Vasat Ümmet Olma

*** Böylece sizi- Ey Muhammed Ümmeti vasat- orta, seçkin, hayırlı, mutedil – bir Ümmet yapmışızdır. İnsanlara karşı hakikatin şahitleri olasınız bu Peygamberde sizin üzerinize tam bir Şahit olsun diye…** Vasat olma hadisesi kısaca merkez, yani her tarafı denk, mutedil, seçkin, hayırlı, manalarını içerir. Vasat olma her iki uçtan, yani İfrat ve Tefritten uzak olmayı da beraberinde getirir. Müslümanlar vasat ümmet olma vasfıyla bütün bu fazilet, iyilik ve güzellkilerin hepsini kazanmışlardır inşaallah.

Vasat Ümmet olma aynı zamanda Adalet üzere olmayı, her halükarda adil davranmayı da beraberinde getirir. Aslına bakılacak olursa Vasat Ümmet olma hususunu dilimizle anlatmak bizleri acizlige düşürür. Şereflerin en büyügü Vasat Ümmet olma hali dersek daha iyi anlatmış oluruz. Yüce Rabbimiz bizim vasat ümmet yani dengeli ve hayırlı bir Ümmet oluşumuzun gerekçesini şu emri ilahisi ile açıklamaktadır.

*İnsanlara karşı şahitler olasınız. Peygamber de sizin üzerinize şahit olsun diye…Bizler inanan insanlar olarak Rasulün davetini * baş göz üstüne *deyip kabul ettik. O halde kıyamet gününde , Rasullerin kendilerine tebligde bulunduguna dair insanlara karşı şahitlik edecek kimseleriz. Peygamber efendimiz de bize karşı şahitlik edip bizlerin kurtuluşuna vesile olacaktır inşaallah. Seçkin Ümmetin degerli mensuplarının , varlıgını ve gayesini, idrak etmesi zaruridir.

Müslümanlara Nasıl bilirsiniz diye sorulunca; iyi biliriz, dedirtecek salih amellere ve sahih itikada her zaman muhtacız. Hepimiz biliriz ki Ölüyü taşıdıgı iyilik veya kötülükle anmak caizdir. Müslümanın daima iyilikleri ifade edilir.Takva sahibi salihlerin hayırla andıgı ölü cennetliktir inşaallah.Bu hüküm kesin bilgiye dayanılarak ve ölünün durumunun zahirine göre şahitlik edilmesi şartına baglıdır. Zalimlerin, kafirlerin ve münafıkların ise kötülüklerinden bahsedilebilir ki , müslümanlar böyle zalim ve kafirleri tanısınlarda şerlerinden emin olsunlar.

Şurası bilinmelidirki Günahları alenen açıkça işleyen ölünün kötülüklerle anılması, haram olan gıybete girmez. Bilakis halkın kötü yol ve izlerden sakındırılması için ölünün kötülüklerini anmak mübahtır..Müslüman her zaman yeryüzünde hakkın şahidi olmak zorundadır. Müslüman yeryüzünde Allahın nizamını uygulamak sorumluluguyla hakkın şahitligi görevini yerine getirmesi beklenen insandır. İnancımız odur ki: Dünyada Şahitlik görevini yapanlara, Ahirette şahitlik makamı verilecektir.

Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyuruyor: ** Pek yakında hayırlılarınızı şerlilerinizden bileceksiniz. Ashab: Neyle bilecegiz ey Allahın Rasulü diye sorunca şöyle buyurdu: Kişiyi hayırla yad etmek ya da şerle yad etmek suretiyle . Çünkü siz Allahın yeryüzünde şahitlerisiniz…* Müslimdeki rivayet ise şöyle. ** Siz kimi hayırla yad ederseiz- anarsanız- ona cennet, kimi şerle yad ederseniz ona cehennem vacip olur. Zira sizler yeryüzünde Allahın şahitlerisiniz…** Gönlümüz arzu ederki: Daha hayattayken müslümanlar birbirleriyle irtibatlarında azami dikkatli olmalı ve Müslüman kardeşlerimizle münasebetlerimizi kuvvetlendirmeliyiz. Kopukluk ve uzaklaşma başladıgı zaman kardeşlik ortadan kalkar denilmiştir.

Çünkü Allah yolunda kardeşlik yüz yüze olmayı ve yüz yüze söylemeyi gerektirir.Biri digerini her hangi bir illet veya dünyevi bir menfaat sebebiyle terk eden iki kişi Allah yolunda kardeş olamaz. Tirmizi de geçen rivayet mealen şöyle: Kardeşini incitip rahatsız etme onunla aşırı derecede şakalaşma . Yerine getirimeyecegin konularda ona söz verme… Hayır ve şer lafızlarını iyice idrak edip hareketlerimizi ona göre ayarlayıp öylece tefekkür edelim. Müslüman Kardeşler arasındaki Sevgi, saygı ve muhabbet ortamı bu gün burada yaşadıgımız gibi ve devamlı olur inşaallah Cenabı hak niyetlerinizi hayırlı ve mübarek eylesin kardeşlerim. Amin…

SERMEDKADİR

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.