her halde itidali, sükûneti tercih ederler, orta yoldan şaşmazlar.Yani, Takva sahibi olmanın yolu bellidir. Sakınmak, korunmak, uzak durmak… Allahın emrine sımsıkı teslimiyet ve bu emre itaat takvadır ve takva sahibi olmadan da tam ve samimi bir tevbe yapılamaz. TAKVÂ sahipleri Kuranı kerimde *İYİLER* olarak anılmış ve ***En iyiniz, takvası en çok olanınızdır…*** diye buyurulmuştur. İnanıyoruzki;En kapsamlı ve en kuvvetli koruma, ancak Allah’ın korumasıdır. Diğer koruyanların korumaları mecazi anlamda ve çok sınırlı olduğu gibi; Allah’ın dilemediği hiçbir alanı kapsamaz. İyi korunmak demek olan ittika, ancak Allah’ın korumasına girmekle gerçekleşebilir. O yüzden Takvâ, her türlü zarar verecek şeye karşı bir sığınaktır; bir kale ve kalkandır; bir zırhtır. Kendini emniyete almak, emin ve gerçek mü’min olmaktır. İnancımız odurki; Allah TAKVÂ üzere olanlarla beraberdir…ala inne…