VASİYET…

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا شَهَادَةُ بَيْنِكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمْ الْمَوْتُ حِينَ الْوَصِيَّةِ اثْنَانِ ذَوَا عَدْلٍ مِنْكُمْ أَوْ آخَرَانِ مِنْ غَيْرِكُمْ إِنْ أَنْتُمْ ضَرَبْتُمْ فِي الْأَرْضِ

Muhterem Müslümanlar…VASİYET, İslâm dininin MEŞRU kabul ettiği akit’lerden, uygulamalar dandır. Vasiyet, tüm İslâm müctehidlerine göre meşrûdur. Meşrûiyeti, Kitap, Sünnet ve İcma ile sabittir. Yukarıda da örneklerini aldıgımız gibi Peygamber efendimizin (sav) hadislerinde de vasiyet ile teşvik edilmiştir… Bir Müslümanın hayatında iken ödemesi gereken ama ödeyemediği borçlarını veya başkasına ait hakları -bu borçlar Allah hakkına taalluk edebileceği gibi kul hakkı da olabilir- ödenmesi veya sahiplerine verilmesi için vasiyet etmesi vaciptir. Aynı şekilde, hac, zekat, oruç gibi ibadetler kendisine FARZ olduğu halde eda edemeyenler, üzerinde keffaret borcu olanlar HACC ve Zekât ibadetinin  edasını, ORUÇ İbadetinin fidyesinin verilmesini, kefaretlerin ödenmesini VASİYET etmek zorundadırlar… Rabbimiz Maide suresi ayet.106.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey inananlar Birinizin ölümü yaklaştıgında, vasiyet ederken, içinizden adil iki kimseyi; veya yolculukta iken size ölüm belâsı çatacak olursa, sizden olmayan iki kişiyi aranızda şahit tutun. İla ahir…*** Peygamber  efendimiz (sav) VASİYET  hususunda  bir  hadisinde mealen şöyle  buyurmaktadır: **  Kim vasiyet yapmış olarak ölürse doğru bir yol ve sünnet üzere ölmüş olur; takva ve şehadet üzere ölmüş olur, mağfirete uğramış (günahları bağışlanmış) olarak ölmüş olur…**

Muhterem Mü’minler… İslam dininde VASİYET belli  kural ve  kaideler  göre uygulanır  olmuştur. Bu  manâda; Vasiyetler dînî açıdan beş grupta toplanmıştır. Vacip vasiyetler:Müstehap vasiyetler: Hali vakti yerinde olan kişinin, varis olmayan akrabalarına, yoksullara ve hayır kurumlarına vasiyette bulunması müstehaptır. Mübah vasiyetler: Akrabalardan veya yabancılardan zengin olanlar için vasiyette bulunmak mübahtır. Mekruh vasiyetler: Fakir varisi olanların, mallarını vasiyet etmeleri ittifakla mekruhtur. Ayrıca Hanefilere göre, kim olursa olsun fisku fücur ehline vasiyette bulunmak da tahrimen mekruhtur. HARAM olan vasiyetler: Haram bir işin yapılması için vasiyette bulunulması ittifakla haramdır. Mesela, bir Müslümanın kilise yapılması, şarap fabrikası inşası gibi haram olan bir şeyi vasiyet etmesi haramdır. Bu tür vasiyetlere uyulmaz. Ayrıca meşru cihetlere bile olsa malın üçte birinden fazlasının vasiyet edilmesi de caiz değildir. Şayet vasiyet edilmişse, varislerin, malın üçte birisinden fazla olan kısmında bu vasiyete uymaları mecbur değildir. Ancak, isterlerse uyabilirler. Vasiyette icab ve kabul, vasiyet kelimesi ile olabileceği gibi vasiyete delâlet eden başka kelimelerle veya yukarıda belirtildiği gibi delâleten de olabilir….

Muhterem  kardeşlerim VASİYET, bütün alimlere göre bağlayıcı olmayan  bir akittir. Çünkü bir teberrudur yani verme ve bagışlamadır. Vasiyette bulunan vasiyete karşılık bir şey almamalıdır. Dolayısıyle, ister sağlıklı halinde, ister hastalık halinde vasiyet etmiş olsun, Şartlarını haiz olan bir vasiyet sahihtir. VASİYET mutlaksa, vasiyet eden şahıs öldüğünde ve vasiyet edilen şahıs  kabul ettiği andan itibaren, bir zamana veya şarta bağlı ise şartın gerçekleşmesi ve zamanın gelmesinden itibaren vasiyet edilen mala sahip olur. Vasiyetin yerine getirilmesi miras taksiminden önce gelir. Ölünün bıraktığı terikede yapılacak ilk işlem, techiz ve tekfin, sonra borçların ödenmesi, peşinden de vasiyetlerin infazıdır.. Bir kimsenin, ölmeden önce küçük çocuğuna ait malî işleri yapması veya terikesinde tasarrufta bulunması için birisini yetkili yani  VASİ  tayin  eder. Akıl hastalığı, bunama, akıl zaafı ve sefahat sebebiyle, bir kimsenin tasarruf yetkisi elinden alınmış ve işlerin yürütmesi için birisi tayin edilmişse buna da KAYYUM denilir. Kayyum, VASİ mesabesindedir… İslam Fıkhına göre, Vasiyet eden kişinin malının üç te birini hayırlı işlerde kullanması için  bir vasi tayin edilip, vasi tayin edilen kişi de bu kadar malı  hayırlı işlere verse, ölünün varisleri , bu malı ya da bu kadar parayı nerelere verdin diye soramazlar. Tabiidirki varislerin terikeden payları böylece üçte iki dir.

Kardeşlerim… Peygamber  efendimiz (sav) bir  hadisinde  mealen  şöyle  buyurmaktadır:** Kim, ölüm yaklaşınca vasiyette bulunur ve vasiyeti de Allah’ın kitabına uygun olursa, bu vasiyeti, onun hayatında vermeyi ihmal ettiği zekâtına kefâret olur.** Allaha, meleklerine, kitaplarına, Peygamberlerine, Ahiret gününe, öldükten sonra tekrar dirilecegimize, Kadere, hayır ve şerrin Allahtan geldigine, Ölüm hadisesinin bir gerçek   olduguna iman ettik. Rabbimiz, Son nefesimizde İmanımızı elimizden ve dilimizden almasın. Son nefeste Kelimeyi tevhidi ve Kelimeyi şehadeti dilimizden eksik etmesin… Rabbimiz, Dünyadaki yaşantımızda, son günlerimizdeki arzumuz ve VASİYETİMİZ de Müslüman olarak yaşamak ve Müslüman olarak çene kapamaktır…Rabbimiz bizleri iyilere eş ve arkadaş eyler yol ve yoldaşlarımızı hayırlı olanlardan eyler bizlere  İKİ  CİHAN  SAADETİ  nasib  eder  inşaallah…

 

Sermedkadir…LU…DAR’UL  ERKÂM…19.07.2018…

 

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.