TARİH; GEÇMİŞİN AYNASI…

TARİH; GEÇMİŞİN AYNASI… İnsanoğlu geçmişini merak eden bir canlıdır. Babası, Ceddi, Ata’ları ne kadar geriye giderse gitsin kök’leri araştırmaya değer ilmi çalışmalar güzelliğidir. Bu ilmin adı TARİH ilmidir. Tarihimiz geçmişimizin aynası olarak bir şekilde bizlere ulaştırılmıştır. Geçmişte yaşanan zaman dilimi Tarihi vesika olarak insanoğlunun hayat faaliyetlerini en kapsamlı bir şekilde ele alan sosyal ilimlerin başında gelmektedir. Çünkü TARİH, geçmişin bilgisini bize getirmektedir. Özellikle belirli bir toplunun bilgisidir bu. Ama bazen aynı kaderi taşıyan birkaç toplumun geçmişi ve birbirleri ile olan ilişkisi de tarihin belirli bir alanı içerisinde incelenir. Örneğin yazılı tarihimizi araştırırken TÜRK Tarihi ile ÇİN Tarihinin atbaşı birlikte yazıldığını tarihçilerimiz ifade etmektedir. Aynı bir toplumun üyesi gibi; yöneticiler sırasıyla seçilmiş, uzun yıllar sorunsuz anlaşma ve birlikte sosyal, siyasi, kültürel ve Askeri faaliyetlerini devam ettirmişlerdir… Adem Aleyhiselamdan itibâren, Dünya’nın binlerce kez dolup boşaldığı gerçeğini Kur’anı Kerimden de öğrenmekteyiz…Secde Suresi ayet. 26. Mealen şöyledir: ***Halen yurtlarında gezip dolaştıkları kendilerinden önceki nice nesilleri helâk edişimiz onları doğru yola sevketmedi mi? Bunlarda elbette ibretler vardır. Hâla kulak vermezler mi..?***

 

2.  TARİH; GEÇMİŞİN AYNASI…Bilhassa büyük devlet adamları hemen her dönemde Tarihçilerden faydalanmış, çalışmalarında böylesi ilim adamlarına destek vermişlerdir. Şurası bir gerçektir ki; Tarihi çalışmaların ilmî bir noktaya ulaşması, onun kendine ait bazı kanunlar bulmasıyla gerçekleşmiştir. Böylece o, bulduğu genel ve evrensel yasalarla gerek şimdiki gerekse geçmişteki benzer olayları rahatlıkla yorumlayabilecektir. Sümer’liler, Akad’lılar, Eski Mısır, Mezopotamya, Eski Yunan dediğimiz Helenist toplum, İNKA medeniyetinin temsilcileri, Eski Roma, Çin, Japonya, Emevi, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlılar genelde TARİH ilminin geleceğe yansımasına büyük çaba sarfetmişlerdir.Rabbimiz Kurânı Kerimde KISSA olarak geçmiş dönemlerden örnekler vermekte; Önceki toplumların başlarına gelen hadiseler İBRET LEVHASI olarak gelecek nesile anlatılmaktadır… Rabbimiz Muhammed Suresi ayet. 10. da mealen şöyle buyurmaktadır:*** Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Allah onları yere batırmıştır. Kâfirlere de onların benzeri vardır…***

 

3.  TARİH; GEÇMİŞİN AYNASI… Bizler önümüze hangi İLMİ konu gelirse gelsin; DİN Sosyolojisi ile bir ilişkisi varmı yokmu O noktaya DİKKAT kesiliriz. Tarih ile sosyoloji, aynı kumaşın tersi ile yüzü gibidir demişlerdir. Çünkü her ikisi de insanın ve toplumun temel özelliklerini belirlemeye ve gelişim çizgisini açıklamaya çalışmaktadırlar. Daha önceki toplumlardan HABER almak istediğimizde mutlaka yazılı kaynaklara müracaat ederiz; Nasıl yaşadıklarına, hangi dinin mensubu olduklarına, sanat, edebiyat, kültürel çalışmaları, başka milletlerle olan savaş, barış, anlaşmaları, Askeri hareketlilik, Siyasi münasebetleri…gibi İNSAN unsurunun ne kadar meselesi varsa bu konular aynı zamanda TARİH ilminin ilgi alanına girmektedir. İnsanlar genelde YAZI ile bir sonraki nesillere AYNA tutmuşlardır. Lâkin, yazı olayını tanımadan önce de resim, çizim gibi işaretlerle kendilerini anlattıklarını Arkeolojik çalışmalardan anlıyoruz…Rabbimiz Secde Suresi ayet. 6. da mealen şöyle buyurmaktadır:*** Sîzlerden Allah’ı ve ahiret gününü uman kimse için, bunlarda güzel örnekler vardır. Kim yüz çevirirse kendi aleyhine olur. Allah hiç bir şeye muhtaç değildir, övülmeye layıktır…***

    

4.  TARİH; GEÇMİŞİN AYNASI… Kardeşlerim, Anadolu topraklarını mesken edinen toplumlardan birisi de Rum toplumudur. Bu toplum mübadele anlaşmaları çerçevesinde DİN bağlamı esas alınarak, Yunan devletiyle İskan değişikliğine tabii tutulmuşlardır. İlğinçtir örneğin Fethiye’den, İyonya’ya giderken yanlarına çuvallar içerisinde Ata’larının kemiklerini götürmüşlerdir. İnsanoğlu TARİH süreci içerisinde ATA kemiklerinin üzerine basıp geçmemişlerdir. Nice siyasi güçler, saltanat etkinlikleri, hükümdarlık şaşaası, Hakimiyet kurduğu topraklar, saraylar, Ekonomik, siyasal, sosyal, askeri kuvvetleri geçmişimizin aynası olarak Tarihe kazınmış, bir sonraki nesillerde bir öncekinden TARİH bağlamında haberler almayı sürdüreceklerdir. Unutmayalım TARİH ilmi insan unsuruyla âlakalı bütün kültür sahasını içine almaktadır. Geçmişine değer veremeyen toplumlar geleceğe ümitle bakma şanslarını kaybetmişler demektir. Geleceğe dair bir HOŞ SÂDA bırakma gayemiz; hedef, ülkü, ideâl ve hedefimiz İmanlı neslin kıyamete kadar yaratıcısını unutmadan İSLAM sancağı altında TEVHİDİ birlikteliğe yürüme azmindeyiz… Görelim mevlâ neyler, neylerse güzel eyler…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.